Merhaba,
Öncelikle söylemem gereken şey; tüm hikayelerimin hakları bende saklı. İnternette yayınlamaya başladığım an tüm haklarını aldım. İyi ki de almışım. Çalıntı olayları konusunda süreç hala devam ediyor. Benim için bu süreç rahat, diğerleri için sıkıntılı geçiyor.
Dava olayları nedeniyle duyurudan sonra bu açıklamayı yapmam zaman aldı.
.
Yazacaklarım, açıklayacaklarım biraz uzun olduğu için hemen konuya giriyorum. Öncelikle kitaplarımı yarım bırakma gibi bir düşüncemin olmadığını belirtmeliyim. Hepsinin gidişatına ayrı ayrı değindim. Açıklamanın tamamını okumak istemeyenler başlıklara göre ilgilendikleri hikayeyle ilgili kısma geçebilir.
Hikayelere geçmeden önce yıllar süren sessizliğim hakkında birkaç şey söylemem ve dilemem gereken özür var.
2013 yılında facebook da başlayıp sonra bu platforma geçtiğim yazma sürecimin haricinde kendimi bildim bileli hep yazdım. Yazmayı bilmiyorken uydurma hikayeler anlatıp durdum. Kalemi elime aldığım an ise benim için uçsuz bucaksız bir dünyanın kapıları açıldı. Durum bu şekildeyken yazmayı bırakmam söz konusu değil. Fakat 2014 yılında hayatımda çok büyük sarsıntılar yaşandı. 1 yıl 2 yıl derken bitmek yerine daha çok şiddetlendi.
O zamanlar kafamı toparlamam çok zordu. Buna rağmen bu işi sorumluluk ve 'zorunluluk' kabul edip inatla devam etmeye çalıştım. Yazmanın zorunluluk olmaması gerektiğini anlayana kadar salı günü bölüm gelecek dedim Cuma geldi. Pazartesi gelecek dedim Pazar geldi.
Kafamı toparlayamıyordum, toparlasam bile hayatımda süren sorunların beni etkilemesinden dolayı bir türlü hiçbir işi doğru düzgün yapamıyordum. O kadar ki Arkeoloji bölümünü isteyerek kazanıp şehir dışına okumaya gitmişken yarım bırakıp döndüm ve başka bir şehre gidip Yunan edebiyatı okumaya başladım. Sorunlar beni o kadar etkiledi ki bırakın kitap yazmayı ne yapacağıma karar veremiyordum. Sürekli kararsız, rotasız dolanıp duruyordum. Bu süre içinde 2014-2017 yılları arasında kaç kez sıfırdan ''hayata başlamak'' olayını yaptığımı sayamadım. 3-4 yıl boyunca kimi zaman azalan kimi zaman çoğalan ama bir türlü bitmeyen sorunlarla cebelleştim.
Sanırım bu neden sessiz kaldığım ve o dönem yazamadığım sorularını cevaplamıştır. Çoğu şeyi umursamayan hale gelmiştim. Daha doğrusu umursayamaz. Yazmak benim için hayatımın en önemli kısmını oluştururken o halde yazamamanın getirdiği çöküntüyü anlatmam pek mümkün değil.
En azından açıklama yapabilirdin dediğinizi duyar gibiyim. Buna cevabım ise kendime asla 'yazamıyorsun toparlanana kadar geri gelemeyeceğini duyur işte' diyemedim. Kendimi aklama çabası içinde değilim. Sadece olanı söylüyorum doğru veya yanlış. Yapmadım, yapamadım. Neden? Niye? Bir sürü soru ve geçmiş zamandansa şimdiye bakmayı tercih ediyorum. Bunca yıl süren inişin ardından sonunda kendimi buldum. Hepinizi, kendimi ve karakterlerimi yarım bıraktığım için üzgün olduğumu bilmelisiniz.
Uzatmadan hikayelerle ilgili kısma geçersek. Önce en çok ilgiyi hak eden Gecenin Yaratıkları serisinin okuyucuları ile başlamak istiyorum. Çünkü en çok sizi beklettim.
GECENİN YARATIKLARI SERİSİ
İNTİKAM
ve
SONSUZ AŞK 'DOLUNAYIN ŞARKISI'
Yukarıda bahsettiğim gibi hazır kendimi bulmuşken hayallerime sıkı sarılıp gerçekleştirme vakti geldiğini düşündüm. Birkaç ay önce İntikamı tekrar yazmaya başladım ve bitmesine çok az kaldı. Şuan burada var olan 'İntikam' 17 yaşındaki İrem'in kaleminden çıktı. Artık 22 yaşındakinin kalemiyle, daha güçlü ve daha güzel bir hale büründü. Bu haliyle basılmasını istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cellatlar 'Büyük Av' (Düzenleniyor / Devam edecek)
FantasyKitabın telif hakları bendedir. Herhangi bir durum karşısında gerekli işlemler yapılacaktır. Cellatlar Serisi 1. Kitap - Büyük Av Bedenlerinin içindeki büyük kötülükten habersiz beş cellat ve kalpleri sevgiye aç, beş savaşçı kadın. Farklı yüzyıllard...