Beni evime bırakmak yerine , kendi evine getirmişti ve ayakta sinirini kontrol edemeden bakışlarıyla etrafa kin saçarak dolanıyordu. " Matt ne diyecekti Zayn ?" diye sordum bir anda. Yerinde durup bakışlarını bana diktiğinde biraz korkmuştum. " Neden ? Çok mu merak ediyorsun ?" dediğinde derin bir nefes aldım. Elini saçlarından geçirerek bir sağa bir sola dolanmaya devam etti. " Duymamı istemediğin ne var ?" diye yeni bir soru yönelttiğimde " Anna sadece birkaç dakika kes sesini !" diye bağırdığında afallamıştım. " Beni evime bırak." dedim ona bakmadan. " Hayır , hiçbir yere gitmiyorsun." dediğinde " İyi , kendim giderim !" diye bağırarak ayaklandım ve kapıya yöneldim. Kolumu sertçe çekip duvara ittiğinde dudaklarını benimkilere bastırdı. O kadar sert öpüyorduki karşılık bile veremiyordum. Nedenini bilmesemde çok ama çok sinirliydi. Dudaklarını ayırmadan elleriyle saçımı arkaya ittirdi ve dudaklarını boynumda gezdirmeye başladı. Ellerimi saçlarının arasına geçirdiğimde kafasını kaldırarak gözlerini gözlerime dikti. Aşık olduğum , bal rengindeki o güzel gözlerini. " Sadece iyi hissettir beni. Sadece bunu yap. Sakın konuşma." dediğinde başımla onu onaylayarak acemice dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Ellerini belime yerleştirerek beni kucağına aldı. Bacaklarımı beline sardım ve onun dudaklarımı yeniden sertçe öpmesine izin verdim. Onu öpmeye devam ederken zil çaldı. Kucağından inmeye çalışsamda buna izin vermeden daha da sertleşti. Zil ısrarla çalıyordu ama onun umrunda bile değildi. Dudakları yeniden boynumu bulduğunda dudaklarımın uyuştuğunu fark ettim. Birkaç dakika boynumda oyalandığında arka kapıdan içeriye giren dört çocuğu görmemle Zayn'i ittirerek kucağından indim. Bana kaşlarını çatarak baktığında daha önce okulda gördüğüm kıvırcık saçlı çocuk boğazını temizledi ve Zayn onlara döndü. Kıvırcık , " Dostum biz yanlış bir zamanda geldik sanırım." dediğinde hepsi dudaklarını birbirine bastırmış , gülmemek için kendilerini tutuyorlardı. Zayn derin bir nefes alıp " Aynen öyle oldu. Ne var ?" dediğinde sinirinin biraz gittiğini fark ettim. Sarı saçlı olan , " Bugün parti vardı. Unuttun mu ?" dediğinde Zayn elini alnına vurarak " Siktir ya." diye mırıldandı. Şu anda yüzüm kesinlikle domates gibi kızarmıştı. Zayn benim halime gülerken sinirinin geçtiğini düşünerek bende gülümsedim.
☆★☆★
" Anna , eğer biraz daha inat edersen yemin ederim alır yakarım o elbiseyi. Git başka bir şey giyin." diyen Zayn'e oflayarak baktım ve başka bir kıyafetime yöneldim. Beyaz üst , arkası uzun bir tül , önü kısa bir etek alarak ona gösterdim. " Önü çok kısa ama...arkası uzun en azından. Bu olur." dediğinde ellerimi çırptım. " Tamam hadi çıkta giyineyim." dediğimde o sinsi sırıtışı yüzünde belirdi. " Zayn. Çık." dedim ve omuzlarından ittirip onu odadan çıkardım. Kendi kendime gülüp üzerime kıyafetleri geçirdim ve hafif bir şekilde makyaj yaptım. Aşağıdan müzik sesi geldiğinde düzleştirdiğim saçlarımı düzelttim ve odadan çıktım. Merdivenleri dikkatli bir şekilde inerek etrafta dans eden insanların arasından geçtim. Zayn'i bulamayınca bahçede olduğunu düşünerek kapıdan dışarıya çıktım. Etrafa bakındığımda onu yine göremedim. Arka taraftaki dumanı gördüğümde gözlerimi devirerek oraya ilerledim. Sigara içiyordu. " Kendini öldürmek için elinden geleni yapıyorsun." diye homurdandım. Bana aldırmadan sigarasını oturduğu yerde daha da yayılarak içine çekti ve dumanı halkalar halinde geri bıraktı. Nasıl yapıyordu bunu ? " Nasıl yaptın bunu ?" diye merakla sorduğumda " Öğrenmek mi istiyorsun ?" diyerek gözlerini bana dikti. " Ş-şey , hayır...yani sadece merak ettim." diyerek dudaklarımı birbirine bastırdım. Sırıtarak yerinden doğruldu ve sigarasını söndürdü. Yavaş adımlarla aramızdaki mesafeyi kapattı ve yüzümü elleri arasına aldı. " Masum olduğunu kanıtlaman senin yararına değil Anna. Beni daha çok tahrik ediyorsun." diye kulağıma fısıldadığında yüzümün bukalemun gibi değiştiğini hissedebilmiştim. Geri çekildiğinde sadece tebessüm edebilmiştim. " Zayn , beni evime bırakır mısın ? Yarına çalışmam lazım." diye sorduğumda ısrar etmeden arabaya doğru ilerledi. Kolay olmuştu. Arkasından ilerleyip arabaya bindim. Yol boyunca konuşmamıştık. Evimin önüne geldiğimizde kapıyı açacağım sırada kapıları kilitledi. Gülerek " Dejavu mu yaşıyorum ne ?" diye mırıldandım. " Alışsan iyi olur çünkü her iyi geceler öpücüğü almadığımda bunu yapacağım." diyerek güldü. Gülerek dudaklarına uzun bir öpücük kondurdum. Kilidi açtığında " İyi geceler." diyerek arabadan indim ve kapıyı kapattım. Eve doğru ilerlerken hızla gittiğini belli eden sesle arkamı döndüm. Matt ile arasında nasıl bir sorun var bilmiyorum ama kafasına çok taktığına adım gibi eminim.
Kapıyı açıp içeri girdim ve ışıkları açarak yukarı kata , odama çıktım. Üzerimdekileri çıkarıp pijamalarımı giydim ve makyajımı temizleyerek kendimi yatağa attım. Kısa sürede mayışarak uykuya daldım.
Yarım saat sonra aşağıdan gelen tıkırtıyla yerimden kalktım. Merdivenlerden çıkan ayak sesini duyunca panik yaparak kalın bir kitabı aldım. Elimdeki kitaba bakarak " Kitap mı ? Cidden mi ?" diye düşündüm içimden. Kapının arkasında durarak sesli nefes verişime içimden küfürler savurdum. Kapı yavaşça aralandığında içeriye biri girdi. Hızla üzerine atlayıp elimdeki kitabı kafasına üst üste vurmaya başladım. Vurmaya devam ederken kahkaha attı. " Ne gülüyosun be ? Pislik herif ! Kimsin sen ? Nasıl benim evime girersin ? Sen benim sevgilimin kim olduğunu biliyor musun ?!" diye bağırırken vurmaya devam ediyordum. " Anna sakin ol benim." dediğinde sesini düşünmeden " Sen kims- Zayn ?" diyerek kitabı tutan ve havada kalan elime baktım. Kahkaha atarak " Bebeğim ?" diye ses çıkardığında derin bir oh çektim. Sinirle ona bakıp bir kaç kere daha kitabı kafasına geçirdim ve ayağa kalkarak lambayı açtım. " Beni korkuttun !" diye bağırdım. Yerinden kalkarak kahkaha atmaya devam etti. " İşte benim kızım. Kendini...bir kitap olsa da korumaya çalışıyor." diyerek gülmeye devam etti. Bende dayanamayıp güldüğümde saçımı sağ omzuma topladım. " Bir şey mi oldu ?" diye sorduğumda cebinden telefonumu çıkardı. " Telefonunu unutmuşsun." diyerek bana uzattı. Elinden alarak masamın üzerine koydum. " Yarın verirdin , gerek yoktu." dediğimde " Uykum yoktu zaten. Sorun değil." diyerek burnumu sıktı. " Yarın sabah seni alırım." diyerek dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı ve uzunca öptükten sonra geri çekildi. " Tamam." diye gülümseyerek aşağıya kadar ona eşlik ettim. " Görüşürüz." diyerek kapıdan çıktığında el salladım ve kapıyı kapattım. Yaptığım saçmalığı hatırlayarak güldüm ve ellerimle yüzümü kapattım. Uykuma devam etmek için odama çıkarak kendimi yatağıma attım. Uykum yeterince açıldığı için zor uyumuştum ama dinlendirici bir uykuydu , tüm günün yorgunluğunu atmaya yetecek kadar...
Merhaba ! Yazmadığım halde 1K olmuş. Çok olmasada beni mutlu etmek için yeterli :) Okuyanlardan çok çok özür diliyorum ve teşekkür ediyorum. Neredeyse bir aydır yazmıyordum. Çok üzgünüm. Umarım beğenmişsinizdir :) ♥♡
