• 2.Bölüm •

278 36 10
                                    

 MERHABA MERHABA BU HİKAYE YENİ OLDUĞUNDAN OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUZ İYİ OKUMALAR :D 

 Bundan 4 sene önce okulun ilk günüydü, aslında pek heyecanlı değildim. Sınıfıma doğru yürürken diğer yandanda çevremdeki insanları süzmekle meşguldüm. Birden Adamı farkettim gözgöze gelmiştik ve o kibar bir tavırla bana gülümsemişti,ardından sınıfa girmiştim,hep olduğu gibi en arkadaki cam kenarına oturmuştum.

Uzaktan bakarak herkesi iyi tanıyacağımı düşündüğüm için eskiden hep en arkada otururdum. Herneyse herkesin az çok nasıl kişiler olduğunu kafamda belirlemiştim ama sağ çaprazımın iki önü hâlâ boştu,oraya kimin gelip oturacağını merak ederken açılan kapı sesiyle kafamı hemen kapıya çevirmiştim.

Aman tanrım,ben bugüne kadar bukadar parlak gözler görmemiştim,bu kadar güzel renkte saçlar,bu kadar mükemmel bir gülüş ona bakarken eridiğimi hissedebiliyordum. Tam o anda iç sesim bana "Hey hey Des kendine gelmelisin" o da diğerleri gibi normal bir insandı ama ilk defa bir insan beni bukadar etkilemişti.

Günün sonunda eve gidince bu durumun sadece gün içindeki heyecanımıdan kaynaklandığında karar kılmıştım,fakat ilerleyen günler bunun yanlış bir düşünce olduğunu ortaya koymuştu.

Her geçen gün ona daha çok bağlandığımı farkediyordum. Artık onu görmek bile mutlu olmama yetiyordu ve ben bu durumu kimseye anlatamıyordum. Okulda henüz gerçekten güvenilir diyebileceğim hiç yakın arkadaşım yoktu,annem desem ona asla anlatamazdım çünkü günler boyu kafamı ütülerdi,kısacası ne yapacağımı hiç bilmiyordum.

En sonunda birgün yolda yürürken iki kızın konuşmaları dikkatimi çekmişti kız,arkadaşına "İçini rahatlatmak istiyorsan bir blog kur istediğini yaz,çiz,paylaş kimse karışamaz hem istersen kimsede seni tanıyamaz" demişti.

O içimde "Destiny bunu nasıl düşünemezsin?" diye geçiriyordum, ardından hemen eve gidip bir günlük bloğu açmaya kararvermiştim. Bu bloğun ismi çok özel olmalıydı,amacını yansıtmalıydı ve kimsenin bunu benim yazdığımı bilmemesini istediğimi dolaylı yoldan belirtmeliydi,bir nevi görünmezlik iksiri gibi olmalıydı bir dakika,bir dakika ismini buldum bloğumun adı görünmezlik iksiri olmalıydı.

Bloğumu hazırlamıştım bu benim Nicholas'a olan duygularımı yazıp rahatlama şeklim olacaktı o yüzden benim için fazlasıyla önem taşıyordu. Her gün hiç aksatmadan günlüğümü yazıp paylaşır olmuştum. Ve işte Nicholası ogün bugündür seviyorum ve ogün bugündür "Görünmezlik İksiri" bloğunun sahibiyim...

Ona verdiğim ipucunu asla anlamicak oysa ben onun görünmeziyim,oysa ben en çok ona görünmezdim. Neyse artık uyuma vakti. Sabah telefonun alarmıyla uyandım alarmı kapatırken birşey dikkatimi çekmişti o bildirimlerde neydi öyle hiçbir zaman şaşırmadığım kadar çok şaşırmıştım bloğum nerdeyse 100.000 kere tıklanmıştı. Bunun nasıl olduğunu çok merak ediyordum ama 20 dakika sonra dersimin başlayacağını söyleyen saat daha cazip gelmişti.

Üzerimi giyinir giyinmez okula doğru gitmeye başlamıştım,kafamda bloğumun biranda nasıl o kadar çok tıklandığını düşünmekle meşguldüm ama ders zilini duyduğumda kafamdaki tüm düşünceler uçup gitmişti. İngilizce hocamız bu derste işleyecek birşey olmadığını ve çıkarıp kitap okumamızı söylemişti. Herkes çıkardığı kitaplara kafasını gömmüştü,bende tam buna hazırlanırken nicholas'ın hangi kitabı okuduğunu merak etmiştim benim içine not bıraktığım kitabı mı okuyordu yoksa o notu hiç takmayıp yeni bir kitap mı almıştı.

Nicholas'ın sırası bana en uzak köşedeydi ama benim bir şekilde hangi kitabı okuduğunu öğrenmem şarttı. Bunu ona soramazdım çünkü eğer sorarsam şüphelenebilirdi,düşünsenize 3 yıldır sizinle tek kelime konuşmayan kız şimdi gelip hangi kitabı okuduğunuzu soruyor, fazlasıyla garip olurdu. Aklıma bir fikir gelmişti ve onu uygulamaya koymalıydım öncelikle bay Rickardo'nun yanına gidip ona soru soruyor gibi yapmalıydım ve böylece en önde oturan Nicholas'ın hangi kitabı okuduğunu görebilirdim.

"Bay Rickardo şu kelimenin anlamını biliyormusunuz efendim"

deyip kitabı önüne bıraktım bay Rickardo düşünürken ben Nicholas'ın kitabına bakmaya çalışıyordum ve Nicholas'ın içine not yazdığım kitabı okuduğunu görünce fazlasıyla mutlu olmuştum,kelimenin anlamını söyleyen bay Rickardo bu sevincimi kelimenin anlamını öğrenmekten kaynaklı olduğunu düşünmüştü ve

"Neden bukadar mutlu oldun bilmiyorum Des ama yeni bir kelime öğrendiği için ilk defa senin kadar sevinen birini gördüm"

"Şey teşekkür ederim bay Rickardo".

En sonunda teneffüs zili çalmıştı kapıdan çıkar çıkmaz Adam "Destinyyyyyy" diye bağırıp yanıma geldi

"Adam noluyor neden herkes telefonlarına gömülmüş durumda?"

"Herkes bir blogla ilgileniyor adı görünmezlik iksirimiymiş neymiş,bir kız hergün sevdiği çocukla ilgili günlükler yazmış"

"Şaşırtıcıymış"

"Herkes bloğu çok beğenmiş gibi duruyor"

"Akşam eve gidince bende bir bakarım.Neyse hadi ders başlayacak okula girelim"

"Tamam hadi".

Ben ve Adam koridorda sınıfa doğru yürürken gördüğüm şey sonucunda gözyaşlarımı tutamamıştım.

Nicholas ve Bella öpüşüyordu...

Sen Kimsin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin