BÖLÜM 2
...GERİ DÖNÜŞ...Geçmiş asla peşini bırakmaz. Gölge misali her zaman bir adım arkandadır. Zamanla ellerini boynuna dolar ve seni geriye çeker. Sonra şeytani bir hazla her şeyi tekrar yaşatır.
Yarısı yıkılmış tapınağın uzun merdivenlerini inen Alexi belindeki kılıcını çekti. Üçü de karanlıkta ışığa ihtiyaç duymadan yürüyorlardı. Görme yetileri insanlardan daha üstündü. Metrelerce uzaktaki bir noktayı net görebilir, karanlıkta gündüzmüş gibi ilerleyebilirlerdi.
Merdivenlerden aşağıya indikçe hava soğumaya başladı. Yoğun bir sis tabakası merdivenleri görünmez kılıyor, havadaki garip uğultu kulakları rahatsız ediyordu. Hiçbir insan ya da yaratığın buraya girememesi için cadıların yaptığı bir tuzaktı. Cellatlar büyünün yoğunluğundan etkilenmiyordu fakat diğer canlılar büyünün yoğunluğundan etkileniyor, içeriye giremiyorlardı. Tapınağın garipliğini dışarıya çıktıkları saniyede unutuyor ve her şeyden habersiz hayatlarına devam ediyorlardı.
Merdivenlerin sonunda, devasa büyüklükteki yuvarlak taşın kapattığı odanın önüne geldiler. Ajax ve Douglas kılıçlarını bellerindeki yerlerine yerleştirip büyük taşı yavaşça ittiler. Taş, çevresindeki ufak parçaları yere düşürerek kayarken, birden büyük bir sarsıntı hissedildi. Tapınağın tavanından kopan kayalar üzerlerine düşerken, bir yandan dengede durmaya çalışıyorlardı. Zemin o kadar çok sarsılıyordu ki ayakta durmakta zorlanıyorlardı. Kayalardan kaçmak için her biri farklı köşeye atladı.
Sarsıntı bir dakika kadar sürdü. Düşen kayalar yuvarlanıyor, karanlık tapınağı yoğun bir toz bulutu kaplıyordu. Alexi tek eliyle toz bulutunu dağıtmaya çalışırken öksürdü. Gözleri tozdan dolayı yanıyordu.
''Lanet olsun! Bu da ne?'' dedi Ajax.
Alexi gözlerini sımsıkı kapatıp açtı. Toz bulutunun ardından Ajax'ı görmeye çalıştı. Ajax ayağa kalkarken kafasından hızla akan kanı elinin tersiyle siliyordu. Büyük kayalardan biri kafasına düşmüş ve başının sağ tarafına geniş bir yarık açmıştı. Kan arkasında kalın, dalgalı bir yol bırakarak boynuna doğru akıyordu.
''Depremin şiddeti bu kez çok yüksekti.'' dedi Alexi. ''İnsanlar tarafından hissedilmemesi imkansız. Y.A.M. depremin merkezini bulamayınca iblislerden şüphelenecek. İşler karışacak.'' Düştüğü yerden kalkarken üzerine düşen taşları ve tozu silkeledi.
Douglas çoktan ayağa kalkmış saldırıya hazır bir şekilde kapıya bakıyordu. Donuk gözünün altındaki kas öfke belirtisiyle seyirdi. ''Eski dostlarımız ısrarla zile basıyor.''
Ajax dilini dişlerinin üzerinde gezdirdi. Ava susamış bir panter gibi kapıya ilerledi. ''Hadi gidip evde yokuz diyelim.''
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cellatlar 'Büyük Av' (Düzenleniyor / Devam edecek)
FantasiaKitabın telif hakları bendedir. Herhangi bir durum karşısında gerekli işlemler yapılacaktır. Cellatlar Serisi 1. Kitap - Büyük Av Bedenlerinin içindeki büyük kötülükten habersiz beş cellat ve kalpleri sevgiye aç, beş savaşçı kadın. Farklı yüzyıllard...