Uzun zamandır sürekli her başvurduğum işten hep olumsuz dönütler aldım. Ya cv'mdeki bazı kriterler eksik diye bazıları de kriterleri çok diye. Tamam eksiği anlarım de kriterlerim daha fazla ve sağlam diye işe mi alınmaz arkadaş ya. Sanki dalga geçiyorlar benimle. Ama bugün son bir işe daha başvurdum. Son diyorum çünkü artık bu iş de olmazsa valla garsonluk yapıcam. Zaaten deneyimliyim. Çünkü bu hayatta ben tek büyüdüm. Çünkü biyolojik şerefsiz annemi bıçaklayarak öldürdü. Savunması ise cinnet oldu. Zaaten hapishaneye girincede vicdanı peşini bırakmadı ve intihar etti. Anlıcağınız küçük yaşlarda tek kaldım. Akrabamız de yoktu. Olanlar ise beni istemedi. 18 yaşıma kadar devlet büyüttü beni. Sonra da hukuk fakültesini bitirip avukat oldum. O zamanlarda hem çalışıp hemde okuyordum. Ve en sonunda da avukat oldum. Ama şimdi bir türlü iş bulamıyordum. Çok sinir bozucu bir durumdu. Her şeyi boşvererek banyoya ilerledim. Fakat o anda odada telefonumun zil sesi yankılandı. Hızlıbir şekilde yönümü değiştirerekkomodinin üstündeki telefonuma baktım. Arayan kayıtlı değildi ve sabit hattan arıyorlardı. Merakıma yenik düşüp açtım.
"İyi günler. Hira Sönmez'le mi görüşüyorum acaba?" Telefondaki ses bugün görüştüğüm şirketin sekreterinin sesine benziyordu. Bu yüzden hiç geciktirmeden cevap verdim.
"Evet ta kendisi."
"Ben Buse. Pamir beyin sekreteriyim. Ben iş başvurunuz konusunda aramıştım. Eğer sizin için de bir sakıncası yoksa yarın işe başlıyabilir misiniz?" Düşünmem gereken hiç bir şeyim yoktu çünkü acilen paraya ihtiyacim vardı. Bu yüzden hiç düşünmeden kabul ettim. Telefonu kapatıp banyoya girdim. Sıcak suyu ayarlayıp duşun altına girdim. Şimdi tek yapmam gereken iş için birkaç kıyafet almam gerektiğini. Çünkü benim spor kıyafetlerim öyle elit ve cafcaflı bir şirkete yakışmazdı. Zaaten iş görüşmesine gittiğimde bütün kadın çalışanların güya eteği var. Ama görsen götünü bile kapatamıyor o kumaş parçası. Duşumu hemen alıp çıktım. Rahat birşeyler giyip çiktım evden. Son kalan paramla da kıyafet alacaktım. Evden çıktığım gibi biraz yürüdükten sonra mağzaya gelmiştim. Evimin en iyi yanlarından biri. Herşey ayağımın altında. Fazla oyalanmadan etekti, kumaş pantolondu, gömlek birde bir kaç tane elbise aldım. Çok zor durumda kalmadıkça giymeyeceğim elbiseler. Hemen her şeyi alıp kasaya gidip ödedim. Günümün bir çoğunu böylece bitirmiş oldum. Zaaten tek yaşıyordum. Yurttan itibaren hep yalnızdım. Çünkü herkesten uzak tuttum kendimi. Yalnızlığı seçtim hep. Eğer ölüceksem tek öleyim diye. Çünkü başkasının nefesini hissedersem eğer o zaman mücadele edicek bir sebebim olacaktı. Ama ben o sebepleri ailem öldükten sonra yok ettim. Şimdi de sonuçlarına katlanıyorum işte. Kıyafetleri dolaba yerleştirme falan derken akşma olmuştu ve yazrın zinde kalkmam için erkenden yatıp dinlenmem gerekti. Hemen birşeyler atıştırıp kendimi yatağa attım. Sabah saatimin alarmıyla yataktan düşerek kalktım. Sebebini sormayın çünkü işin içinden çıkmayız. Hemen banyoya gidip yüzümü yıkayıp giyinmeye başladım. Üzerime beyaz bir örme kazak ve kalem etek aldım. Saçlarım kısa olduğu içinde salık bırakıp hafif bir makiyaj yaptım. Aynadan kendimi süzdükten sonra tam not vererek ayakkabılarımı giyip kapıyı açtım. Kapıda bir tane kurye duruyordu.
"Hira Sönmez mi?"
"Evet benim."
"Size bir paket geldi. Lütfen şurayı imzalarmısınız?" Elime bir kalem tutuşturdu ve kağıdı uzattı. İmzaladıktan sonra küçük bir paket verdi. Paketi verdikten sonrada çekip gitti. İlk önce gönderenin adresine baktım. Çünkü bana birşey yollayacak arkadaşım veya akrabam yoktu. İnternetten de bişey sipariş etmemiştim. Ama adreste kimse yazmıyordu. Kutuyu açarak içine baktım içinde A4 boyutunda bir zarf vardı. Zarfı de açarak içindeki kağıdı çıkardım. İçinde düzgün bir el yazısıyla:
"Yakında sende ailenin yanında olacaksın. Çok özlemişsin sanırım. Bu yüzden bende sana en ucuzundan bir bilet ayarladım bile. Sevgilerimle"
Arkadaşlar umarım beğenirsiniz. Bir sonraki bölümler daha uzun gelicektir. Lütfen beni yorumsuz ve votesiz bırakmayın lütfen. Keyifli okumalar....😇😇😇
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GAMZELİ
Teen Fiction" Sevgisizlik mi? Siz sevgisizliği görmemişsiniz Pamir bey. Bugüne kadar etrafınızdaki bütün insanları uzaklaştırdınız. Hep nefretle baktınız. Peki neden? Sırf birisinden ağır bir darbe yediniz diye. Ama şunu unutmayın ne aşkın nede sevginin önünde...