İlk önce bana , daha sonra bileğini tuttuğum elime baktı. Derin bir nefes alarak yerine oturdu. " Sadece... Seni tehlikeye sokmak istemiyorum o kadar. Ama aramızın açılmasına da izin veremem." dedi ve kalkıp gitti. Önüme dönerek o geceyi aklıma getirdim. Beni öpmesi , bana dokunuşu... Tamam , etkilenmedim. Ama bir garip hissetmiştim kendimi. Çözümleyemediğim duygular besliyorum beynimde. Hadi ama Anna , ne olacak ona mı aşık olacaksın ? , diyen iç sesime karşı başımı olumsuzca salladım ve kağıda bir şeyler çizmeye başladım. Mr. Mikhealson geldiğinde hiç istifimi bozmadan bir şeyler çizmeye devam ettim. Yazdıklarım arasında fark etmeden "Zayn" yazdığımı gördüm ve gözlerimi sımsıkı kapatıp kafamı sıraya yasladım. Ne diye yazmıştım ki şimdi ? Silgiyi alıp silmeye başladığımda aklıma gülüşü geldi. Tamam , şimdi neden aklıma gülüşü geliyor ve gülüyorum ? Anna , kes gülmeyi. Ciddiyim neden gülüyorsun ? " Çünkü ondan hoşlanıyorsun şapşal ! " diyen iç sesime orta parmak gösterme isteğimle yetindim ama yapamadım , yemez. Zil çaldığında yerimden fırlayarak koridorda koşmaya başladım. Zayn'i görür görmez " Zayn !" diye ona seslendim. Kafasını kaldırıp bana şaşkınca bakarken ona doğru koşmaya başladım." Ne olu-" diyeceği sırada sözünü dudaklarımla kestim. Anna , ne bok yiyorsun sen ! Aman tanrım , napıyorum ben ? Şaşkın olsada ve afallasada sırıttığını anlayabilmek pek zor değildi. Çenesi kasılmıştı çünkü. Nefes almak için ayrıldığımda ne yaptığımın farkına vararak " Aman tanrım , çok özür dilerim. Lanet olsun ne yapıyorum ben ? " dedim ağlamaklı sesimle ve koşmaya başladım. Ne yapmıştım ben ? Lanet olsun ! Arkamdan gelen adım seslerini duyunca daha da hızlandım ve yola çıkarak bir taksi durdurdum. Taksiye biner binmez adresi söyledim ve kafamı cama yasladım. Yağmur yağıyordu , tam da zamanında. Evin biraz uzağındaki marketin önünde durarak depresyon malzemelerimi , çikolatalarımı aldım ve eve doğru yürümeye başladım. Üşüyordum ve koşmam gerekti. Yavaş adımlarımı hızlandırarak koşmaya başladım. Evin önündeki Zayn'i gördüğümde arka bahçeye doğru yürüdüm. Ama beni görmüş olacak ki saniyeler içinde koşmaya başladı. Tamam , ne yapmalıyım ? " Zayn ben -" , sözümü kesen dudaklarıyla afalladım ve hiçbir şey yapamadım. Geri çekildiğinde " Bu , aynısını sana yaşatmak içindi." dedi ve yüzümü avuçlarının arasına alarak dudaklarıma yeniden yapıştı. Dudaklarımı resmen sömürmeye başladığında ve alt dudağımı ısırdığında boğukça dudaklarına doğru inledim. Geri çekildiğinde , " Bu da yarıda bıraktığın işi tamamlamak için." dedi. Yağmur yüzünden saçları yüzüne düşmüştü ve aşırı mı aşırı seksi görünüyordu ! " Anna , şimdi sırası değil." diyen iç sesime hak vererek Zayn'in gözlerinin içine daldım. Tanrı aşkına , beni nasıl etkiliyorsun ? dedim kendi kendime. " Şaka mı yapıyorsun ? Sen beni nasıl etkiliyorsun peki biliyor musun ? " dedi kollarını iki yana açarak yağmura teslim olurken. Bir dakika , ben sesli mi düşündüm ? Siktir ! " Sesli düşündün güzelim." dedi bana yaklaşarak. " Tamam , oldu mu ? Hareketlerimi kontrol edemeden davrandım , düşüncelerim beni yönetmeye başladı. Ben de geldim seni öptüm. Tamam lanet olasıca anladın mı şimdi neler hissettiğimi ? Anladın mı şimdi neden seninleyken böyle olduğumu ? Al işte , öğrendin ! " diye bağırdım. Kısık bir sesle " Seni sevdiğim için." dedim , yine kendimi kontrol edemezken. Söylediğim son şeyi duymuş olacak ki şaşkınlıkla gülümsedi ve bir adım attı. " Beni nasıl etkilediğini , şu halinle beni nasıl erittiğini bir bilsen varya... Ben de seni seviyorum lanet olasıca ! Böyle yanımda olduğunda seni öpmemek için kendimi nasıl dizginliyorum bir bilsen. O yüzden seni nasıl sevdiğimi anlayamazsın tamam mı ? Hem , ben seni daha çok seviyorum. Ve sakın bu konuda benimle tartışmaya kalkma , ben seni daha çok seviyorum dediysem öyledir ! " diyerek bağırdığında tebessüm ederek ve benden habersiz akan gözyaşlarımı silerek başımı aşağı yukarı salladım. O da gülümseyerek aramızdaki mesafeyi kapatırken dudaklarını dudaklarıma bastırdı. " Neden.dudaklarını.öpmeye.doyamıyorum ? " Her kelimesinde dudaklarıma öpücük kondururken ben de gülüyordum. Havanın gürlemesiyle kolundan tuttuğum gibi evin kapısına ilerledim ve " Biraz daha kalırsak hasta olacağız." diyerek içeriye soktum onu. Kapıyı kapattıktan sonra onu çekerek salona getirdim ve oturmasını sağladım. " Üzerimi değiştirip geliyorum." diyerek merdivenlere yöneldim. " Yanında olmak isterdim !" diye arkamdan bağırdığında gözlerimi devirdim ve odaya girdim.
(Megan Nicole - Mistletoe ) ile okuyun ;)
Kendimi yatağa atarak derin bir nefes verdim ve aşağıdan gelen koşuş sesleriyle yatakta doğruldum. Koşuş sesleri yükseldikçe merakım da artıyordu haliyle. Tam ayağa kalkacakken kapı şiddetle açıldı ve Zayn " Hooopp ! " diyerek üzerime atladı. Çığlık kopardığımda o kahkahalara boğulup yatağa yumruklarını savuruyordu. Yataktan kalkarken şaşkın gözlerle onun kahkahalarını bastırmasını bekliyordum. Sakinleşince " Bu korkutma taktiği her zaman işe yarıyor." dedi pişkince. " Öyle mi beyefendi ? " dedim kaşlarımı kaldırırken. Yatakta sürünerek üzerine çıktığımda şaşkınca bana bakıyordu. Dudaklarımı dudaklarına bastırdım ve alt dudağını ısırdım. Üzerinden kalktım ve " Bu etkileme taktiği de her zaman işe yarıyor." dedim zafer kazanmışçasına gülerken. Odadan çıkarken " Öyleyse bunu sevdim , hep bu taktiği kullan." diye bağırdı arkamdan. Kapıdan çıkarken söyledikleriyle 32 diş sırıttım. Sapık şey , işi gücü benim dudaklarım. Ben böyle anlatıyorum da , bir günde nasıl böyle olabildik ki biz ? Aşk mıydı bu ? Bırakır mıydı beni ? Bırakır tabii , sonuçta o Zayn Malik. Ben neyimki burada onun için , iki gün sonra bırakır beni. Ama bana ne olur ? Onu sevmeye devam eder miyim ? Bilmiyorum...
Uzun zaman oldu yazmayalı , çok üzgünüm özel sorunlar yüzünden kendimi yazmaya odaklayamıyordum. Ama sık sık yazmaya devam edeceğim. Tekrar söylüyorum , çok üzgünüm geciktirdiğim için... Ama telafi amaçlı elimden geleni yazdım. Sevmişsinizdir umarım. Öpüldünüss :* ♡