OTUZ "8"
#Eksi beş derece#
*Her yıl Türkiyedeki kadınların 38%-i taciz ve tecavüze mahruz kalıyor.*
Daha yataktan yeni kalkan Kuzey, Selmanı odada göremez. Toplantı'ya yine geç kaldığının farkına vardıktan sonra, yüzünü yıkamadan hemen evden çıkar.
Toplantıya geç kalmasına rağmen, Murat başkomiser içinde olduğu bu şaşkınlık nedeniyle Selma'ya bir şey diyememişti. Selma da olanları ekip arkadaşlarından duymuş ve belki de, bu karışıklığın olması için sevinmişti.~~~
Mehmet, Murat başkomisere olanlarla ilgili birşey dememiş ve Melih beyin dediklerini düşünmeye başlamıştı. "Turuncu yazıları takip et!". Ne anlama geliyordu ki, bu? İlk önce, olay yerine gitmişti belki bir şeyler bulurum, umuduyla, ama fazla bir ize rastlayamamıştı. Daha sonra, K.D'nin evine yollanmıştı. Kuzey de fırsatı hemen kaçırmadan, Mehmetin yanına gelmiş ve ondan, Murat başkomisere, tüm gün birlikte olduklarını söylemesini rica etmişti. Mehmet onu kıramazdı tabii, onlar bir-birini hep böyle küçük yalanlarla kötü durumdan çıkarıyorlardı. Mehmet, Kuzeyle birlikte gittiği bu evde hiç beklemediği kanıtlara rastlayacaktı.
~~~
Toplantı odası sessizliğe mahkum olmuştu. Sessizliği bozmaya korkuyordu diğer ekip üyeleri,
Murat: Nisa, Özgür çok güzel iş çıkarmışsınız. Bu bize baya bir yardım edecek. Demek ki, katillerden daha çok maktüller arasındaki bağlantıya bakmamız lazım. Selma, seni de unutmadım sanma. Şimdi, her kes, iyi dinlesin, bu gün bu işi çözeceğiz. Nisa ve Özgür, siz ikiniz bu cinayet üzerinde yoğunlaşın. Bu kez, benden bir şey sormadan yapın, size çok güveniyorum. Selma, sen de benimle geleceksin, bu bağlantıyı çözmemiz lazım.
Selma: tamam, başkomiserim~~~
Murat ve Selma iki cinayet arasındaki bağlantıyı çözmek için birlikte Ali'nin hüküm giydiği cezaevine gider ve araştırmalarına oradan başlarlar. Bu esnada, Mehmet, Murat başkomiseri arayıp Kuzeyin onunla birlikte olduğunu söylemiş ve bazı şeyleri netleştirdiğini bildirmiştir. Bunun üzerine Murat başkomiser, iki saat sonra, tüm ekibe yine bir toplantı olacağını anons etmişti.
~~~Kuzey ve Mehmet, K.D'nin evinde ufak bir arama yapacaklardı. Evde zaten hiç kimse olmadığından, girip-çıkmak onlar için zor olmadı. İkisi ayrılıp üçkatlı olan villanın odalarında arama yapmaya başlamıştılar. Mehmet alt katta aramaya devam ederken. Kuzey'in " Mehmet, hemen buraya gel" demesiyle ilk önce biraz ilkenmiş ve hemen yukarı kata doğru koşmuştu.
Mehmet: Oğlum, noldu?
Kuzey: Duvarlara, dikkatle baksana, senin bahsetdiğin turuncu yazılar,
Mehmet: vay amına koyayım oğlum, bunlar nasıl insanlar, anasını satayım, ne fantaziler yapıyorlar be.
Kuzey: Adam ne demişti?
Mehmet: Turuncu yazıları takip et!
İkisi de turuncu yazıları takip etmeye başladılar, yazılardan hiç bir şey anlaşılmıyordu, ama yazılar uzandıkça uzanmış ve Mehmet ve Kuzeyi çatı katına kadar çıkarmıştı.
Kuzey: Ee,şimdi ne olacak? Oğlum adamlar bizle kafamı buluyor lan?
Mehmet: Anlarız şimdi, diyerek çatı katının tahta ile kaplanmış duvarlarına vurmaya başladı. Soldan gizli bölme gibi açılan bir kutu düştü. Kutu kilitliydi, ama kilidi açmak onlar için çok da zor olmayacaktı. Bir kurşunla, kutunun ağzını açan, Kuzey ve Muratın gördükleri karşısında şaşkın olmamaları içten değildi...~~~
Nisa ve Özgür, ikinci cinayetin kurbanı olan A.S'nin evine gelmişlerdi. İçeride yapılan aramaların çok ta netice vermediğini düşünerek, kendi aralarında şakayla olsa da " bir uzman el görsün bu ev, bakalım" demişlerdi. Arama esnasında, kendilerini ne kadar işe kaptırdıklarını belli ediyorlardı aralarındaki konuşmayla,
Özgür: Sence de, ilginç değilmi bu iki cinayetin ilişkili olması?.
Nisa: Sanki, cinayeti işleyen kişinin damarına basmış bu adamlar zamanında. Ama kim?
Özgür: Belki de, adamın tecavüz ettiği kız yapmıştır?
Nisa: Ola bilir, aslında, peki diyelim adamı tecavüz için öldürdün, savcıyı neden... demişti ki, birden kafasına dank etdi: tabii ya, savcı da verilen az ceza için öldürüldü.
Özgür: Bunlar iyi hoş da, 8 ne demek, kızım? Sekiz kişimi tecavüz... Tövbe estafurlah,
Aramalarına sıcak sohbetleri ile devam ederken, Nisa maktülün yatağının en aşağısından kesik bir resim buldu. Resimdeki kız, ekibin ikinci kadın üyesi olan Selmaydı...~~~
Mehmet ve Kuzey silahın gücüyle aça bildikleri kutudan gazeteden kesilmiş haberlerle karşılaşmışlardı. Kutudan bundan ilave, bir anahtar ve daha yeni doğulmuş bir bebek resmi çıkmıştı. Gazeteden kesilmiş olan haber'de ise böyle yazıyordu. ( Genç kız resmi sağ köşede çıkmıştı, ama gözleri siyahla örtülüydü.)İSTANBUL'DA KAN DONDURAN OLAY
Tüm Türkiye bu gün ünlü savcı Kerim Durmazın adı geçtiği tecavüzle çalkalandı. 20 yaşında olan genç kız, A.Y'nin tecavüze maruz kaldığı ile ilgili çıkan haberler henüz netlik kazanmamışken, nişanlısı A.S'nin de bu olayda diğer şüpheli olduğu ortaya çıktı. Yakın günlerde genç kız, çıkan haberlerden sonra, ailesinin ona yaptığı baskıyla evden kaçmıştı. Bilinmes gereken, üç gündür evden çıkan A.Y'den henüz hiç bir haber alınamadı.
Buldukları tüm delilleri toplayarak evden çıkan, Mehmet ve Kuzey, "acil toplantıya" anonsunu vermişti. Bu sinyale destek olarak, Nisa ve Özgürden de, " acil toplantıya -2" anonsu gecikmedi. Murat başkomiser, Selmaya işi yalnız yürütmeli olduğunu söylemiş ve apar-topar oradan ayrılarak, merkeze doğru yollanmıştı...
~~~
Murat başkomiser acil olarak, toplantı odasına gelmiş ve ekip üyelerinin orada toplandığını görmüştü. Tüm üyeler şaşkın bir şekilde Murat başkomiseri beklediklerini belli etmişlerdi.
Murat: Hadi çocuklar, iyi haberlerinizi bekliyorum
Nisa: pek iyi denemez ama, başkomiserim, ikinci maktülün evinden yarısı kesilmiş bir fotoğraf bulduk,
Murat: göster bakayım,
Murat fotoğrafı gördüyüne normal olarak bir hayli şaşırmıştı. " Bu ne demek oluyor?" diye odayı inletmişti. Fotoğrafın arkasında "Aylinim-2008 hatırası" diye yazılmıştı. Bunun üzerine bu delille örtüşen diğer delili Mehmet, Murat başkomisere sundu. Beş dakikalık suskunluk aldı yine içeriyi. Olması çok doğaldı, çünkü bu kadar şeyi hiç beklemiyorlardı, cinayeti çözdüklerine sevinip-üzüleceklerini bilmeden öylece oturmuş ve şaşkınlık içinde kalmıştılar.~~~
Selma ise Ali Sarıoğlunun ceza çektiği cezaevinin kapısından dönmüştü. Her şeyin daha da, kötüye sarmasını istemeden, hemen oradan uzaklaştı. Artık, saklanma vakti gelmişti. Çünkü, anons edildiğinde artık anlamıştı bu işte bir terslik olduğunu. Onun için hemen, arabayı orada bırakıp koşmaya başladı, kafasına şapkasını takıp öne doğru eydi. Otobüse binmeden önce telefonda sesli mesaj atdı: " Ben, polis kardeş, acil durum var, hemen görüşmemiz lazım, eksi beş derece'de olacağım."~~~
Olayın şokunu atlatmak ekip için baya bir zor olacaktı. Selma telefonlarına ve telsizine cevap vermiyor ve artık bu yaptıklarıyla bir nevi kendini bir numaralı şüpheli durumuna sokuyordu. Ekip, nezarethaneye giderek, Ceylanın serbest kaldığını söylemiş ve ona samimiyyeti için teşekkür etmişlerdi. Ceylan da onlara teşekkür ederek merkezden ayrılmıştı. Şimdi, ekibin tek hedefi kalmıştı, cinayetin bir numaralı şüphelisi Selmayı yakalayıp, bu olayı tamamen kökünden çözmek...
Otuz "8" in ne anlama geldiğini bilmeden bu cinayeti çözmenin bir hayli zor olduğunu bilmeden tabii...4. Bölüm sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Otuz "8"
ActionHer şey aslında o cinayetle başladı.Katledilerek öldürülen Ünlü savcı K.D'nin üzerinde yazılan notla, tüm polis teşkilatı teşviş altına düştü. " 8 metre yakınında , 8 nefes ötenizdeyiz." Otuzu sekizden ayıran kadınların sırlarla dolu hikayesini dinl...