Okula geldiğimizde hangi dersliğe gideceğime bakmak için dolabıma doğru ilerledim. Kimya mı ? Öldürseydin ? Kitaplarımı alıp , tam dolabın kapağını kapatıcakken birisi hızla benim yerime kapattı. Korkuyla geriye adım attığımda karşımda Matt'i gördüm. "Hey , korkuttuğum için üzgünüm." dedi sevecenlikle. Tebessüm ederek "Sorun değil. Bir şey mi oldu ?" diye sordum merakla. "Hayır , sadece selam vermek istemiştim." dedi gülerek. Ona eşlik ederek gitmem gerektiğini söyledim. O benden önce gittiğinde kaşları birleşecek raddede çatan Zayn'i görmem bir oldu. Rahatsız olduğumu belirtmek amacıyla bir bakış attığım hâlde yerinden kıpırdamıyordu. Tamam , şimdi korkmuştum. Derin nefes alarak laboratuvara doğru ilerledim. Arkamdan yavaş adımlarla gelmeye başladı. Laboratuvarda herhangi bir masaya oturdum ve Mr.Hills' in gelmesini bekledim. Zayn'le aramızda geçen kısa süreli bakışlardan sonra geldiğinde , anımda tahtaya bir şeyler yazmaya başladı. Elindeki kağıtta yazdıklarını tahtaya geçiriyordu. Bir ödev olduğu kesindi. Ve gruplar yazıyordu. Zayn'e döndüğümde merakla tahtadaki gruplara bakıyordu. Anında kaşları çattığında tahtaya baktım. Matt Henderson-Annabelle Lockwood. Süper gerçekten. Gel de durdur şimdi. "Mr.Hills grup arkadaşımı değiştirebilir miyim ?" diye tanıdık bir ses geldi. Zayn ile de Harry eşleşmişti. "Malik bu bir ödev , yiyişme bahanesi değil. O yüzden hayır , değiştiremezsin." Adamı şimdi öldürücek. Sinirden dişlerini sıkmış ve bir bana bir Matt'e bakıyor. Ona sakin olmasını anlatmak istediğim bakışlar yollayarak Matt'e baktım. Halinden memnun gözüküyordu. Sorun değil , ama benim için. Hem Zayn ve Matt yakın arkadaşlar , ne bu kıskançlık ? Zayn'in elini yumruk haline getirip dışarıya fırlamasını izledikten sonra ben de çıktım. "Cidden senin derdin ne ? Matt'le yakın arkadaş olduğunuzu sanıyordum." dedim." Bak , önceden bu tip konulardan dolayı tatsızlıklar çıkmıştı. Sana anlatmayacağım ama bir sebebi olduğunu unutma." dedi. Gülerek " Zayn , en yakın arkadaşından kıskanmıyorsundur umarım beni ?" dedim. Sinirle soluyarak " O ödevini kendisi hazırlayacak , sen de kendin hazırlayacaksın. Gerekirse sana yardımda ederim." dedi. Anlamıyormuş gibi bakıp kafamı iki yana salladım ve güldüm. " Cidden , bu kadar abartma." dedim ve benimle konuşmayı bekleyen Matt'e ilerledim. " Güzel tesadüf değil mi ?" dedi sırıtarak. Evet demek yerine başımı salladım ve onun da önerisiyle evine gitmek için siyah spor arabasına bindik. Yol boyunca Zayn ve benim ilişkimi konuştuk. Ama yüz ifadesi pekte iç açıcı değildi. Ayrıca beni daha çok uyarıya benzeyen cümlelerle Zayn'den soğutmaya çalıştı , ama tabii ki de başaramadı. Evine geldiğimizde brni salona davet ederek bir şeyler isteyip istemediğimi sordu. İçecek bir şeyler istediğimde mutfağa yöneldi. Etrafıma baktığımda oldukça geniş , genel olarak beyaz ve siyah ağırlıklı bir salon olduğunu farkettim. Elinde 2 bardak sıcak çikolatayla geldiğinde ödev için planlamalar yaptık. Onun ödevi hiç takmadığını düşünüyorum. Ben konuşmama devam ederken "Hey , yavaşla artık. Ara verelim biraz." dedi gülümseyerek. Tamam anlamında güldüğümde konuyu yeniden Zayn'e getirdi. " Anna bak yanlış anlama ama Zayn güvenilecek birisi değil. O-" , " Devam et Matt , ben ne ?" diye bir ses Matt'in konuşmasını böldü. Matt yutkunarak ayağa kalktı ve " Bak dostum ben-" bu kez Zayn'in yumruğu sözünü kestiğinde çığlık attım. Yerimde kıpırdamadan Zayn'e bakıyordum. Kendime gelip koşar adımlarla Zayn'in kolundan tutup çekmeye çalışsamda bir işe yaramıyordu. " Lütfen , Zayn dur !" diye bağırmam da geçerli olmayınca yeniden bağırdım " Zayn sana dur dedim !" diye var gücümle bağırdığımda nefes nefese kalmış bir şekilde bana döndü. Sonra da kolumdan çekiştirip arabasına bindirdi. Ve işte Zayn'in yeni tanıştığım diğer yanı. Öfkesi...
Merhaba , uzun zamandır yazmıyordum. İlham perilerim kaybolmuştu resmen. Umarım beğenirsiniz. Geciktiği için çok özür dilerim. İyi okumalaar ^^ :*
Sewal.xx
