Kavga

50 2 2
                                    

          Medyada Demir...

O günün ardından eski halime dönmüştüm.Annem de yarışa izin vermemişti haliyle.Yine de yarışı bizimkilerin kazandığını öğrenebilmiştim.Bugün okulun ilk günüydü maalesef.İki hafta göz açıp kapayıncaya kadar geçmişti.Bütün öğrenciler olarak-inek olanlar hariç-yastaydık.Okul formamı giymek yerine üstüme siyah bir pantolon ve bol bir kazak giydim.Bir kaç güne kar yağabilirdi.Saçlarımı dağınık topuz yaptıktan sonra asker botlarımı giyerek evden çıktım.Daha iki adım atmıştım ki çantamı evde unuttuğum aklıma geldi.Yeniden eve girip çantamı tek omzuma taktım ve bir şey unutmadığıma emin olduktan sonra okula doğru ilerlemeye başladım.

Demir'den...

Uzun koridorda ilerlerken bütün öğrencilerin bakışları bana dönüyordu.Yanımda ilerleyen Batu "Bundan emin misin?"diye sordu.Sırıtırken "Hiç olmadığım kadar..."diye yanıtladım.Onun yüzünden olmuştu.Biz Asya'yı normale çevirmeye çalışırken o daha da mahvediyordu.Yine eskisi gibi olmuştu.Beni kavgaya çağırmasaydı konuşarak halledebilirdim.Ama bunu o istemişti.Kavgamız okuldan sonra olsa bile şimdiden herkes aynı şeyi konuşuyordu.'Demir ve okula yeni gelen sert çocuğun arasındaki kavga!'Kolay kolay kavga etmesem bile eğer konu Asya ise her şeyi göze alırım.Sınıfa girip sırama oturduğum sırada içeri Meriç girdi.Tabii siz onu bal göz olarak tanıyorsunuz.Daha bir kaç adım atmıştı ki ayağa kalkıp karşısında durdum."Umarım yenilgiye alışıksındır."dedi sinir bozucu bir sesle.Yumruğumu sıkarken kendimi tutmaya çalışıyordum.Aksi takdirde bu sefer okuldan atılabilirdim."Ben alışık olduğunu duydum da.Ama şunu bil ki Asya..."dediği sırada atağa geçtim.Beni tutanları umursamadan ardı ardına yumruklarımı geçirirken o da boş durmuyordu.Kendimi frenlediğimde "Salak..."diyerek beni kendine doğru çekti Can."Çıkışa kadar bekleyemedin!"Saçlarımı dağıtırken "Öldürmediğime şükretsin"diye mırıldandım.Sınıfa giriş yapan Asya "Demir!"diye bağırdı.Minik bir küfür mırıldandım ve ona doğru dönüp gülümsedim."Söyle fıstık..."dedim.Yanıma gelip baş parmağını dudağımın kenarında gezdirdi.Parmağında ki kanı gösterirken aynı yere dilimi değdirdim.Ağzıma gelen kan tadıyla "Güzelmiş."dedim.Bana sinirle bakan bir çift mavi göz görünce geri vites yapıp "Onda daha çok hasar var ve daha da çok olacak."diye kendimi savundum."Özürlü..."dedi sadece benim duyabileceğim bir sesle.Boşluğumda hissettiğim acıyla Can'a dönüp"Ne yapıyon lan!"diye bağırdım.Boşluğumu yumruklamayı bırakıp"Seni salamlaştırıyorum."diye cevap verdi.Olaya karışan Batu"Salamlaştırmaktan çok daha da batırıyormuşsun gibi geldi bana."dedi.

Okul çıkışında...

Asya'ya çıkışta ki kavgayı söylememiştim böylece kolaylıkla eve gidebilmesini sağlamıştım.Kavga edeceğimiz mekana geldiğimizde durdum.yüzümde ki sırıtma silinmeden içeri girdim.Okulun yarısı buradaydı.Çoğu kişi erkek olsa da aralarda kızlarda vardı.Çantamı sıradan bir yere sallarken başımıza birikenleri umursamadım.Siyah bir bandajla ellerimi saran Batu Kaşlarını çatmış bir şeyle mırıldanıyordu.Ben ise onu önemsemeden şarkı söylüyordum.Sınav olsa daha fazla heyecan yapardım.Batu'nun işi bitince aklıma bugün olanları getirdim.Sonuçta sinirlenmem gerekiyordu.Oluşan topluluğun bana açtığı yolun sonunda Meriç ve yanındaki bir kaç kişi görüş açıma girdi.Saçlarımı geriye doğru atarken üstümde ki tişörtü tek hamlede çıkartıp kestiremediğim bir yerlere attım.Karşıma geçen Meriç 'de benimle aynı hareketi yaparken omuzlarımı gevşettim."Bugünden sonra kavgaya geleceğini sanmıyordum"Sessizliği bozduğumda sırıttı."Yenilgini ve Asya'yı elinden alışımı merak edeceğini düşündüm."Bu sefer kolay kolay sinirlenmeyecektim."Bir yanlışlık olmuş sanırım.Sana ters söylemişler.Sen kazan veya kaybet Asya asla sana gelmez!"Etrafımızdakiler sessizleşti. "Demir!"Kaşlarım çatılırken sesin sahibine döndüm."Asya senin burda ne işin var!"diye bağırdım."Mal Can'a söyle de bir daha ki sefere canlı yayın yapmasın!"Yüzüme yediğim yumrukla kendime gelirken ben de atağa geçtim Şerefsiz boşluğumdan yararlanmıştı.Yüzüme geçirdiği yumrukla bir kaç adım gerilerken karnına tekme geçirdim.Sırt üstü yere düşerken dizime attığı tekmeyle bende yeri boyladım.Üstüme çıkıp yüzüme attığı yumruklar canımı acıtmak yerine keyfimi yerine getiriyordu.Ani bir hareketle onu üstümden atıp ardı ardına yumruklamaya başladım.Çabucak onu bayıltamazdım.Üstünden kalktığımda Ağızımda biriken kanı yere tükürdüm.Ayağa kalkıp öfkeyle bana yaklaşırken yeniden yumruk attı.Bu sefer gözüme gelmişti.Ben de aynı şekilde karşılık verirken sıkılmaya başlamıştı.Karnına tekme atıp yeniden yere düşmesine neden oldum.Yüzüne fazlasıyla çalışmıştım zaten sıra bayıtmaya gelmişti.Karnına tekme atmaya başladım.Her tekme atışımda iki büklüm olup öksürüyordu.Ağzında ki kanı görmemle fazla ileri gittiğimi anladım.Tekme atmayı kesip biraz geri çekildim.Sırt üstü yatıp kafasını geri attı.Ensemi kaşırken ne yapmam gerektiğini düşünüyordum.Elimi ona doğru uzattığımda tereddüt etmeden elimi tutup zorlukla ayağa kalktı."Kusura bak ya da bakma sana kalmış.Konu Asya ise her şeyi göze alırım."diye mırıldandım.Bu sırada yanıma gelen Asya Bana minnak bir tokat atıp"Salak!"diye bağırdı.Elimi sızlayan gözüme götürdüm.İyi geçirmişti şerefsiz."Kızım zaten canım acıyor bir de sen vurma be..."Yüzünü buruşturup elini yanağıma götürdü."Özür dilerim.Çok acıyor mu?"Kafamı hayır anlamında salladım ama yalandı.Cidden sert vuruyordu.Aslında arkadaş olsak iyi olabilirdi.Gece ve Asya'yı sadece ben ve Batu koruyorduk.Can kendini zor korurken bir kişi daha fena olmazdı.Etrafa göz gezdirdiğimde Ateş'i görmemle merakım arttı.Yanına gittiğimde "Hayırdır?"dedim.Sonuçta ne kadar Asya'nın annesinin isteği de olsa Meriç ile birlikte Asyalara gitmişlerdi.Asya evde tekken!"Sana bir şey söylemem gerekiyor..."Kafamı sallayıp"Yarım saat sonra benim eve gel"dedim.Eşyalarımı alıp evime gittiğimde özellikle kimsenin gelmemesini istemiştim.Kısa bir duşun ardından mutfağa gidip kendime sıcak bir kahve yaptım.Gözümde morluk vardı ,kaşım ve dudağım patlamıştı.Ayrıca elmacık kemiğimde de morluk vardı fakat gözüm kadar değildi.Çalan kapıyla seri adımlarla kapıya ulaştım.Islak saşlarımı geriye atmaya çalışarak kapıyı açtım.İçeri giren Ateş'e"Sen geç ben geliyorum"dedim.Yeniden mutfağa gidip kahve makinasından iki fincan kahve doldurup Ateş'in yanına gittim.Uzattığım kupayı aldığında yanına oturdum.Derin bir nefes alıp"Ben bunları Meriç'e bile anlatmadım..."diye başladı sözlerine."Bu söylediklerimden sonra beni dövebilirsin,öldürebilirsin.Umurumda olmaz çünkü bunları birine söylemezsem patlayacağım.İçimden taşıyorlar artık.Bunu ne Asya'ya söyleyebiliyorum ne de başka birine...Ama bu sefer farklı olacak.Bıktım artık.Direk söylüyorum.Ben Asya'yı seviyorum."Yere odaklanmış göz kırpmadan bunları söylerken tepki vermeden devam etmesini bekledim."Bu ne zaman oldu bilmiyorum.Sanırım bilemem de.Beni tanıyorsun.Seninle yalnızca bir yıl görüşmemiştik.Sonra da bu okula geldim.Seninle karşılaştım.İlk başta aranızdan biriyle çıktığını düşünmüştüm.Meğer öyle değilmiş.Sen de biliyorsun uzun zamandır neredeyse hiçbir kıza bağlanmadım.O olaydan sonra içime kapanmıştım zaten.Ama değişen şeyler oldu.Normal de sana değilde Meriç'e anlatacaktım.Bugün söylediklerinden sonra...Ona pek güvenim kalmadı.Daha dün bana demişti ki o kızı seviyorsun değil mi ben bakışlarından anlarım.Bugün gelmiş Asya bana gelecek diyor ayarsız."Bakışları bana dönerken kahvemden bir yudum aldım."Bir şey söyle!"diye bağırdı.Omuz silkmek ile yetindim."Döv beni bağır çağır bir şey yap!Bir şey söyle!"Kafamı yavaşça sallayıp"Ben bir şey diyemem .Ne yapayım seni dövsem sevmeyi bırakacak mısın?Hayır.Duygularını böyle açıklaman iyi oldu.Zaten Meriç Asya'ya değil Gece'ye bakıyor.Sen Gözünü Asya ile kör etmişsin.Gece için Asya ile yakınlaşıyorlar.Her bakanı Asya'ya bakıyor sanıyorsundur şimdi.Öyle olur genelde takma kafana .Sen itirafına hazır olana kadar ben Asya'ya hiçbir erkeğin yaklaşmasına izin vermem."Bana inanmayan gözlerle bakarken "Hadi yaa..."dedi."Rahatladım."Ayağa kalkarken"Ne zaman istersen gelebilirsin"dedim.Bana veda edip evinin yolunu tutarken kapıyı kapatıp tek elimle şakaklarımı ovuşturdum."Ah sessiz kız bak ne yaptın gördün mü?Ben sana dedim büyüyorsun diye..."Kendi kendime konuştuğumu anladığımda mal mal kafamı iki yana sallarken"Deliriyorum..."dedim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 14, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SessizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin