OTUZ "8"
#Turuncu yazılar"Cinayet üstüne, cinayet gelmi8şti. Katil'in ne mesaj vermek istediğini anlamıştı, sanki Murat başkomiser. "8-1" yani, daha yedi cinayet daha olacaktı. Bunun olmaması için elinden gelenin en iyisini yapmalı olduğunu ve artık bu işin basit bir cinayetden farklı bir yere gitdiğini biliyordu.
Murat: Ekip, her kes toplansın. Siz ne yapa bildiniz, Selma?
Selma cevap vermeden, Mehmet başladı konuşmaya: Başkomiserim, Kerim Durmazın daha önce çalıştığı iş yerinde bir arkadaşının olduğunu öyrendik. Huzur evindeymiş, biz oraya giderken, anons geldi.
Murat: İyi, siz yarın bu işi iyice araştırın. Selma ve sen ilk cinayetden, siz diğerleri, Özgür, Nisa ve Kuzey, bu cinayetle ilgili en hızlı şekilde bana malumat vereceksiniz.
Herkesin, "anlaşıldı, başkomiserim" demesinden sonra, yarın Huzurevine gidecek olan Mehmet ve Selma evlerine dağıldılar. Özgür ve Nisa birlikte yeni cinayetle ilgili araştırma yaparken, Kuzey'e eve gitmesini ve yarın ayık kafayla birlikte çalışacaklarını söylediler. Mehmet eve giderken, Kuzeye gelip -gelmediğini sordu, Kuzey ise, "sen git, ben gelirim birazdan" demişti...~~~
Kuzey, Selmanın peşine düşmüştü. İlk önce arkasından birinin geldiğini hissetmeyen Selma, daha sonra bunu sezdi. Az ireliledikten sonra, Kuzeyi köşede sıkıştırdı. İlk önce yüzünü görmediği için, bir yumruk attı, daha sonra Kuzey'in sesini duyduktan sonra sakinleşti,
Kuzey: kızım, yavaş-yavaş, benim Kuzey.
Selma: oğlum, hastamısın sen?, ne diye beni takip ediyorsun?
Kuzey: ne takibi kızım, yolumuz aynı, Lounge bar'a gidiyorum, galiba sen de oraya...
Selma: evet, ne olmuş, ben gidemezmiyim yani?
Kuzey: aksini mi söyledim?, yani eğer gidiyorsan birlikte gidelim,
Selma: höşt, yürü oğlum, hem ben arkadaşlarımla buluşacağım
Kuzey: iyi, tamam kendin bilirsin.~~~
Barda, hiç bir arkadaşı ile görüşmeyen Selma'nın içkinin dozunu fazla kaçırdığını gören Kuzey, hemen onun yanına gitdi,
Kuzey: hani, arkadaşların nerede?
Sarhoşluk Selma'nın sesine biraz etki etmişti: sana ne?
Buna sinirlenen Kuzey, onun yanından uzaklaşmak isteyince, Selma onun kolundan tutarak, " gitme," demiş ve bir demesiyle Kuzey'i yanına mahkum etmişti. Biraz içip, eylendikten sonra, sohbetleri daha da farklı şekil almaya başlamıştı.
Kuzey: Sen neden hiç evlenmedin?
Selma: Sana kaldım işte, napıcan?
Selma'nın böyle demesi ikisinde de anlamsız kahkahaya neden olmuştu. Müziğin içinde olan sessizliklerini Selma bozdu: biliyormusun, Türkiyede her yıl tecavüze, tacize uğrayan kadınların sayı yüzde "38".
Kuzey:efendim, duyamadım.
Selma: hiç, bana gidelimmi?
Kuzey: olur, bana uyar...~~~
Murat başkomiser, ekibin diğer üyeleri çalışırken boş durmamış ve nezarethaneye gidip, Kerim Durmaz'ın kızı Ceylan'dan 2008'le ilgili birşeyler sormuştu.
Murat: Ceylan, merhaba, babanın cinayetinde farkı izlere rastladık. Bazı şeyler, senin üzerindeki şüpheyi azaltıyor, ama sadece azaltıyor. Daha güçlü, elegelir deliller bulmamız lazım.
Ceylan: anlıyorum, polis bey, ama lütfen bana inanın, birisi bana tuzak kuruyor.
Murat: Ben sana inanıyorum, Ceylan. Şimdi senden bana inanmanı isteyeceğim, soruma lütfen dürüst şekilde cevap ver. 2008 ile ilgili ne biliyorsun? Ne oldu o yılda?
Ceylan hafızasını zorladığını Murat'a göstermişti. İlk önce, hiç bir şey hatırlamadığını söyledi, ama daha sonrasında: 2008'in sonunda annemi kaybettik, babam annemi birisiyle aldatmıştı. Daha sonra, babamı çok seven annem, intihar etmişti...~~~
Rüya ekip kurulalı iki yıl olmuştu, ama Kuzey bir türlü Selma'ya olan ilgisini ona hissetdirememişti. Belki de, ilk kez bu kadar samimileşmiş ve bir-birilerine içlerini dökmeye başlamışlardı.
Selma: biliyormusun, ben hiç aşık olmadım, peki ya sen?
Kuzey: okuldayken bir kıza aşık olmuştum, daha sonra kızın kaltak oluğunu anladım.
Selma: vay anasını, sendeki de ne bahtmiş arkadaş. Ama kaderimiz aynı, ben de bir kaltağım zaten
Kuzey: nasıl, anlamadım?
Selma: akademiye girmeden önce orospuydum ben, bildiğin orospu. Parayla kendini satanlar var ya, tam onlardan.
Kuzey: peki neden?
Selma "nedenini sorma, bilmemen en iyisi" diyerek Kuzeye bir adım yaklaştı, sonra bir adım daha, böyle derken, kendilerini bir-birileriyle öpüşürken buldular. Nefes almaları, sesleri, hissleri bir-birine karışmış, kendilerinden geçmiştiler o an. Sabah'a nasıl uyanacaklarını bilmeden son anlarıymış gibi, seks yaptılar.
~~~
Ceylan'la konuştuktan sonra, maktül Kerim Durmazın karısını öldürmüş olabileceğini düşünen Murat başkomiser, hemen Mehmeti arayıp, olanları söylemiş ve yarın daha dikkatli olmasını ve ona söylene bilecek yalanlardan haberdar olmasını bildirmişti... Yarın, cinayetlerin perde arkasına bir adım daha yaklaşılacaktı...~~~
Sabah, toplantı odasında Murat başkomiserle birlikte sadece Nisa ve Özgür vardı. Kuzey ve Selma'nın telefonlarına ulaşılamıyordu. E tabii,dün akşam bir hayli yoruldukları için, o telefon kalkmazdı. Huzurevine, Selmayla gidecek olan Mehmet ise, ona ulaşamadığı için, doğal olarak yalnız gidecekti.
Murat: paşalarımızdan haber yok, maşallah. Siz girin içeri, ben biliyorum onlara ne yapacağımı. Çocuklar dün olanlarla ilgili ne buldunuz, ne tür bağlantılar var?
Nisa: Başkomiserim, Ali Sarıoğlu adında bir adam. Kimi-kimsesi yok gibi gözüküyor. Anne, babasını çocukken kaybetmiş. Bir de şey var,
Murat: ney?
Özgür: bu Ali, daha yeni hapisten çıkmış.
Murat: tamam, da oğlum, burada ne var?
Nisa: Başkomiserim, ilginç olan taraf şu ki...~~~
Mehmet tekbaşına huzurevinin yolunu tutmuştur. Müdür'den soruşturmayla ilgili Melih Çankıran'la görüşmeli olduğu söylemiş ve izin almıştı. Tek problem ise, yaşlılıktan bunayan Melih'in her şeyi detaylı hatırlayamaması olacaktı...
Mehmet: Meliy bey, merhaba.
Melih: sen kimsin?
Mehmet: Ben cinayet şube'den Mehmet, size yakın arkadaşınız Kerim Durmazla ilgili bir kaç soru soracağım.
Melih: Ne, Kerim öldümü?
Mehmet: evet, efendim, sizlere ömür.
Melih: daha dün gelmişti rüyama, beni de almak istiyordu. Çok iyi arkadaştık biz, çok severdik bir-birimizi.
Mehmet: Melih bey, size bir sorum olacaktı. Lütfen, hatırlamaya çalışın,
2008 senesinde ne oldu?,
Melih bu soruyu duymazdan gelmişti sanki, tekerlekli sandalyesini aynanın kenarına doğru sürdü.
Mehmet: Melih bey, bakın, maktülün tek arkadaşı olduğunuz için, sizden başka birine soramayız. Kerim bey, karısının ölümünü neden ört bastır etti?
Melih gözleri pörtlemiş şekilde bakdı Mehmet'e. " Kerim hiç kimseyi öldürmedi" diye bağırdı.
Mehmet: 2008 senesinde ne oldu, be adam, anlatsana,
Melih'i hırpalayarak bunları söylediğinde huzurevi çalışanlarından birisi içeri girdi. " Polis bey, ne yapıyorsunuz?" diğerek, Mehmetin elinden adamı zor aldı. Mehmet oda'dan çıkarken, Melih titrek sesle ona birşeyler söyledi:
"Turuncu yazıları takip et!,"~~~
Murat: Özgür, oğlum dilinizimi yuttunuz, ilginç olan ne?
Özgür: Başkomiserim, Ali Sarıoğlu, 20 yaşında bir genç kıza yaptığı tecavüz sonrası, 10 sene ağır ceza hükmü giymiş.
Nisa: Ve, büyük tartışmalara neden olan 10 senelik hükmü veren savcı ise, Kerim Durmaz'ın ta kendisi...3.Bölüm sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Otuz "8"
ActionHer şey aslında o cinayetle başladı.Katledilerek öldürülen Ünlü savcı K.D'nin üzerinde yazılan notla, tüm polis teşkilatı teşviş altına düştü. " 8 metre yakınında , 8 nefes ötenizdeyiz." Otuzu sekizden ayıran kadınların sırlarla dolu hikayesini dinl...