Sabah otoparkın kapısında karşılaştığımız inatçı çocuktu. Ama yanındaki kız farklıydı. Ben sanki yanlış bir şey yapıyormuşum gibi kafamı indirme ihtiyacı duydum ve arkamı dönüp ilerlemeye başladım. Bugünlük bu kadar iş yeterdi, gitme vaktii.
Tam görevli odasında girecekken 'hey' diye bağırdı biri. Onun olma ihtimali yoktu. Çocukla tanışmıyorduk bile. Arkamı dönüp seslenen kişiye baktığımda iki üç adım gerimdeki çocuğu gördüm. Kafamı efendim şeklinde oynattım. Ne söyleyecekti ki şimdi bu?
"Sen şu sabah Arda'nın yanındaki kız değil misin?" demek beni hatırlamıştı.
"Evet ben Arda'nın kız arkadaşıyım"
"Arda'nın sevgilisi misin yani?"
"Evet, bir sorun mu var?" dedim neden benimle konuştuğunu merak ederek
"Arda şimdi de seni mi taktı peşime?" ne saçmalıyordu bu çocuk. Arda'ya tanıştıklarını bile bilmiyordum.
"Anlamadım?" dedim şaşkınlıkla
"Arda diyorum bu salak oyunlarına bi son versin artık"
Bir şey dememe izin vermden çekip gitti. Peşinden gidip derdinin ne olduğunu sormak istedim ama oturdukları masaya geri dönmüş, kız arkadaşıyla birlikte çoktan çıkış kapısına yönelmişlerdi. Bende bir açıklama yapmasını umarak Arda'yı aradım.
" Alo canım işin bitti mi, alayım mı seni?"
"Arda bu sabah otoparkta karşılaştığımız çocuk az önce buradaydı ve saçmasalak konuştu, Arda şimdi de seni mi taktı peşime filan dedi. Noluyo?"
"Sen cafede misin?"
"Evet Arda ama konumuz bu değil, kim o çocuk?"
"Umut hala orada mı?" çocuğun adı Umuttu demek.
"Hayır gitti"
"Tamam ben şimdi geliyorum Turucu'ya" deyip kapattı telefonu.
On dakika sonra cafenin kapısındaydı. Arabaya bindim. Arda bana sarıldı
"iyi misin, ne söyledi sana?"
"İyiyim"
"Ne dedi sana?"
Aramızda geçen diyoloğu aynen Arda'ya aktardım. Arda bi yandan araba kullanıyor bir yandan da beni dinliyordu. Konuşmam bittiğinde Arda'ya bütün bunların nedenini sordum.
"Bak o çocuğun ne dediği umrunda değil tamam mı?"
"Ne demek umrunda değil, siz nerden tanışıyorsunuz, bana ne demek istedi? Hiç bir şey anlamıyorum"
"Umutla eskiden tanışıyoruz ve kendi kendinde konuşuyor, ne dediğini bilmiyor işte"
Sinirlenmeye başlamıştım
"Ne demek bilmiyorum?"
"Saçmalamış işte nerden bilebilirim ne demek istediğini"
"Hayatımda ilk defa gördüğüm biri gelip bana sevgilim hakkında anlam veremediğim bir konuşma yapıyor pardon konuşma olabilmesi için benimde bir şeyler söylemem lazımdı ama ne yazık ki ne dediğini bile bilmediğim için tek kelime edemedim. Ah evet bu çok normal bir durum di mi?"
"Uzatılacak bir şey yok, eski bir arkadaş. Pek sevmeyiz birbirimizi senin de sevgilim olduğunu öğrenince salak salak konuşmuş işte"
"Neden benim haberim yok bu eski arkadaştan?"
"Çünkü adı üstünde , eski. Eski arkadaşımın nesinden bahsedeyim?"
"Aranızda ki mesele ne?
Evimin önüne gelmiştik. Arabayı durdurdu
"Sen hazırlan bir buçuk saat sonra seni almaya gelirim"
Demek konuşmak istemiyordu, iyi konuşmazdık o zaman. Arabadan inip apartman kapısından girdim. Ben mi abartıyordun? Ama hayır. Tanımadığım birinin gelip sevgilim hakkında abuk subuk konuşması abartılmayacak bir mesele değildi. Birde hiçbir şey yokmuş gibi konuşuyordu Arda bey.
Eve girdiğimde tüm bedenim yatıp uyumak için baskı yapıyordu. Şimdi bunu bahane ederek partiye gitmesem ergen kızlar gibi trip atmış olacaktım. Dolabımın önünde yaklaşık on beş dakika aval aval ne giysem diye düşündükten sonra mini siyah bir elbisede karar kıldım. Saçlarımın dalgalarını da düzelttikten sonra hazırdım.
Bir buçuk saat olmuştu. Kapıya inip Arda'yı beklemeye başladım. Beklemeyi seven bir insan değildim, Arda'da bekletmeyi seven bir insan değildi. Neredeydi bu çocuk?! Arda'yı aradım meşgule verdi ardından mesaj attı.
"Beş dakkaya ordayım"
Arda geldiğinde üstünü değiştirmediğini gördüm.
"Sen üzerini değiştirmeye gitmedin mi?"
"Hayır parti mekanında bir sorun çıkmış onu hallettim, zamanım olmadı. çok mu kötü görünüyorum?"
"Hayır"
"Trip mi atıyorsun?"
"Evet"
"Peki"
"Bana bak Arda deli etme beniii"
Hınzırca gülümseyerek yanağıma sulu bir öpücük bıraktı.
"Seni deli etmeye bayılıyorum, çok güzel olmuşsun sevgilim"
Tamam benim tribim buraya kadar. Hasta mıdır, şizofren midir bilmediğim bir çocuğun ne dediğini bu kadar takmaya gerek yoktu. Sevgilim önemli bir konu olmadığını söylemişti. Bu da benim için yeterliydi.
Arabadan el ele inip mekanın kapısından girdiğimizde parti çoktan başlamıştı. Arda'nın arkadaşlarının masasına oturduk. Arda'nın arkadaşları diyorum çünkü ben onlarla o kadar yakın değildim sadece Arda'nın sınıf arkadaşlarıydılar ve iyi insanlardı işte.
Emre pastasını üfledikden sonra dans müziği çalmaya başladı. Arda belimden tutarak beni dansa kaldırdı. Her ne kadar yorgun olsam da Arda'yla dans etmeyi seviyordum. Tam müziğin ritmine kendimi kaptırmış, Arda'nın omzunda müthiş parfümünün kokusuyla mayışmışken Arda kafasını kaldırdı ve kollarını belime daha sıkı sardı. Ne olduğunu anlamak için Arda'nın baktığı tarafa baktığımda gelenin Umut olduğunu gördüm. Hadi ama aynı günde daha ne kadar karşılaşacaktık acaba?
Arda kollarıyla beni oturduğumuz masaya doğru yönlendirdiğine Umut da Emre'nin yanına gitmişti. Arda bana "geliyorum şimdi" dedikden sonra onların yanına gitti.
Emre Umut'u hiç de dost canlısı karşılamadı. Arda'nın da yanlarına gitmesiyle ortamın gerildiğini hissedebiliyordum. Bizim masamızdaki kızların
"o çocuk kim ya?"
"iyiymiş baya"
"bizimkilerin arkadaşı mı ki?"
diye boş konuşmalarına daha fazla dayanamayıp biraz da merakıma yenik düşerek Arda'nın yanına gittim. Yanlarına vardığımda Umut,
"Gerçekten sevgilinmiş" dedi Arda'ya gözleriyle beni işaret ederek. Arda da elimi tutup
"Evet, tabiki öyle. Saçmalamayı bırak ve git artık" dedi
Umut yanımızdan yüzünde kocaman bir sırıtışla ayrıldı.
"Bu neydi şimdi?" diye sordum ortaya. Arda çıkış kapısına kadar gözleriyle Umut'u takip etmekle meşgul oluğu için Emre cevapladı sorumu
"Eski bir arkadaş, bizi özlemiş de" dedi.
Arda'ya Emre liseden beri arkadaşlardı. İkisininde eski arkadaşı olduğuna göre liseden tanışma ihtimalleri vardı.
Küçüklükden beri her şeye burnuna sokan, merak eden ve " avukatı mısın?" laflarına maruz kalan biri olarak bu Umut meselesini de deli gibi merak etmem garip bir olay olmasa gerekdi.
Gece sona erdiğinde Arda beni eve bıraktı. Üzerimi değiştirip kendimi yatağa bıraktım. Uzun ve garip bir gün olmuştu. Yarın ilk işim Arda'ya bu çocukla arasındaki meseleyi anlattırmak olacaktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/12724833-288-k522894.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİN HİKAYE
Teen FictionHedefleri olan genç bir kız hukuk fakültesini kazanarak geleceğine ilk adımı atmış oldu. İstediği üniversite, istediği bölüm, güzel bir hayat. Yakışıklı ve ilgili bir sevgili. Peki bunlar mutlu omaya yeterli mi?