BAŞLANGIÇ

154 8 4
                                    

Alarmımın zırıldayıp duran iğrenç sesiyle uyandım. En az 10 dakika erteleyeceğimi bildiğim için biraz erkene kurmuştum. İstemeye istemeye de olsa kalktım. Ne güzel bir gün. Yeni okul, yeni arkadaşlar falan. Gerçekten şahane ! Tuvalete gidip sadece elimi yüzümü yıkadıktan sonra odama geri dönüp altıma mavi jean, üzerimede düz beyaz bir tişört geçirip kenarına düğüm atıp göbeğimi hafif açık bıraktıktan sonra aynanın karşısına saçımı yapmaya geçtim. Maşamın fişini taktım ve o ısınırken belime kemer doladım. Saçlarım düz olduğu için uçlarını hafif kıvırdım ve saçımın üst tarafını alıp dolayarak topuz yaptım. Biraz salaş dursun diye de hafif dağıttım. Gözlerime rimel, dudağıma açık tonda fazla belli olmayan bir ruj sürdüm. Çantama birkaç bir şey atıp telefonumu elime aldıktan sonra aşağıya indim. Ayağıma beyaz sneakerlerimi giyip kapıyı açtım. Yolda motorunu park etmiş ve ona yaslanmış bir şekilde beni bekleyen Siraç ' ı görünce şok oldum. Beni almaya mı gelmişti bu ? Of baba ya ! Ben babam bir servis ayarlamıştır o beni götürür diye düşünürken bir de bu çıktı başıma. Okulda her gün görecek olmam yetmiyordu sanki. Akşam eve gidince babama bunun nedenini kesinlikle sorucam. Ben az önce Siraç motoruna mı yaslanmış dedim ? Benim o motora bineceğimi falan düşünmüyordu herhalde. Siraç bana
" hadi ne bekliyorsun ? Atlasana şu motora kızım " derken bir yandan da kaskı uzattığında ona " ben bu motora asla binmem " dedim.
" Neyle gitmeyi planlıyorsun peki ? Hem zevkimden gelmedim seni almaya. Ben seni almaya gelmeye mecbursam , sen de bu motora binip benim sinirlerimi bozmamaya mecbursun" dedi.
Yolun ortasında tartışırken Siraç bir anda beni kucaklayıp motora oturtturdu. Kafama da kaskı sertçe geçirdi. Kafam acıdı ya ! İnsan bi nazik olur. Hödük ! Gözlerimi sıkıca kapatıp içimden inşallah çok fazla hız yapmaz diye dua ettim çünkü hız korkum vardı. Ben böyle dua ederken zamanın nasıl geçtiğini anlamamışım. Gözlerimi açtığımda gelmiştik. Siraç motoru okulun bahçesinde bulunan otoparka park ettikten sonra indik. Kafamdaki kaskı bir türlü çıkaramadım. Siraç kendi kaskını çıkarıp koyduktan sonra gözleri bana takıldı. Sırıtıp kaskımı çıkardı.
" Ne kadar beceriksizsin sen ya"
"Allah Allah biz de kaskla uyumuyoruz herhalde. " Biz yine küçük çaplı tartışmalarımızı yaparken herkesin bize baktığını anladım. Yeniyim diye illa bakmaları gerekmiyordu. Ben bunları düşünürken Siraç 'ın yanımda olmadığını fark ettim. Önden yürüyüp gitmişti. Koşarak ona yetiştim. Okulun içine girer girmez ilk işimiz müdürün odasına gitmek oldu. Müdür bana aynı sınıfta olduğumuzu ve Siraç' ın bana sınıfı göstereceğini daha sonra da okulu gezdireceğini söyledi. Müdür bunları söylerken Siraç' la göz göze geldik ve birbirimize 'bıktım' bakışı attık. Müdürün odasından çıkınca Siraç bana önce tuvaletin yerini sonra da kantinin yerini gösterdi. " Buraları bilsen yeter. Zaten hep benim yanımda olacaksın " dedi. Bende ona tabii ki göz devirdim. Sonra sınıfa çıktık. Kapıyı tıklatıp içeri girdik. Siraç' a kalsa dalacaktı içeriye. Ben etrafa boş gözlerle bakarken Siraç hemen yerine oturdu. Hoca kendimi tanıtmamı söyleyince " Gökyüzü Demir, adımı bilseniz yeter " deyip gülümsedim.
" Boş bir yere geçip oturabilirsin kızım "
Bir tek Siraç ve bir kızın yanı boştu. Tam kızın yanına oturmaya giderken Siraç " Gökyüzü" diye bağırıp eliyle kendi sırasını gösterdi. Siraç' a hayır demek istesemde diyemedim. Çünkü Siraç ısrar ederek tartışmamıza neden olacaktı. Bende sınıfın ortasında tartışmak ve dersi daha fazla bölmek istemediğim için mecburen yanına oturdum.
Okula beraber girdiğimiz andan beri herkes bize uzaylıymışız gibi bakıyordu. Siraç'ın yanına oturduğumda bu bakışları atan gözler resmen yerinden fırlayacaklardı. Özellikle yanına oturmak istediğim kızın gözleri Siraç ve benim aramda sinirli bir şekilde gidip gelirken bize ölümcül X ışınları da atıyordu. Siraç'ın kulağına eğilip" Bu kız neden bizi öldürecek gibi bakıyor?" Siraç benim baktığım yöne bakıp bana döndü ve "Kim Açelya mı?" diye sorunca bende adını bilmediğim için "İşte adı her neyse..." dedim. Tekrar adının Açelya olduğunu öğrendiğim kıza son bir bakış attıktan sonra bana döndü ve dudaklarına hafif bir tebessüm koyarak "Zamanla anlarsın merak etme."dedi. Her zaman ki gibi sıkıcı bir otuz dakikanın - otuz diyorum çünkü on dakika geç kalmıştık- ardından o muhteşem ses kulaklarıma dolunca Siraç'a baktım ,uyumuştu. Bende evden çıkarken işemeyi unuttuğum için tuvaletin yolunu tuttum ama lanet olsun ki tuvaletin yerini unutumuştum. Neyse bir şekilde bulacaktım artık dedim ve dolaşmaya başladım bu okul ne kadar da büyüktü böyle ya..."Tuvaleti mi arıyorsun?" dedi bir kız . Arkama dönüp hafifçe kafamı salladım ve gülümsedim.Bu kızla aynı sınıftaydık. Bu kız gözüme şimdiden girmişti sevmiştim bu kızı hele bir de tuvaletin yerini söyleyince daha da minnettar olmuştum çünkü daha fazla tuvaletimi yapamasam altıma işicektim ." Bu arada ismim DERİN ." diyince bende "Gökyüzü" dedim."Zaten biliyorum "dedi ve tekrar gülümseyerek "Kantinde olacağım işin bitince istersen gel muhabbet ederiz ."dedi."Gelicem ."dedim. Tuvalete koşarak gittim ve tuvalette kimse olmadığı için hızla bir kapıyı açıp girdim ve işedim. İşedikten sonra ellerim yıkıyordum ki kapı sertçe açıldı. İçeriye Açelya ve yanında tanımadığım iki kız daha girerek "Ooo yeni kızımız da buradaymış." dedi ve beni kendisiyle duvara arsında sıkıştırdı . Ne yapacaktı bu kız bana. 

.........................................................................................................................................

BAĞIMLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin