***[Eflinden]

64 11 3
                                    

Ekmekleri almaya gittiğim yerden dönerken yolda oynayan çocukların gazabından ürkerek oradan hızla uzaklaşmaya başladım.Eve yaklaştığımı fark edince adımlarımı biraz daha hızlandırıp evin bahçesine ulaşmıştım.Merdivenlerden çıkarken evin kapısı açık olduğu için içeriden gelen sesleri algılamak kolaydı.Başımı hiçbir şey anlamamış gibi sallayınca hemen mutfağa gidip ekmekleri bırakacakken Elifin cama doğru döndüğünü ve hiç olmadığı kadar burnunu çektiğini fark edince yanına koşup

"içeride ne.....Elif..."Eflin Elifi görünce ne olduğunu anlamaya çalışıp

"Ablacım neden ağlı..."demeden boynuma atlamıştı.Ona sıkıca sarılıp

"Kesin sana bir şey dediler"

"Hayır abla b..be...ben en iyisi sen git öğren"Elifi bırakıp salona gidecekken içeriden gelen sesi daha net duymuştum.

"Beyim olmaz daha çok küçük,genç son sınıf zaten bırakalım şu iki ayınıda tamamlasın"

"Hanım yeteer...Evlenicek.Kocaman oldu zaten yeter yuva kurma zamanı geldi"Babamın dediğini duyunca daha bir şey anlamadan gözümden yaşlar süzülmüştü.Ya da anlamıştım her şeyi babam beni bir an önce bu evden göndermek istiyordu.Bu durumu daha fazla kaldıramayıp içeri sert bi giriş yaptım

"Yeter baba..."Babam kafasını aniden bana çevirip

"Kızım..."Tabi ben konuşmasına izin vermeden"Bana sormadan ve benim fikrimi almadan 23 yaşımda beni evlendirmeyi düşünüyorsun"Yanaklarımın az çok hangi rengi aldığını tahmin ediyordum.Sinirden ellerim titriyor ve konuşacaklarımın boğazımda düğümlendiğini hissediyordum.Daha fazla konuşamadan koridora doğru koşup kendimi odama atmıştım.Yatağa bağdaş kurup kafamı ellerimin arasına alıp hüngür hüngür ağlıyordum.İsyan etmek istemiyordum çünkü Rabbimin gücüne gideceğini biliyordum.Sadece ağlayabilmiştim.İki ay daha bekleseydi ne olurdu sanki.Neredeyse dört yılım mükemmel gitmişti hiçbir zina yapmamış kendi halimde bir kızdım.Daha fazla dayanamayacaktım ve babamın hangi günahımla beni cezlandırdığını soracaktım.Ayaklarımı yataktan kalkmak için doğrultmuştum fakat geri çekmek zorunda kalmıştım çünkü kıramadığım ve incitemediğim kardeşim odaya girmişti.

"Abla..."Kafamı ona çevirip

"Efendim ablacım"

"Abla emin ol babam senin için en doğru insanı bulacaktır."

"Sorun bu yaşta evlenmem ve okulumu bırakmam ablacım"

"Eğer iyi bir insan olursa seni neden seni göndermesin ki"

"Eğer yaparsa..."

"Tabiki okulunu bırakmanı istemem ama olaya iyi yönden bak ablacım ne dersin hıı bitanem"Elife tebessüm edip

"Sanırım sana laf yetiştiremeyeciğim"

"Hahh şunu bileydin"Elif beni ayağa kaldırıp göz yaşlarımı sildikten sonra elimden tutup beni odadan çıkarmayı başarmıştı.Odadan dışarı çıktığımda annem kafasını bana çevirip

"Kızımm..."Anneme ve babama donuk bir ifadeyle

"Bir şartla"Babam hiçbir şey olmamış gibi boğazını temizleyip

"Evet"

"Okuluma devam edeceğim"

"Bunun kararı bana ait değil"

"Kime aitse ona söyle o zaman yoksa onunla evlenmem..."biraz bekleyip tekrar söze atılıp

"Ve ona deyin ki yanlış bir şey yaparsa biter..."Babam şaşkınlıkla bakarken annem hafiften tebessüm ediyordu.Elif bağırarak

"Annee...Babaa...ve inatçı ablam "Hepimiz kafamızı ona çevirip sertçe

"Evett..."

"Dayım mesaj yazdı beş gün sonra kuzenlerimiz gelicekmiş"Annem kafasını hızla çevirip

"Doğrumu bu Allahım"

"Doğru anne Fatih ve Araz abim gelicekmiş"İşte şimdi bitmiştim.Babam istifini bozmadan beni izliyordu çünkü gözlerimi fena devirmiştim.Evet süzmeliydimde.Kim ister acaba şakaları bol olan,dalga geçen,sinir bozucu bir kuzen-ve tabiki tipsiz-kim isterse o alsın.Tam on yıl olmuştu onları görmeyeli.Şimdi 26 yaşında olacaktı.Acaba değişmişmiydi EŞŞEK ŞAKALI KUZENİMM...



UMARIMM...

NEFESİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin