/Bölüm.5/

30 4 0
                                    

OTUZ "8"
#Kel Kedi#

Bir-biriyle çelişkili ve bağlantılı olan soruların yaratdığı deliller,ekibi bu cinayetlerin katil ve ya katillerine götürecekti. Dün yaşananlar ekip için zaptedilmesi zor olacaktı. Tüm emniyet Selma Yılmaz'ı aramak üzre seferber olmuştu adeta. Cinayetlerin asıl olma sebebi ve katilin kimliğinden tam-tamına haberdar olamayan ekip ise, kutudan çıkan anahtar, bebek resmi ve cinayetin başladığı ilk andan beri, cesetler üzerinde çizilen "8" üzerinde düşünüyordu. Tabi, hal böyle olunca, ekip üyelerinin hipotezlerini duymamak Murat başkomiser için içten değildi...
Nisa: Başkomiserim, Selmanın bunca şeyi tek başına yapabileceğini düşünmüyorum. O adamları öldürmek, ağaçtan asmak falan, mutlaka bir ortağı vardır.
Kuzey: Bence, Ceylanın da bu olayda en az Selma kadar suçu var, ama biz onu suçsuz ilan edip, dışarıya çıkmasına izin veriyoruz.
Murat başkomiser: Oğlum, mahkeme tutuksuz yargılanacak dedi. Nereden bile biliriz, o iki kanıtın kasden şüpheyi Ceylana çekmek için yapılamadığını?
Mehmet: Hem Ceylan yazan kolyeden ona aid hiç bir el izi falan da bulunmadı. Bence, ona gelen mesajdakı Polis kardeş, tam da bizim kız, Selma.
Özgür: İyi tahmin, ben de öyle düşünüyorum, başkomiserim. Gazetede tecavüz edilen kızın Selma olduğunu düşünüyorum ben.
Nisa: Ama Aylin Yılmaz yazıyordu.
Murat: İsmini değiştirmiş ola bilir. Bunun üzerinde çalışılsın, mutlaka. Bir şeyler bulmalıyız bununla ilgili.
Kuzey: Tabi ya, biz o gün birlikte olduğumuzda bana kadın tecavüzüyle ilgili birşeyler söylemişti. Ben tam anlamamıştım ama, kesin taciz'le ilgiliydi.
Murat: Arkadaşlar, gördüyünüz gibi, tüm taşlar yerine oturmaya başladı. Diğer cinayetlerin olmaması için elimizden geleni yapmalıyız. Aynı cinayeti yine kaldıramayız. Unutmayın ne kadar çok cinayet varsa, o kadar çok delil. Ne kadar çok delil varsa, bir o kadar gizem vardır. İlk kez ekip olarak bu kadar karmaşık bir olayın içindeyiz, ama biz rüya ekibiz her şeyi çözeceğimizden adım gibi eminim. Haydi çocuklar, işe devam...

~~~
Ekip üyelerini motive etdikden sonra Murat diğer ekip üyeleri hakkında düşünmeye başlamış ve onlara da küçük bir şüpheyle bakmaya başlamıştı. Çünkü, en çok güvendiği ekip üyesi olan Selma'nın cinayetin bir numaralı şüphelisi olması artık onda bazı değişikliklere sebep olacaktı.
~~~
Selma'nın başı büyük dertteydi. Mesajında bahs etdiyi " eksi beş derece" adlı yere gelmişti. Eksi beş derece adlanan yer eskiden kalma bir binanın, içerisinden geçiyordu. Bodrum katına indi etrafını iyice kolaçan etdikten sonra. Daha sonra, aşağıya doğru açılan kapıyı açtı, merdivenlerle aşağıya indi. Zifiri karanlığın içeriye adım atdığı anda aydınlandığını görüp derin bir oh çekti. Karanlığı hiç sevmezdi Selma. Çok korkar, akşamları karanlıkta yatamazdı. Geceleri erken uyuma sebebi de buydu belki. İçerisi eski toprak kokusuna bürünmüştü, ama bu Selma için hiç problem değildi. Çünkü, yaptığı tüm toplantılar burada gerçekleşiyordu. 10 sene önce kendisine yapılan tecavüzün hesabını sormuş bir kadın olarak kendisini üzerinden ağır bir yükü kalmış gibi hissediyordu, ama bir yandan çok sevdiği ekip arkadaşlarına ihanet etdiği için, vicdan azabında boğuluyordu... İçeriye girdikten sonra, etrafa bakındı, kimseyi göremeyince seslenmeye başladı: "Kedi, ordamısın?"

~~~
Nisa ve Özgür olayı çözdükleri için mutlu olmuş ve Selma yakalandıktan sonra her şeyin güzel olacağını düşünerek eve gitmişlerdi. Yeni evli çiftin, bu keyfini hiç kimse bölemezdi. Çocuk yetiştirme yurdunda büyüyen Özgürün, Nisayla evlenmesi baya bir zor olmuştu. Nisa'nın ailesinin çıkardığı her zorluğa göğüs gererek, aşklarının da buradan galip çıkmasıyla evlenmişlerdi. Evlenmelerinde Murat başkomiserin bir hayli katkısı olduğu için, Özgür ona çok minnetdardı. Bir nevi abisi gibi görüyor ve tüm sırrını ona söylüyordu. Bu ekip muhteşem bir aile görünümü ve etrafa korku salmışken, bu cinayetlerden sonra bir hayli çalkalanacaktı...

~~~
Mehmet, ekibe girdiği andan beri Selma'dan etkilenen Kuzeyi kafasını dağıtması için bara gitmeyi teklif etmiş, karşılığında "hayır, olayı tam çözelim oğlum" duyduktan sonra, çok yorgun olmasına rağmen, onunla birlikte Ali Sarıoğlunun yattığı ceza evine gitmişti. Arabadan inip, oraya gidene kadar, Kuzey düşüncesini hapseden şeyleri söylemeliydi:
Abi, Allah aşkına bir düşün, bu kız eğer katilse, neden onca sene beklesin?
Mehmet: Neden beklemesin ki? Oğlum, kız tecavüze mahruz kalmış, anlata biliyormuyum? Olayın nasıl olduğunu bilmiyoruz, ama , bu Selma'nın tek başına yapabileceği bir iş değil.
Kuzey, bu doğrular karşısında hiç bir şey söyleyememiş olmanın verdiyi öfkeyle karşısında olduğu cezaevinin kapısına yaklaşmıştı. Mehmetin omzuna bir el atıp, "hadi, girelim abi" demesinden sonra, ne öğreneceklerini bilmeden içeriye girmiştiler.

~~~
Mehmet ve Kuzey, Ali'nin yattığı dönemde olduğu koğuş arkadaşlarıyla görüşme yapmış ve asıl olanları öğrenmişti.
" Abi, ne sen sor ne ben söyleyeyim. Bu Ali'nin haline hep canım yandı. Bizim bu koğuşta pek iyi davranmadılar ona, ilk önce, ama daha sonra gerçekler öğrenildikten sonra her şey değişti."
Kuzey sabırsızlığına yenilip: " Laf kalabalığı yapma kardeşim, ne olduğunu anlat"
" Kardeşim, istiyorsan anlatmayayım?"
Mehmet'in "tamam kardeşim, sen devam et," demesinden sonra acıtan gerçekleri anlatmaya başladı...

" Ali, bu Kerim'in şöförü olarak çalışıyormuş. O dönemde, aşık olduğu bir kız varmış, adını pek hatırlamıyom, ama resmini görmüştüm. Maşallah, çok yakışıyorlarmış. Bizim bu Aliyi ziyarete gelmiş kız, o gün bu orospu çocuğu göz koymuş kıza. Daha sonra, gelmesi sıklaşdıktan sonra, kıza tecavüz etmiş. Olay yayıldıktan sonra, Ali'yi işten kovmuş, evinde kızla yattığını behane göstererek. E ondan sonra da, bizim bu zavallıyı tutukladılar. Ali'nin burada çok sevilmemesinin sebebi, Kerim'in ailene yardım edeceğim sözü vererek, ona olması gerekenden az ceza kestirmesi. Ali de hemen buradan çıkıp, Kerimi deşmeyi planlıyordu. Kerim öldüğündü o öldürdü sandım." Sözlerine devam etmesine izin vermeden, Kuzey olayın farklı açısını açmıştı: " Belki de, o öldürmüştür?!. Mehmet, hadi kalk, cinayet daha çözülmedi..." diyerek hemen cezaevinden ayrılmış ve anonsunda " Ali Sarıoğlu ve Kerim Durmaz cinayetlerinin üçüncü bir şüphelisi bulunmuştur." deyip, tüm ekip üyelerini yine bu olayın içerisine çekmeyi başarmıştı.

~~~
Selma'nın " kedi, oradamısın?" sorusuna cevap biraz gecikerek gelmişti. " Burdayım" diyen Kerim Durmaz cinayetinin ilk şüphelisi olan, maktülün kızı Ceylan'dı...
Selma: Kızım, benim fotoğrafımın Ali'nin evinde ne işi var? Şüpheyi neden bana çekiyorsunuz?
Ceylan: Saksıyı işlet kızım, benim oradan çıkmamın tek yolu sendin, Abla yapmış sağolsun. Ama ne de olsa, her şey anlaşılacak.
Selma: Anlaşılınca ne bok olacak, kızım? Hepimizi topluca cezaevinde sikecekler.
Ceylan: sakin olalımmı?
Selma: tamam, özür dilerim, Abla nerde?
Ceylan: sekizi tamamlamak için çalışacağım dedi, ben de anlamadım.

Üçüncü cinayetin işaretiydi bu, ekip daha bu iki cinayeti tam çözememişken, üçüncü ile kafalarını karıştırmak için işlenen üçüncü cinayet ise Selma Yılmaz cinayeti olacaktı....

5. Bölüm sonu.

Otuz "8"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin