Ali dik atılır. terlemişti ve nefes alıp veriyordu.
Ali: Allahım... bu neydi ya şimdi? ne.... hepsi bir rüyaymış.... nasıl ya? ama çok gerçekçiydi... biz Eylülle sevgili olduk... ben onu öptüm... hatta dudağından... ya neden gerçek değil ya neden? of 😞
başını geri yastığın üstüne atar. kolunu alnının üstüne koyar ve olanları düşünür.
Ali: ya bu gerçekse?
çekmeceli dolabın üstünden telefonu alır ve Burakı arar.
~konuşma ~
Ali: alo Burak
Burak: günaydın kardeşim
Ali: günaydın
Burak: noldu? sesin kötü geliyor, birşey mi oldu?
Ali: Burak ben sana birşey soracağım.
Burak: sor.
Ali yutkunur.
Ali: dün noldu?
Burak: ee dün çok şey oldu.. yani ben seni aradım, Yaseminin geldiğini söyledim, sonra sen bana sizin parka gideceğinizi söyledin bende...
Ali: akşam noldu?!
Burak: biz Yaseminle sevgili olduk, biraz gezdik ve geldik eve.
Ali: nasıl ya? dün biz Serkanla Eylülü görmedik mi?
Burak: he evet gördük. el ele geziyorlardı, sen onları gördün ve baya bozuldun, hatta ağladın.. sonra ben sen daha fazla fena olma diye kolundan tuttum ve eve geldik. işte böyle.
Ali: t... tamam. bay...
Burak: Ali noldu?
Ali: ya yok birşey hadi bay.
~konuşma biter ~
Ali: inanmıyorum.... yani herşey bir rüyaydı.. of ya of! yeter artık ya.. yeter....
kalkar ve elini yüzünü yıkar. bugün bütün gün evde kalmak istiyordu. ne dışarı çıkmak, nede birisiyle konuşmak istiyordu. sadece evde kalmak. kimse aramasın diye telefonu kapatır. mutfağa gider ve kendisine kahve hazırlar. bir kaç tost alır ve hepsini odasına götürür. sonra diğer odadan bilgisayarı, şarjısını ve kulaklıklarını alır. yatağa uzanır ve bilgisayarı üstüne koyar. film açar ve yemek yiye yiye bakar. filmde kızla erkek sevgili oluyorlar ve öpüşürler. Ali yüzünü büzer ve bakamaz. başka bir film açar. ordada aynı şeyler oluyor. sinirlenir ve kapatıp başkasını açar. ordada aynı şeyler.
Ali: of ya! bütün filmlerde aşk meşk mi oluyor ya?!! normal bir film yok mu?
aklına eskilerden diziler gelir. küçükken annesiyle seyretmişti. ama onların hepsindede aşk varıydı.
Ali: böyle gitse ben ölürüm ya üzüntüden.
sonra aklına Eylül gelir. gülümser.
Ali: yeşil gözlüm.. bir tanem.. kalbim, ruhum, canım herşeyim.. ne yazıkki aramızda mesafeler var. kilometreler seni benden ayırıyor. ulan demek aşk acısı buymuş... genelde aşk bize gurbet derdim, kendim o gurbete düştüm.. hani derler ya, ,,aşk bir çukurdur" diye, ,,düştün kurtulamazsın" diye.. düştüm.. düştüm ve şimdi kurtulamıyorum.
yutkunur.
Ali: ama ben seni çok sevdim ya.. çok sevdim.. dayanamıyorum Eylül, yapamıyorum.. sensizlik beni mahvediyor. gel be sevdiğim, gelde kurtar beni bu çukurdan..
gitarını alır ve şarkı söyler. canını en çok yandıran şarkıyı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Gördün mü bak bizden öteside varmış.
Yaşananların hepsi meğer birer yalanmış.
Kaderimde bu da mı vardı?
Sevdiğimi başkalarıyla,
Göreceksem eğer kör olsun bu gözler,
Görmeyeyim bir daha..
Yar ellerin nerde?
Ya benide götür,ya da gitme.
Bilirsin sensiz ben hiç yaşayamam ki
Ölürüm hasretinle.
Geceler uykusuz geçer oldu ömrümde.
Anılar birer birer batırır hançeri kalbime.
Kaderimde bu da mı vardı?
Sevdiğimi başkalarıyla,
Göreceksem eğer kör olsun bu gözler,
Görmeyeyim bir daha.
Yar ellerin nerde?
Ya beni de götür,ya da gitme.
Bilirsin sensiz ben hiç yaşayamam ki
Ölürüm hasretinle...
Yar ellerin nerde?
Ya benide götür, ya da gitme.
Bilirsin sensiz ben hiç yaşayamam ki
Ölürüm hasretinle
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
aradan tam 1 ay geçer. Ali hiç kimseyle konuşmuyordu, dışarı çıkmıyordu, işinden istifa etti, sürekli evde oturuyordu. Burak ve Yasemin onun tek dostlarıydı. annesiyle babası kavga etmişlerdi ve babası evi terk etmişti. o gün bugün annesi çok fazla konuşmuyordu. o neşeli, güleryüzülü Hülya gitmiş, yerine sakin, suratı hep asık Hülya gelmişti. Ali için buda büyük bir darbe olur. artık bu hayattan vazgeçmişti. ne olursa olsun, kabul ediyordu. Yaseminle Burakın ilişkisi çok iyi gidiyordu. gülüp eğleniyorlardı. lunaparka gidiyorlardı, restorana yemek yemeye, çok güzellerdi. kaç kere Aliyide çağırıyorlardı gezmeye ama Ali çıkmıyordu. çok değişmişti. zayıflamıştı, saçları dağınık, sakalı çıkmıştı, ne yiyordu ne içiyordu. hep müzik söylüyordu ve dizilere bakıyordu. ara sıra hava almak için sadece balkona çıkıyordu ama çok durmadan hemen içeri giriyordu. bugün 01.06.2017. Alinin doğum günüydü. Burak ve Yasemin bir sürü balon almışlardı. üstlerinde ,,Doğum Günün Kutlu Olsun " yazıyordu. Burak ve Yasemin gelirler ve ani bir şekilde bağırırlar.
BurYas: DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN ALİ!!!
Ali hiç bir tepki vermez.
Burak: lan!!!! hoooo!!!!!! lan bize kim diyoruz?! Ali!!!
Ali cevap vermiyordu.
Burak: öldü mü lan bu?
Aliye yaklaşır, Ali gözlerini kaldırır.
Burak: oh yaşıyor.. lan bir an öldün sandım it herif!
Yasemin: Burak gözleri açık nasıl ölebilir?
Burak: ya ben bir filmde görmüştüm. orda bir kız böyle gözleri açık ölmüştü.
Yasemin göz devirir.
Yasemin: Ali bugün senin doğum günün. kutlamayacak mısın?
Ali yine cevap vermiyordu.
Burak: lan biz burda duvarla mı konuşuyoruz?! hey alo Ali! nerdesin lan gel buraya!
Yasemin: Ali bizimle niye konuşmuyorsun?
Ali: istemiyorum hiç birşey.
Burak: oha bunun dili mi varmış?
güler. Yasemin ona sinirli bakar.
Burak: öhöm öhöm
susar. Yasemin Alinin yanına oturur.
Yasemin: Ali bak bir aydır evden dışarı çıkmıyorsun. ne yemek yiyorsun, ne su içiyorsun. iyice zayıflaştın. artık toparlasam mı kendini?
Burak: birde leş gibi kokuyorsun.
güler. Yasemin ona sinirli bakar. Burak susar.
Yasemin: Ali.. dostum.. hadi kalk gidelim banyoya. elini yüzünü yıka..
Burak onun sözünü keser.
Burak: e bence duş al.
Yasemin: 😡
Burak: ne var ya? sadece duş alsın dedim..
Ali iç çeker.
Ali: sağol Yasemin. istemiyorum hiç birşey.
Yasemin: ama böyle olmazki. ne zamana kadar böyle devam edecek? toparlanman lazım.
Burak: doğru diyor.
Yasemin: bir insan içine çıkman lazım.
Burak: haklı.
Yasemin: geri dönmen lazım.
Burak: cidden.
Yasemin: off sen bir kessene sesini 😒
Burak: tamam sustum.
Yasemin: Ali! bak gözümüzün önünde mahvolup gidiyorsun. valla sana birşey olacak diye çok korkuyorum.
Ali: rahat bırakın beni. istemiyorum hiç birşey. çıkın odamdan uyuyacağım.
arkasını döner. Yasemin ayağa kalkar ve Buraka yaklaşır.
Yasemin: Burak bizim birşey yapmamız lazım bu böyle olmaz.
Burak: ne yapalım?
Yasemin Aliye bakarak düşünür.
Yasemin: gel benimle.
Burakın elinden tutar ve odadan çıkarlar. Ali uyur. evden çıkarlar.
Yasemin: bu Eylül nerde kalıyor?
Burak: nedenki?
Yasemin: Aliyi geri bir tek o döndürebilir. tek çaremiz Eylül. nerde kalıyor?
Eylülle Serkan birlikte bir villada kalıyorlardı. Eylül çok mutluydu. sevdiği adam yanında, arkadaşları yanında. şikayet etmişti ve Mehmetle Asiyeyi içeri tıktılar. Eylül ilk defa geceyi mutlu bir şekilde uyuyordu. Serkanla çok eğleniyorlardı. hortum ile su döküyorlardı birbirlerine, havuzda eğleniyorlardı, temiz havada yemek yiyorlardı. ev kocamandı ve çok güzeldi. bazen Eylül düşünüyordu ,,acaba bu ev ikimiz için çok mu büyük?" diye. sonra onun bu düşüncesini kafasına dökülen bir kova su bölüyordu.
Eylül: Serkan napıyorsun ya?!
Serkan güler.
Serkan: bende seni çok seviyorum aşkım!
ve güler yine.
Eylül: görürsün sen şimdi.
ve yukarı koşar. gülerek Serkanı döver.
Serkan: vurma! ya sendede ne güç varmış be! her yerim mosmor oldu! Eylül dur!
Eylül: (gülerek) ona kafama su dökmeden önce düşünecektin!
ve böyle eğlenirler. Burakla Yasemin zor olsada Serkanla Eylülün kaldıkları evi öğrenirler ve gelirler.
Yasemin: ooo şuna bak ya! benim arkadaşım orda can versin bunlar burda ultra modern villada kalsınlar! ooo ne güzel memleket!
Burak: hay ben o Serkan sürtüğünü varya!
Yasemin: küfür etme!
eve doğru yürürler. Serkan evde yoktu. markete gitmişti. kapıyı çalarlar.
Burak: gerçi burda kapıyı çalmak hiç lazım değil. kamera falan var herhalde.
kapını önünde durur ve ellerini yukarı sallar. Yasemin ona bakıp göz devirir.
Yasemin: Allahım sen beni neyle sınıyorsun?
Eylül kapıyı açar. Yasemini ve Burakı görüp şaşırır.
Eylül: Yasemin? sen ne ara geldin buraya?
Yasemin: ohoo 1 ay oldu cicim!
Eylül gözlerini kaçırır.
Eylül: hee benim haberim yoktu..
Yasemin onun sözünü keser.
Yasemin: hiç şaşırmadım valla!
Eylül: siz niye geldiniz?
Yasemin: Ali hakkında konuşmaya.
1 saat sonra.
Yasemin ve Burak Eylüle herşeyi anlatmışlardı. Eylül şok değil, yerin dibine girmişti.
Eylül: siz ne diyorsunuz?
Yasemin: he ya! sen burda villalarda güzel yaşam tarzı sür benim arkadaşım orda gebersin emi.
Eylül: Allahım ben ne yaptım?
ellerini başına koyar. pişman olur.
Yasemin: Eylül şimdi pişman olma vakti değil. sen bana cevap ver. sen Serkanı gerçekten seviyor musun?
Eylül başını kaldırır ve Yasemine masumca bakar. Yasemin herşeyi anlar. Burak anlamaz.
Burak: siz şimdi böyle kız kıza birbirinizin aklınız okuyorsunuz iyi ama yani bende burda varım dimi?
Yasemin: Eylül madem sevmiyorsun neden onunla kalıyorsun?
Burak önce Yasemine bakar sonra Eylüle.
Burak: EYVAH!!!
Yasemin ve Eylül korkup atladılar. Yasemin elini ağzına götürür.
Yasemin: Allah senin cezanı vermesin emi!
Burak: SEVMİYORSUN! SEVMİYORSUN DİMİ?!! ALLAH!!!! KIZ YASEMİN GÖRDÜN MÜ SEVMİYOR!!! SEVMİYOR ULAN!!!
Yasemin: lan tamam kes otur şuraya!
Burak oturur.
Eylül: ee?
Yasemin: hazırlan.
Eylül: ne?
Yasemin: hazırlan mahalleye dönüyoruz. onu geri getireceksin.
Eylül: ama..
Yasemin: aması maması yok! hadi!
Eylül heyecanlanır ve çabuk hazırlanır. 1 saate hazırlanıp evden çıkmak isterken Serkan gelir.
Serkan: aşkım
Yaseminle Burakı görür. Yasemin ona sinsi sinsi bakar. Burak sinirli bakar.
Serkan: aşkım napıyorsun? bunlar kim?
Eylül: Serkan bak. bir kez söyleyeceğim. ben seni sevmiyorum ve hiç bir zaman sevmedim. yani o günden beri sevmemeye başladım. hani sen dedin ya ,,para insanı kurtarır, para herşeydir" diye o zamandan beri sana soğuk olmaya başladım. ve sonra kalbimin başkasına ait olduğunu anladım. özür dilerim. sen daha layıksın. hoşçakal.
tam gidecekken Serkan kolundan tutar.
Serkan: Eylül saçmalama. biz birbirimizi çok seviyoruz. hem nerden çıktı bu şimdi?
Eylül: Serkan sevmiyorum seni anlamıyor musun? sevmiyorum! hoşçakal.
gitmek ister ama Serkan kolunu sıkı tutuyordu.
Serkan: hiç bir yere gidemezsin! izin vermiyorum!
Eylül: senden izin isteyen yok! bırak kolumu acıyor!
Serkan: bırakmayacağım!
Eylül: bırak!
Yasemin: Burak! plan B!
Burak: emredersiniz komutanım!
Serkana yumruk atar ve Yasemin Eylülün elinden tutar ve kaçarlar.
Akşam.
gelmişlerdir. Eylül direk Alinin evine koşar.
Yasemin: Eylül!
Eylül arkasını döner.
Yasemin: çocuğun kalbini kırma.
Eylül gülümser ve kafa sallar. Alinin evine gelir ve kapıya vurmak ister ama kapı açıktı.
Eylül: kapıyı bile açık bırakıp ya.
Alinin odasının nerde olduğunu bilmiyordu o yüzden bütün odaları geziyordu.
Eylül: nerde bu ya?
sonunda son kapıyı açar ve içerde Aliyi görür. arkasını dönmüş uyuyordu.
Ali: Yasemin gidin başımdan istemiyorum hiç birşey!
sessizlik.
Ali: ya çıkın demedim mi? çıkın!
Eylül: benide mi istemiyorsun?
Ali şok olur. arkasını döner ve Eylülü görünce ağzı açık kalır.
Ali: E..Eylül?
birbirlerine bakarlar. sonra Eylül Aliye yaklaşır ve elinden tutup kaldırır. Ali önce Eylülün eline bakar sonra gözlerine.
Eylül: git yıkan. hadi.
Aliyi banyoya götürür ve içeri sokar. kapıyı bağlar. Ali büyük şoktaydı.
Ali: nasıl? sen.. sen gitmiştin?
Eylül kapının öbür tarafından yaslanarak konuşur.
Eylül: geldim.
Ali duşa girir. suyu açar ve su vücudundan aşağı akar. harikaydı... Eylül suyun sesini duyar ve gülümser. sonra düşünür ve ani bir şekilde kapıyı açar. Ali şok olur. Eylül Alinin dudaklarına yapışır. bir elini kafasının arkasına koyar. sedlenirler. duşun altında ikiside ıslanılar. Ali zevk alarak Eylülün dudaklarını öper. ahırın kapısını kapatır ve Eylülü yaslar. üstündekilerini çıkarır ve boynundan öper. sonra aşağı iner. suyun altında oynuyorlardı. 2 saat duşun altında olduktan sonra çıkarlar ve Ali Eylülü havluya sarar. kendiside içeri girer. hem sarılarak öpüşürler hemde havluya sararak birbirlerinin vücutlarını sürtürler. Ali Eylülü yatağa yatırır ve üstüne çıkar. vücudundan öpmeye başlar. Eylül büyük zevk alıyordu. hızlı nefes alıp veriyordu. başını bir arkaya bir yan tarafa eğiyordu. Ali aşağı iniyordu Eylülse deli oluyordu. muazzam hissediyordu kendini. sabaha kadar oynayıp sabah saat 6 falan uyurlar. tabi sarılarak.
