Arkadaşlar bu hafta sonu size daha fazla bölüm atayım dedim. Bu bölümleride hafta sonu yazdım. Ama babannemlere gittik. Orada internet yok. Benimde yok. O yüzden atamadım. Çok çok çok özür dilerim. Geçen bölümde kızları kaçırmışlardı. Evet biraz fazla abarttım. Biliyorum biliyorum. Kızların başına gelmeyen kalmadı. Hikayeyi uzatmaya çalışıyorum. O yüzden böyle olaylar oluyor. Neyse biz hikayeye geçelim.
Medyada Naz var.
NAZIN AĞZINDAN :
En son birisi ağzıma bir bez tıkadı ve sonrasını hatırlamıyorum. Başım çatlıyordu. Gözlerimi açmaya çalıştım. Kirpiklerim resmen birbirine kenetlenmişti. Gözlerimi açamadım. Bir iki dakika sonra açıldılar. Etrafıma baktım. Her yer boştu. Bir deponon içerisindeydik. Sümeyye ve ben vardık. Yerimde biraz kıpırdadım. Ses çıkartmadım. Yoksa buraya gelebilirlerdi. Bu çok can sıkıcı olurdu. Yerde cam kırıkları vardı. Onlarla bağlı olduğum ipleri kesebilirdim. Kendimi bilerek yere devirdim. Ağzımla camları almaya çalıştım. Birini ağzıma aldım fakat ağzımın bir kısmını kesti. Öyle ağzım yırtılmadı elbette. Sadece biraz kanadı. Ağzımı ellerime doğru götürdüm. Kesmeye başladım. Sonra ağzımdan küçük bir inleme çıktı. Ondan sonrada camı ellerime aldım. Dikkat edemediğim için cam ellerimide kesti. Ellerimden kan fışkırıyordu. Ama bu benim umrumda değildi. O yüzden camı iplere sürtmeye devam ettim. Birden ellerimdeki ipler çözüldü. Sümeyye bana hayretle bakıyordu. Bende camı ellerime daha iyi kavradım ve ayaklarımı kestim. Pardon ayaklarımdaki ipleri. Dkdkk. İplerden kurtulduğum sırada gittim ve sümeyyenin iplerinide çözdüm. Oda iplerden kurtuldu. O anda içeriye iri yarı bir adam girdi. Hemen bana silahı doorulttu.
SÜMEYYENİN AĞZINDAN :
Naza silahı doğrulttu. Ben o sırada hızlıca koştum ve adamın eline bir tekme attım. Silahı yere düştü. Adam inledi. İnlemesi tüm depoyu dolduracak biçimdeydi. Yerden bir cam parçası aldım ve karnına sapladım. Tekrar inledi. Camın olduğu yeri tutmaya başladı. Ben ise bundan zevk alıyordum. Ben galiba bir deliyim. Sonra geriye doğru bir adım attım. Diğer adamların ayak sesleri gelmeye başlayınca Naz ın elini tuttum ve cama işaret ettim. Oda ne demek istediğimi anladı. Cam tam olarak bizim boyumuzdaydı. Naz iki dakkada tırmandı. Camın ağzına geldi ve benide yukarı çekti. Cama bir yumruk attı. Bunu niye yaptığını bilmiyorum. Ama diğer elide kanamaya başladı. Bahçeyi koruyan adamlar vardı. Naz aşağı atladı. Duvarın arkasına baktı. Sonrada eliyle bana gel işareti yaptı. Bende aşağı atladım ve oarmaklıkların oraya kadar sessizce koştuk. Naz parmaklıklara tırmandı. Sonrda ben tırmandım. Arkama baktığımda camın oradan geçmeye çalışan adamı gördüm. Ona bir küfür ettim ve aşağı atladım. Bir yandanda adama doğru sırıttım. Ormanın içinde koşmaya başladık. Bizi niye kaçırdılar hiç bilmiyorum. Ama şu an bu umrumda değil. Koştuk. Koştuk ve koştuk... En sonunda bir ağacın dibine takıldım ve yere düştüm. Arkamdan ayak sesleri yakınlaşmaya başladı. Naz hemen elimden tuttu ve kalkmama yardım etti. Kaltığımda Naz elimi bıraktı. Ben koşamayacak durumdaydım. Birden kendimi havada hissettim. Jungkook önümden koşuyordu. Beni kaldıran kişiye baktım. BURAK!
Sümeyye:
Burak senin burada ne işin var?
Burak:
Ee siz nereye bizde oraya!
Sümeyye:
Of saçmalamayın.
Burak:
Saç malanmaz. Taranır.
Dedi. Bende onun bu soğuk espirisine karşı gözlerimi devirdim.
BURAK'IN AĞZINDAN:
Sümeyye bu soğuknespirime jarşı gmzlerini devirdi. Ayak sesleri dahada yakından geliyordu. Ana yola gekdiğimizde direk bir taksi durdurdum ve hepimiz taksiye bindik. Sonrada kızlara sorular sormaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 kardeş 2 aşk
RomanceGünler ne kadar zor olsada geçmeye mahkümdur... Acı veren yaralardıki onların içinden kan değil göz yaşı akar. İşte bu iki kardeş iki aşk... Küllerden doğan daha aşkı bilmeyen 4 gencin hikayesi... Aşkı bilmeden aşık oldu onlar. Oysaki ölüme gidecekl...
