10.Bölüm

26 0 0
                                    

Bade 'den...

Okulun bittiğini gözteren zil çaldığında Kafamı sırada kaldırdım. Yorgun ve uykulu gözlerle AREB çiftine baktım.Kabullenemeyen 2 aşık. Arkadaş ikiside seviyo birbirini hala neyi zorluyonuz canlar yahu!

Araf ve Ebru ile vedalaştıktan sonra Bora'ya kısa bi bakıl attıktan sonra çantamı alıp sınıftan çıktım. Borayı seviyordum. Ama o başkasını seviyordu ve bu benim canımı en çok yakan bir faktördü. Burnum sızladığında ağlayacağımı anladım. Ve hemen derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım. Gözlerimi açtığımda Bora meraklı gözlerle bana bakıyordu. Yanından hızla geçip eve doğru ilerlemeye başladım.

                        ***
Sabah alarm sesiyle uyandım.Yine ultra yorgun uyanmıştım. Hemen kalktım. Yüzümü yıkayıp dolabın karşısına geçtim. Gözümü bayılarak aldığım siyah kepim  ilişince gün bu gündür dedim. Gri kısa kazak,altına açık kot pantolon giydim. Belimede siyah beyaz uzun bir örtü bağladım.Altına siyah topuklularımı giyip kepimi kafama geçirdim. Çantamı da taktıktan sonra hafif bir makyaj yaptım. Baya güzel olmuştum. Telefonumu kulaklığımı ve güneş gözlüklerimi aldıktan sonra evden çıktım.
Ebru yine Araf la tabi iyice papucum dama atıldı ama neyse hadi hayırlısı.

(Bade temsili)

                        ***

Okula vardığımda Bora yeni arabasından iniyordu. Yüzüne bakmadan girdim. Bi kaç kişi selam verdi Gülümseyerek karşıladım.
İnsanın kırılma noktalarında belirli insanlar vardır o insanlar hayatınızdaki yeri farklıdır . Tabi o insanlar farklı olmayı bilirse.
Kolumdan tutulup sertçe çekilmemle edebiyat dünyamdan istemeyerek de olsa ayrılmak zorunda kaldım.
Kafamı çevirip öfkeli gözlerimi bi türlü benimle uğraşmayı bırakamayan Gürkan'a çevirdim.
"Ne var yine Allah'ın cezası nee!" diye öfkeyle konuştum. "Ne  yani güzelim takılmayalım mı?" dedi. Derin bir nefes aldım. "Ya Sabırr! Sen anlamıyomusun be istemiyorum"
deyip kolumu çekmeye çalıştım. Bırakmadı. Öfkeyle gözlerimi sabır dilercesine kapattım. ve "Bırak beni!" diye bağırdım. Anında kolumdaki baskı kayboldu. Ve Gürkan'ın havada uçtuğunu gördüm. Kafamı çevirdiğimde Bora'yı Gürkan'ın üstüne çıkmış onu öldüresiye dövdüğünü gördüm. Etraftakiler ayırmaya çalışıyordu ama Bora'nın bırakmaya niyeti yoktu. Hemen harekete geçtim ve Bora'yı  kolundan tutup çektim. Anında bıraktı. Kafasını bana çevirdi.
Onu kolundan tuttuğum gibi okulun çıkışına doğru sürükledim. "Napıyosun sen "diye öfkeyle sorduğumda
"Teşekkür etmek yerine bana bir de hesap mı soruyosun" diye  öfkeyle soluduğunda gözlerimi kaçırdım. Kepimi kafamdan çıkarıp saçlarımı öfkeyle karıştırdım. Son kez o öldüğüm gözlerinin en derinine bakıp Hızla okula doğru yürüdüm. Sınıfa girdiğimde herles bakıyordu.
"Ne bakıyosunuz lan!" diye bağırdığımda korkuyla önüne döndüler. Ebru'yla  vukaatlarımızı biliyorlardı . Hızla Araf'ın yerine oturdum. AREB çifti tüm ihtişamıyla girdiğinde Ebru ile göz göze geldik . Hemen anladı sinirli olduğumu. "Araf sen Bora ile otur Biz biraz Bade'yle muhabbet edelim." dedi. Araf kafasını salladı. Ebru yanıma oturduğunda ilk önce bana sıkıca sarıldı.
"Şimdi anlat bakalım . Bora ile ne oldu?" diye sordu.
"Çok mu belli oluyo""Fazlasıyla"
dediğinde Gözlerimi öfkeyle kapattıp derin bir nefes aldım. Ve herşeyi bir bir en ince ayrıntısına kadar anlattım. Ebru beni dikketlice dinledi.
"Aşkım bak şimdi bu Bora seni kıskanmış bunun başka bir açıklaması olamaz."
"Saçmalama Ebru. O başka birini seviyo "dediğimde" Hay ben o baika birinin " diye arkasını dönen Araf'a baktım. Ebru sertçe kolunu dürtüp "yuh Araf ya" dediğinde kahkaha attım.

                          ***
Çıkış zili çaldığında Bora arkasını dönüp "Konuşalım" dedi. Ona öyle bi bakış attımki. "Bana sana Sanki devlet sırrını söyle demişim gibi bakma Bade"
"Ok" "Senin  bu kısa cevapların" diye imalı bi şekilde konuştuğunda arkamı dönüp ona az önceki bakıştan attım. Sonra yürümeye başladım. "Sahile gidelim" dedi. Sen görürsün Bora efendi. "Ok" dedim ve arabanın kapısını açıp bindim. Emliyet kemerimi takarken sabır çekip arabaya bindi. Sessiz bir yolculuktan sonra bi banka oturduk. "Bade bak  ben anlamıyorum niye böyle soğuk davrandığını gerçekten. Bişeyler oluyo ve uzaklaştık...
Bu benim canımı sıkıyor. Seni her zaman  yanımda istiyorum . Tanımadığım bi kız gibi uzakta değil..." dediğinde sözünü kesip "olamam" dedim. Kafasını kaldırıp yüzüme şaşkınca baktı. "Nasıl?"
"Duydun işte . Sana yakın olamam . Sana yakın olması gereken kişiler varken ben yakın olamam. " dediğimde burnum sızladı . Hayır şimdi olmaz. Hayır akmayın durun!
"Bade ben... Anlamıyorum"
"Ya yeter! Etrafında, yakınında  Aşık olduğun sevdiğin kız olması gerekirken ben olamam. Sana bunu yapamam. anlıyomu-" dediğimde ne olduğunu anlamadan yerinden kalkıp dudaklarıma yapıştı. Yanaklarımı sıcak yumuşacık elleriyle kavrarken ellerim havada asılı kaldı. Bir damla yaş firar etti. Dudaklarını ayırdığında Gözlerimi kırpıştırarak açtım.
"O kız sensin aptal!" Gözlerim dehşetle bğyüdüğünde yüzünde serseri bi sırıtış oldu. "N...Nee?" Dedim. İnanamıyordum."Duydun güzelim. Aşık odluğum sevdiğim yanımda yakınımda olan kız sensin" dedi. Gözlerimi kırpıştırdım. Allahım bu bi riyaysa nolur uyandırma beni.
"B... be...Benn seni seviyorum." dediğimde güldü. Bende güldüm. Ve gözlerimizi tekrar kenetledi. Tıpkı  kalbimiz gibi. Daha sonra da dudaklarımı o öldüğüm dudaklarıyla mühürledi...

Evet. Merhabalar...
Gerçektne nasıl özür dilemem hakkında bir fikrim yok. Sınavlardan dolayı yazamadim. Ama inşallah düzen tutturmaya çalışıcam. Bide Bora karakterini değiştiricem yeni karakterimiz işte bu ;

 Bide Bora karakterini değiştiricem yeni karakterimiz işte bu ;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


MAVİNİN YEŞİL'İHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin