Okulda gerçekten eğleniyordum oda liwia sayesindeydi stresli olduğum zaman kendimi zorda olsa sakinleştirmeye çalışıyordum. Her ne kadar tekrardan mersine gitmek istesemde buranın yaşam hayatı daha iyiydi. Okulu olsun parası olsun insan hiç sıkıntı çekmezdi. Tek özlediğim şey çocukluğum ve masumluğumdu. Eskiden telefonum yok ve saat 9 a kadar sokakta arkadaşlarımla oynar eğlenirdim. Şimdi ise ne sokak ne de evin içinde iyi hissediyorum kendimi. Sokakta oynayan 1 tane bile masum çocuk yok her gencin elinde telefon kızların dilinde erkek vardı. Evimde hergün annemle babamın yada abimle babamın anlaşamaz sorunları, ve kavgaları vardı. Okulda hep bir samimiyetsizlik hep bir yalandan arkadaşlar vardı. Her çocuk en yakın arkadaşıyla kavga ediyor arkadasından küfür ediyordu. Hiç birşey olmamış gibi tekrar barışıyor sonrasında en yakın arkadaşız diyolardı. Ve ben gülüp geçiyordum. Eskiden okadar masumdumki daha müslaman ın ne demek dahi olduğunu bilmiyor anneme soruyordum. Şimdi ise odama kapanmış elimde masumluğumu elimden alan bu telefona içimi yazıyordum. Yine herşey aynısı gibi olucak yemek yiyip odama çekilcek ve uyuyacaktım. Tek istediğim birazcık da olsa özgür olmak o çok eski hissettiğim duyguyu yaşamaktı. Ama şimdi babam dediğim adam ne dışarı çıkmama izin veriyor nede bu masumluğumu alan telefona girmemi istemiyordu. Beni istemiyeceğim kız kalıbına sokmak istiyordu. Küçükken yurtdışına gideceğim için okadar sevinmiştimki şimdi pişman tüm vücudumu esir almış kendi kendimi suçluyordum. İçime kapanık utangaç sıradan bir kızdım. Günah olduğunu bildiğim şeyleri istemiyerek yapıyor ve yapmaya devam ediyordum. İçimdeki küçük masum çocuk geçmişin mutluluklarını beynime haykırıyordu. Küçükken sevdiğim çocuktan tokat yiyen bir aptaldım sadece. Sırf en yakın arkadaşım sevdiğim çocuktan hoşlanıp, arkadaşımı kaybetmemek için'onu ben seviyorum' diyemiyen cesaretsizin tekiydim. Haklı olduğum zamanlarda bile kendimi savunmak için ağzımı açmıyan kelimeleri yutan aptalın tekiydim sadece. Her ne kadar kendime 'insanlara güvenme' diye kendime hatırlatsamda her dakika insanlara güvenen aciz bir kızdım ben. En çok sudan korkan 1 saniye bile nefes almasam bile panikleyen bir kızdım. Herzaman düşünürdüm ölümüm nasıl olucak diye. Bu rengi dahi olmayan dünyanın içinde gebermekten korkuyordum.
Ben galiba bu kirli hayatın içinde boğulmaktan korkuyordum...