17 gün 6 saattir Gözde Çevik'im.
Ve bu hayatımda yaşayıp yaşayabileceğim en korkunç deneyim.
Kendimi onun hayatına o kadar kaptırmış hissediyorum ki; bazı zamanlar kim olduğumu sorguluyorum.
Sahi kimim ben?
Bir yalancı mı? Bir katil mi? Bir suçlu mu? Zavallı bir kız mı? Yoksa her şeyi satın alabilecek güçteki Gözde Çevik mi?
Kimse yok yanımda. Yalnızım. Yapayalnızım. Bu benim için sorun değil aslında. Ben her zaman yalnızdım. Sorun; artık yalnız kalmak istememem.
Bunu istemeye hakkım yok belki ama istemekten de kendimi alamıyorum. Bu bir günah mı acaba? Gözde Çevik beni bir yerlerden izliyor mudur ki? Bu araftaki halimi görüyor mudur?
Görüyordur tabii. Hatta kahkahalarla gülüyordur halime. Belki acıyordur bana. Zavallıyım ben çünkü. Ölmüş bir kızın yerine geçebilecek kadar zavallı.
"Gelin hanım, ağlıyor musun sen?" Behlül'ün kuzeni Irmak merakla bana bakarken sessizliğimi korumaktan başka hiçbir şey yapmadım.
Kimseyle konuşmak istemiyordum. Suzi'yle bir an önce Çin'e gitmek istiyordum. Çekik gözlü bir adamla evlenip mutlu mesut yaşayabilirdim.
"Hiç Behlül'ün anlattığı gibi değilsin sen." Yeşil gözleriyle beni iyice süzüp izin almaksızın yanıma oturdu. Gülümsemekle yetindim.
"Tam olarak Behlül'ün anlattığı gibiyim."
"Behlül'ün bana senin hakkında ne söylediğini bilmeden bunu söylemen gözlerimi yaşarttı."
Behlül... Onun Bihter'i Gözde Çevik'ti. Ben bu hikayede ancak Katya olurdum. O da şansım yaver giderse.
"Biz ayrılacağız. O yüzden artık benim hakkımda ne dediği pek önemli değil." Bukleli saçlarının uçlarıyla oynarken ona sessizce baktım. Irmak gerçekten güzel bir kızdı. Ve nedense bana Behlül'ü anımsatıyordu. Bu sıralar her şey bana Behlül'ü anımsatıyordu.
Sanırım şu iğrenç hayatımda son isteyeceğim şey o kaba saba adama aşık olmaktı.
"Değişmiş gibisin Gözde. Önceki gibi hoyrat ve asi değilsin. Belki de Behlül seni iyileştirmiştir. " Neşeli çıkan sesine göz devirmeden edemedim. Beni kimsenin değiştirdiği yoktu. Ben aynı bendim. Yalnızca benimle uzaktan yakından ilgisi olmayan birinin yerine geçmiştim. Haliyle Behlül'ün de beni iyileştirdiği falan yoktu. O Gargamel kalpli adamın böyle bir yeteneği olduğunu da inanmıyordum zaten.