-8-

1.6K 144 72
                                    


Eve geldiğimde kapıyı Jin açtı. Gerçekten üzgün duruyordu.

"Ne oldu sana böyle?"

"Ev ortamı biraz karışık. Salona hiç girmesen iyi olur. Asıl sana ne oldu?"

Ne olduğunu söylemek istemezdim. Jungkook ile öpüştük diyecek değildim herhalde.

Odama doğru yürüyordum ki öyle bir ses geldi ki...

Birisi tuvalete girip tuvaletin kapısını çat diye çarptı. Evin içinde bomba patladı sandım. Korkudan altıma sıçıyordum.

Evde tek rahat olan Yoongi malıydı. Benle her zamanki gibi dalga geçmeye başladı.

"Ne korkaksın Jimin ahahahah! Dudağın kızarmış elma şekeri yemeye mi çalıştın velet. "

Nasıl bu kadar aptal olabiliyor?

"SİKTİRİP GİTSEN MESELA?"

Gülmeye devam etti. Sikimde değildi. Salona gittiğimde Namjoon'un konuşma yaptığını gördüm.

"Fakat senin yaptığında yanlış Hoseok. Tae'yi sevip Yoongi ile samimi olman.

Öyleyse Yoongi neden bu kadar rahattı amına? İçeriden hepsinden habersiz Magazin izliyordu.

Birden bire Taehyung tuvalet kapısını tekmelemeye başladı. Ardından yumruk ve bağırmalar derken kıyamet koptu.

"AÇAR MISIN ŞUNU HOSEOK? AÇ LÜTFEN NE OLURSUN! KIRDIRTMA KAPIYI!"

Ben nereye gelmiştim böyle sikim? Geri parka falan mı gitseydim acaba?

Hoseok kapıyı açtı ve sarıldılar. Bu nasıl kavgaydı böyle?

"Özür di..."

"Konuşma yüzsüz. Bir daha eğer Yoongi'ye bana karşı kullanmaya çalışırsan seni okulda sikerim.

Tae sinirli bir şekilde evden çıktı. Ben ise Jin'e ne olduğunu sordum.

"Anlatsana kanka neler oluyor?"

• • •

Pazartesi 16:08

Okula gitmemiştim. Boğazlarım geberiyordu ve bende geberiyordum. Limon çayı ile iyileşmeyi diliyorduk beraber.

Hoseok okuldan gelince direk ağlamaya başladı. Yanına gittiğimde beni kovmaya çalıştı. Buna izin vermedim.

"İyi Jimin sen kazandın. Taehyung'a yeniden sahip olmak istiyorum. Çok pişmanım Jimin."

Ona moral vermeye çalıştım ve bana sarıldı. Güvende hissettirdi.

Akşam yemeği yiyecektik ki evde bir şeyin olmadığını farkettik.

"Sofrada diyorum. Ekmek yok!"

"Ben alırım kanka. Şakın Suga ile mesajlaşma Tae seni gebertir."

Pijamalarla dışarı çıktım. Hava kararmış ve etrafta böcekler vardı. En çok korktuğum şeylerden biriydi.

Yolda titreye titreye yürüyordum. Terliğimin yanından geçen hamam böceğini gördükten sonra sessiz kalamadım bir hayliyle.

"AAAAAAAAAA!"

Bir elin ağzımı kapattığını hissettim. Yetişin komşular kaçırıyorlar beni.

"Şşt! Sessiz ol Jimin. Herkes seni duyuyor. Saat geç oldu."

Yine mi bu? Her yerde görmek zorunda mıyım?

"Dudağın, şişmiş."

Başını hafifçe salladı. Sonra resmen bana yapıştı. Ayrılmaya çalıştım.

"Jungkook ekmek almam gerekiyor. Bırak beni çabuk!"

Beni tutup benimle geldi. Her ne kadar kestirme yoldan gidemesek bile beraber yürüdük.

"Hiç sesini çıkarmıyorsun. Zevk mi aldınız Park Bey?"

Yerde bulduğum taşı elime alıp sinirli sinirli konuşmaya başladım.

"Ne hoşlanması be salak? Eğer 5 saniye içinde yanımdan gitmezsen elimdeki taşı yüzüne yiyeceksin. Sakat olmak istemiyorsan kurtul derim. Ama genede bunu tatmak istiyorsan senin seçimin. Bir güzellik daha yapsana bana ya?"

Gene azdı piç.

"Ne gibi güzellik bebeğim? İliklerine kadar inmek istiyorum desem..."

Onu takmamaya devam ettim. Ekmeği aldıktan sonra büyük adımlarla eve geldim. Hoseok meraklanmıştı.

"Nerede kaldın Jimin?"

"Yolda çöpçüyü gördüm. Bir şey konuştuk da."

"Pekala Jimin."

Yemekten sonra telefonumu elime aldım. Twitter'a girmeye karar verdim

Jk🐰 Seni Takip Etmeye Başladı!

Bir dakika neden bu beni takip ediyor? Bırak o telefonu elinden pislik.

Mesaj gelmişti. Mesaja bakmamak için kendimi zor tuttum. Fakat gene dayanamayan taraf ben oldum.

"Taşı düşünüyorum bebeğim. Raporun bitince mutlaka at onu bana."

Hayatımda tanıdığım en iğrenç insan. Nefret ediyorum şundan.

"İnşallah götüne girer."

• • •

Ertesi gün okula geldiğimde Jungkook bir kitap okuyordu.

Tehlikeli Adam (Gay Edition)

Kitabın adı hoşuma gitmişti. Yüzümde oluşan görüntüyü görmeniz lazımdı.

Bir kız geldi pisliğin yanına.

"Jungkook-ah nereden aldın bu kitabı?"

"Karşıdaki albümcüden. Kitap da satıyormuş adam."

Kitabın üzerinde mochi resmi vardı. Kız gene atladı birden.

"Biliyor musun bende mochi'yi çok severim. Çok lezzetli!"

"Bana birisini anımsatıyor şahsen."

Uu salak.

Dangerous Boy | Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin