Chapter-21

305 31 29
                                    

Küçük kız duymuştu. Kızıl saçlı kadın onu satacaktı. Onu uyurken satacaktı. O yüzden uyumamıştı. Canı yanıyordu ama uyumamıştı. Kızıl saçlı kadın dışarıya çıkmıştı bahçe kapısının sesini duymuştu. Kaçması gerekiyordu. Buradan gitmesi gerekiyordu.
Momo
"Nasılsın?"
Kafamı yavaşça kapıda olduğunu yeni fark ettiğim güzel kadına çevirdim.
"Ben... iyiyim. Teşekkürler."
Gülümsedi ve olumlu anlamda kafasını salladı. Ardından yan tarafına bakıp oradan bir şey çekiştirmeye başladı. Birisini...
"Kapında birini buldum." dedi kolunu tuttuğu kızı zorla içeriye sokarken.
"He-hey..."
Hiç bir yüz mimiğimi değiştirmeden kafamı olumlu anlamda salladım ve Bayan Kim'e döndüm.
"Sanırım sana söylemesi gereken bir şey var." dedi ve Sana'yı bu tarafa doğru itekleyip dışarıya çıktı ve kapıyı kapattı.
"Umm... ben-"
"Önemli değil."
"Ne?"
"Özür dilemeyecek miydin?"
"Ş-şey evet..."
"Önemli değil. Oldu mu?" diye mırıldandım ters bir tavırla ve ne olduğunu bile bilmediğim ve yan tarafımda duran kitabı alıp herhangi bir sayfasını açtım ama okumuyordum bile.
"Momo ben..."
Derin bir nefes aldı.
"Sen olsan ne yapardın? Huh? Gözümün önünde sevgilimle flörtleşiyorsun."
Kafamı hafifçe kaldırıp ona baktım.
"Bu... bu-buna göz yumarsam nasıl bir gavat olurum? Ben cidden o senin yanındayken o kadar sinirleniyorum ki... çünkü gözlerinin içi parlıyor ve siz ikiniz... ikiniz..."
Duraksadı.
"... bizden daha çok sevgili gibisiniz."
"Saçmalamaya başladın Sana."
"Hayır. Hayır, saçmalamıyorum. Ben sadece... sana bir şey soracağım."
Kafamı isteksizce olumlu anlamda salladım.
"Hiç seviştiniz mi?"
Söylediği şeyle sinirle elimdeki kitabı kapattım ve ona baktım.
"Siktir git!"
"Cevap ve-"
"Şimdi... benzetme sırası bana geçmeden siktir git!"
Sinirle bana son bir bakış attı ve kapıya doğru ilerledi.
İç çektim ve kafamı arkaya yasladım.
"Bu neydi şimdi?"
Mina
Sanaların kamp alanının önünde durmuş gelmesini bekliyordum. Uzun bir süredir buradaydım ve ne diyeceğimi bile planlamamıştım. Daha doğrusu planlayamamıştım. Sadece ağzımı açacak ve ağzımdan yumuşatıcı kelimeler dökülmesini bekleyecektim.
"Mina?"
Beklemediğim anda gelen sesle sıçradım ve sesin geldiği yöne döndüm.
"Sana?"
"Ne yapıyorsun burada? Çadırına gidip uyuman gerek." dedi ve yanımdan geçip çadırlara doğru ilerledi. Anlık şaşkınlığım geçince hızla arkasından gittim ve onu tutup kendime çevirdim.
"Konuşmalıyız."
Bir süre ifadesiz ifadesiz suratıma baktı sonradan kafasını olumlu anlamda salladı. Yüzündeki suçluluk ifadesini görebiliyordum.
"Biliyorum. Özür dilerim Mina." diye mırıldandı ve kafasını aşağı eğdi.
Huh?
"Aramız kötü değil mi?"
"Bilmem. Aramız kötü olacaksa bu senden kaynaklı olmalı. Ben şu durumda bayağı bir suçluyum."
"Sen... ciddi misin?"
"Evet. Aranızdaki arkadaşlığı yanlış yorumlayıp ona saldıran bendim sonuçta değil mi?" dedi ve burkukça gülümsedi.
Yanlış yorum...
"Sanırım..."
Gülümsedi ve yaklaşıp dudağıma küçük bir öpücük kondurdu ardından geri çekildi.
"Aramızın iyi olmasına sevindim."
"B-ben de..."
"İyi geceler."
"İyi geceler..."
Son bir kez daha gülümsedi ve çadırına doğru yöneldi. O uzaklaştıktan sonra üzerimdeki şoku nihayet atabildiğimde bizim kamp alanımıza doğru ilerledim.
Kötü hissediyordum.
Hatta berbat hissediyordum.
Oraya beklemek için geldiğim zamankinden daha kötü hissediyorum. Ama nedeni neydi ki?
Yanlış yorum...
Böyle söylediğinde kötü hissetmiştim değil mi? İhanet ediyormuşum gibi...
Ama neden..?
Yanlış yorumlamıştı aramızda bir şey yoktu sonuçta. Yoktu... Değil mi..?
"İyi misin?"
"Bilmem kaçıncı defa cevap veriyorum Tzuyu iyiyim. Yeter ya alt tarafı yumruk yedim bir iki tane."
Gelen sesin nerede olduğunu anlamak için etrafıma bakındım. Tzuyu'nin çadırı öbür çadırların biraz daha ilerisindeydi ve öbür kamp alananına daha yakındı. Çadırın yanında bağdaş kurmuş konuşuyorlardı. Sırtları bana dönük olduğu için beni görmüyorlardı.
"Ben göstereceğim ama ona yarın."
"Bak sakın! Tamam mı? Sakın... Bana saldırmakta haksız da sayılmazdı zaten. Mina'yla sevişip değişmediğimizi sordu. O kadar bile olabileceğini düşünüyormuş."
"Sevişmediniz... değil mi?"
"Saçmalama lan. Kızın sevgilisi var ve onu çok seviyor. Olmaz öyle bir şey."
"Ya Mina tamam da. Ben sana güvenmiyorum sonuçta-"
Ama sesi kesilmişti.
Momo kesmişti.
Dudaklarıyla...
Elim şaşkınlıkla ağzıma giderken sadece olduğum yerde onları izleyebildim. Tzuyu ellerini Momo'nun boynuna sardı ve onu kendine doğru çekti. Momo şu anda Tzuyu'nin üzerindeydi ve onu öpmeye devam ediyordu.
Gözlerimin hafiften dolduğunu hissettim ama sonra kafamı iki yana sallayıp Tzuyu'nin boynuna geçmiş onu yemekle meşgul olan Momo ve her yerinden zevk aldığı belli olan Tzuyu'ye doğru yürüdüm.
Tzuyu beni görünce şaşıracağım bir hareket yaptı ve Momo'yu itekledi. Momo bir an anlam verememiş gibi kaşlarını çatarak Tzuyu'ye baktı ardından göz göze geldiğimizde kaşları birden gevşedi.
"Mina-"
"Sanırım bayağı iyi durumdasın. Tekrardan geçmiş olsun." dedim tıslamamaya çalışarak ve çadırların olduğu tarafa doğru yürüdüm.
"Orospu."
Ağzımdan fısıltı haline çıkan kelimeyle şaşırdım. Sanırım kendim bile böyle bir şey diyeceğimi beklemiyordum. Hem neden beni sinir ediyordu ki. Bekar kız istediğiyle yatar kalkar bana ne?
Aynen sana ne?
Kafamı olumlu anlamda salladım ve yürümeye devam ettim.
Sana beni seviyor ben de onu. Bana ne Momo'dan ya pff...

Çok geç döndüğümü biliyorum o yüzden özür dilemek istiyorum sizden ama bu gece IL'a da bölüm atmaya çalışacağım. Onu becerebilirsem belki Flower9'a da atarım o hikayeyi cidden ilerletmek istiyorum.
Like for love baesss dkdnsn
Seviliyonuzzzz

Closer-2 | MimoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin