Bölüm 4: Kwon Yuri

141 29 38
                                    

18.04.2005, Pazartesi, 12:00

Teneffüs zili çalmıştı, öğretmen kapıdan çıktığı gibi arkama dönmüştüm. Taeyeon ve Stephanie'nin birbirlerine bakan gözlerinin heyecanla bana dönüşünü izlemiştim. Stephanie o mükemmel gülümsemesiyle bana elini uzatmıştı. Bunların hepsi sadece bir saniye içinde olmuştu.

Başımı sınıfın ortasına doğru döndürmeden önce Stephanie'nin ağzını eliyle kapattığını görmüştüm. Taeyeon'un kaşlarını çatılmıştı.

Kwon Yuri, dizlerinin üzerine düşmüştü. Kollarıyla bir deftere sarılmıştı. Mavi kaplı, kalın bir defter. Özel bir şey olduğu belliydi. Yuri'nin yüzü bana dönüktü ama başı eğikti. Yine de gözlerinden yaşlar geldiğini görebiliyordum. Yuri'nin siyah düz saçları karışmıştı, uzun tutamları yanı başında dikilen kızın parmaklarının arasındaydı. Kız kahkaha atarak gülüyordu. Diğer elini havaya kaldırmıştı, bir fotoğraf sallıyordu.

Elimi masaya koydum, sinirli bir şekilde ayağa kalktığımda kahkaha atan kız fotoğrafı göstermeyi bırakmıştı. Yere, Yuri'nin önüne fırlattı. Fotoğrafın olduğu yere tükürdükten sonra Yuri'nin saçlarını çekerek başını kaldırmıştı. "Kwon Yuri! Neden anlatmıyorsun herkese?"

Gözlerim fotoğrafa yöneldi. Kollarını açmış, kameraya gülümseyen bir kızın fotoğrafıydı. Yuri fotoğrafa bakmaya çalışıyor ama saçlarını çektiği için bir şey yapamıyordu.

Yuri'nin hıçkırıkları dışında tüm sınıf sessizdi. Kimse kıpırdamıyordu. Ona yardım etmek istiyordum ama yapabileceğim hiçbir şey yokmuş gibi hissediyordum. Az önce yanında sadece bir kişi varken şimdi beş kişilerdi. Başında durmuş, ona eğilmiş gülüyorlardı. Komikti onlar için bütün bu olanlar.

Kalın bir ayakkabı, pis bir ayakkabı ezmeye başlamıştı Yuri'nin önünde duran fotoğrafı. Yuri'nin sesi daha sert çıktı, daha acı dolu. Ellerim titremeye başlamıştı. Ağzım açık, nefes almadan, gözlerimi kırpmadan izliyordum olanları.

"Hadi söyle Kwon Yuri, bu fotoğraftaki güzel kız da kim?" Öyle iğrenç bir sesi vardı ki kulaklarımı tırmalıyordu. Yuri'nin gözleri kapalıydı. Saçlarına asıldıklarında bağırdı. "Hadi!"

Bir çift elin Yuri'nin sıkıca sarıldığı deftere uzandığını görmüştüm. Mavi deftere tutunmuş Yuri'den çekmeye çalışıyordu. Canı pahasına tutunuyordu deftere Kwon Yuri.

Düşünemiyordum.

"Neden lezbiyen olduğunu söyleyemiyorsun kimseye?" Yuri'yi saçlarından yere ittiğinde kolları açılmıştı. Mavi defter başkalarının ellerine geçmişti, gülerek defteri açtılar. İğrenç elleri sayfaları yırtmak için hazırdı bile.

Omzuma sert bir şey çarptığında kendime gelmiştim. Taeyeon, yumruk halinde elleri, sinirli bakışlarıyla sınıfın ortasına yürüyordu.

Onu nasıl anlatsam? Kalbindeki tüm acıları hatırlıyor gibiydi Taeyeon, sakladığı her şeyi. Yapamadıklarını, yaşadıklarını... Gözlerinden akan yaşlar, Yuri gibi acının kurbanı değildiler. Kim Taeyeon sinirliydi, kızgındı. Gülen ya da hiçbir şey yapmadan duran tüm sınıfa karşı kızgındı, sinirliydi.

Beni biliyordu. Bilerek çarpmıştı omzuma.

Adımımı attım. Taeyeon önündeki insanları o zayıf kollarıyla iterken dünyanın en güçlü insanı gibi duruyordu gözlerimde. Eğilip Yuri'ye sarıldığında, onu sonsuza kadar seveceğimi anlamıştım. Ne olursa olsun, isterse rakibim Stephanie olsun. Onu sonsuza kadar sevecektim.

Mavi defteri hiddetle ellerime alana kadar ne yaptığımın farkında değildim. Yırtılmış sayfaları, ezilmiş fotoğrafı yerden toplamaya başladım. Bir yandan Taeyeon'u izliyordum, Yuri'ye bakıyordum. Sınıfın ortasında oturuyorlardı. Bugüne kadar belki de hiç konuşmamışlardı, belki de isimlerini bile bilmiyorlardı birbirlerinin. Taeyeon, Yuri'nin başını göğsüne yaslamış okşuyordu saçlarını. Ah, ne kadar acımış olmalıydı... Yuri'nin elleri Taeyeon'un eşofmanına asılıyordu. Seslice, hıçkırarak ağlamaya devam ediyordu.

The CinemagoerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin