1

16 5 1
                                    

Uzaklardayim . Kimsenin bana uzanamayacagi kimsenin benim canımı yakamiyacagi bir yerdeyim . Tek basimayim herzamanki gibi . Burada o vahşi insanlardan yok . Hayatımı mahvedecek insanlarda yok mutlumuyum hayır , çünkü ben böyle olmasını istemedim. Hayallerim bu yönde değildi. Tek istediğim yaşanılan herşeyin hiç olmadığı zamana gidip orada zamanı durdurmak ve herşeye baştan başlamakti . Ama ne yazıkki burdada yanlizim . Şimdi ne yapacağımı bilmediğim bir boşluğun içindeyim . Elimden tutup çekecek birini bekliyor gibiyim . Duygularım emilmis gibiyim . Gulemiyorum veya huzunlenemiyorum . Hiç birşey hissedemiyorum.  Sonra ilerliyorum bir kaç adim . Bir anda arkamdan bir ses geliyor . "Abla"  istemsizce aniden arkamı donuyorum . O an gördüğüm karşısında gözümden yaş süzülüyor. Ve gülmeye başlıyorum. Koşarak sariliyorum ona oda bana sarılıyor.

-canım sen nerelere gittin , ben sen yokken neler yaşadım haberin varmı?

-ablacim sakin ol ben hep senin yanındayım hep seni izliyorum .

-yanıma neden gelmiyorsun peki ?

-çünkü benim sana yaklasmam yasak yani sana hem çok yakınım hemde çok uzak . Ama hep yanındayım . Şimdi gitmeliyim . Seni çok seviyorum.

-hayır gitme bekle bende gelicem .

-olmaz abla sen daha çok kucuksun şimdi benim için yasamalisin

-Seni bulmuşken kaybedemem gitme olur mu ?

-Seni seviyorum abla

-gitme serkan gitme ne olur ?
Ayakta duramadan yere diz çöküyorum . Sonra o beyaz ışık yerini karanlık bir odaya bırakıyor . Etrafı inceliyorum ama anlamsız geliyor herşey . Bir anda kapinin açılmasıyla içeriye giren ışık gözümü aldığından elimi kaldırıp alnima dayiyorum. Gözlerim kısık bir şekilde olanlara anlam vermeye çalışıyorum. İçeriye beyaz onluklu boynunda steteskop olan biri giriyor .

-uyanmissiniz nazlı hanım , kendinizi nasıl hissediyorsunuz ?

Önce adamı inceleyip sonra
-ben neredeyim burası neresi

-öncelikle sakin olun , bunları daha sonra konuşuruz dinlenmeniz gerek

-Beni buraya kim getirdi peki ?

-sizi bulduğumuzda kapinin önündeki banktaydiniz . Etrafa bakindik ama kimseyi göremedik . Aramak istediğiniz birisi varmı ?

-benim kimsem yok ki bunu hala anlayamadiniz mi ?  Beni hastaneye getirmeye utanan bir ailem var farkinda misiniz ?

-neyse siz dinlenin bunları daha sonra konusuruz olurmu ?
Geçmiş olsun .

-sağolun
Gözlerim ilk olarak bileklerime gitti boydan boya sarılı olan kollarının acisi vücudumda hissedebiliyordum. Gözlerim yaşardı. Elimi kaldıracak halim olmadığından yatay pozisyona geçip yüzümü yastığa sildim. Gözlerimi kapatıp kendimi rahata bıraktım...

Gözlerimi açtığımda başımda bir hemşire serumumu yeniliyordu. Daha kendime gelememistim bu yüzden konuşmaya bile dermanim yoktu. Bi süre bekleyip kendime gelmeye çalıştım . Olanları anlamaya , neden burdaydim ?  Neden bileklerim sargiliydi ? Dün gece ne yaşanmıştı. Hiç birşey hatirlamiyordum . Hatırladığım tek şey babamın beni delice dövdüğüydü. Neden olduğunu dahi hatirlamiyordum . Sonra annem beni kanlar içinde kaldirip odama yatağa bırakıyor . Işığı kapatıp odadan çıkıyordu. Ben baygın bir halde yatakta acılar içinde kıvranırken onların içerden kahkaha sesleri geliyordu. Herkez uyuduktan sonra kalkıp banyoya gidiyordum. Yere oturup ağlamaya başlıyorum. Sonrasını hatirlamiyordum . Olsa olsa intihara teşebbüs ettiğim olabilirdi.
Hayat o kadar acimasiz ki zalimin yanında hiç olmuyor . Zulmedenin yüzüne gülüyor.

5dakika sonra odaya doktor giriyor. Yanıma yaklaşıp hemsireye bir şeyler fisildadiktan sonra bana dönüp
-nasılsın küçük hanım ? Bugün daha iyi misin ?

-benim iyi olduğum günler kardesimle geçirdiğim vakitlerdi. Ama siz galiba düne göre nasılsın demek istediniz , daha iyiyim sağolun .

-emin misin ?

-evet hatta okadar iyiyimki taburcu bile olabilirim . Sahi ne zaman taburcu olu cam?

-öncelikle bir gün daha misafirimizsin ayrıca memur abiler sana bir kaç soru soracaklar .

-Ben konuşmak istemiyorum.

-Ama konusmasan bu iş dahada uzar ve bir gün değil bir kaç gün misafirimiz olursun .

-Peki tamam konusucam

-güzel ben şimdi onları yonlendiricem.

-doktor bey

-efendim küçük hanım

-teşekkür ederim

-görevimiz küçük hanım.
Gülümseyerek odadan çıktı. Memurlar  içeri girdiklerinde onlara herşeyi tek tek anlattım . Şikayetçi olup olmadığımı sordular bende olmadığımı söyledim . Polisler birbirlerine şaşkın bir şekilde bakistiktan sonra
"Tamam biz seni daha fazla rahatsız etmeyelim . Geçmiş olsun. "

"Sağolun " dedikten sonra odadan çıktılar . Ben biraz daha dinlenirken kapı çaldı . Polislerin birşey unuttuklarını zannedip içeri girmesi icin seslendim. İçeri 19 yaşlarında bir genç çocuk girdi. Hafif kumral düz saçları olan kusursuz yüz güzelliği olan bir gençti.

"Özür dilerim yanlış geldim galiba kusura bakmayın. "

"Önemli değil de kime bakmıştiniz . "

"Ecem ozkana bakmistimda "

İç sesim benden önce cevap verdi "he şu yelloz " dün gece su içmek için kalktığımda koridorda sesler duydum.
Gülme ağlama karışık bir ses merak edip balığın dedim bakmaz olaydim. E cem denilen yelloz kılıklı kız bir genç çocukla konuşuyordu. Ama o çocuk bu çocuk değildi. Yelloz sırtını duvara yaslamis eliyle saçını dolayip çözerken ağzında sakız çiğneyip duruyordu. Çocuğun her kelimesi nde hunharca gülüyor ve bağırıyordu. Bende dayanamayıp
"Gençler biraz sessiz olur musunuz hastane burası farkinda misiniz ?" Diye çıkıştım. Yelloz bana dönüp "kusura bakma tatlım kendimi kaptirmisimda . Burki gel biz odada rahat rahat konuşalım canım ."
Sahte gülümseme atıp odama girdim .
"Evet o karşı odada ."

"Taniyomusunuz onu ."

"Dün tanıştıkta istemsizce"

"Anlamadım ."

"Şey yani dün tanıştık ."

"Peki sağolun teşekkürler geçmiş olsun ."

"Size de"diyerek gulumsedim.

"Anlamadım."

"Size de  iyi gunler ."diyip durumu toparladim.
Bazı insanlar o kadar zavallilar ki egolarindan geçilmiyor.
5 dakika sonra içeri doktor girdi.

"Müjde nazlı hanım taburcu oluyorsunuz."

"Yaa bugün aldigim en güzel haber teşekkürler .

"Rica ederim küçük hanım ."
Koşarak kiyafetlerimi dolaptan topladım . Saclarimin yaglanmis olduğunu farkettim. Bir an önce eve gidip banyo yapmaliydim. Komidinin üstündeki telefonu alarak kapıya yöneldim. İşlemleri hallettikten sonra kapıya doğru giderken birisi seslendi.

"Nazlı hanım ."

Arkamı dönüp baktığımda bu o çocuktu Ecemin arkadaşı . Peki ya adımı nerden biliyordu ben ona adimi söylememistim.

"Buyrun ...

"Şey nazlı hanım kunyenizi dusurdunuzde

"Aaaa çok sağolun bunun manevi değeri vardı. Adimida burdan öğrenmiş olmalısınız .

"Evet bu arada ben poyraz
Diyerek elini uzattı. Bende elini tutup bende nazlı memnun oldun diyerek pazarlık yapan kadınlar gibi elimi salladim .

"Künye için sağolun , simdi gitmem lazım görüşmek üzere ."

"Rica ederim. Görüşürüz.
Oradan uzaklaştım. Kapıdan çıktığımda karşımda baba denilmeye şahit isteyen bir adam vardı. Bana gulerek el salladı. O an bazi insanların ne kadar ucuz olduğunu anladım.

SIZINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin