Bölüm-4

346 33 23
                                    

    Yer yer çatlamış asfalt kalıntıları kalmış dev arazi. Üstünde rastgele bir şekilde konumlanmış binlerce barınak, karavan, araç, eğlence mekanlarına benzeyen ışıklı tabelaları olan yapılar, kaykay platformları, top sahaları. Sokaklardaki yüzlerce insan.Tüm bunları çevreleyen, eski araç lastiklerinin üst üste dizilmesinden oluşan dev barikat. Habitat, popülasyon, toplum tüm bu sıfatları hak eden dev bir yerleşim bölgesi. Evet, karşısındaki manzara böyle açıklanabilirdi.İsminin hakkını veren büyük şehir onu şoka uğratmıştı. Genç şaşkınlığını saklayamadı;

-        VAY CANINA!

Diablos;

-        YENİ ROMAAAAAAAAA! Burayı biz yaptık!

Genç;

-        Uzun sürmüş olmalı!

Diablos;

-        En başta azıcıktık. Sonra çoğaldık. Sonra savaştık. Daha çok savaştık. Duvar ördük. ARTIK ORADA BÜYÜK KONSERLER VEREBİLİYORUZ!! Evet yeni halka! Kendine yeni bir zincir buldun. İnan bana dostum, biz hiçbir halkamızı kovmayız!

Genç hepsi tek katlı olan yapıların ilerisinde büyük bir karartı farketti. Net olarak görülemiyordu ama şehrin ortasında büyük cüssesiyle sembolik bir yer olduğu aşikardı;

-        Diablos şu ileride görünen büyük yapı nedir?

-        Kolezyum!

-        Kolezyum mu?

-        Evet orası kolezyum! İşte orada gitar çalabiliyorum yeni halka! Orayı çok seviyorum!

Dev yapının sulieti netleştikçe genç bir kez daha şok oldu. Bu gerçekten kolezyumu aşırı derecede andıran, onun oldukça başarılı bir taklidiydi. Ve bu şehir ismini birkez daha haketmişti.

Genç;

-        Orayı nasıl yaptınız?

-        Çok uzun sürdü dostum çooook. Hala da yapımı devam ediyor. Ama içinde büyük partiler verebiliyoruz!

Genç, Diablos’un istediği zaman oldukça aklı başında konuşabildiğini farketti. Ve kusursuz bu şehrin kurucularından biriydi. Demek ki orada yanlız başına gitar ararken aslında yanlız değildi. Jasmin onu uzaktan koruyordu.

      Paslanmış metalden dev kapıya geldiklerinde. Ellerinde Jasmin’in silahına benzeyen derme çatma silahlar tutan iki nöbetçi onlara bir göz attıktan sonra kapıyı açtı.  İçeri girerken gencin beyninde hiç bilmediği notalardan, hiç bilmediği diyarlardan bir müzik çalmaya başladı. Çünkü bu şehir, adeta bestelenmişti. Her bir notası onu selamlıyor, muhteşem müziğini ona tattırıyordu. Sokaktaki satıcılar, eskilerden kalma toplanmış araçlar, el ele yürüyen çiftler, şarkı söyleyen sokak sanatçıları, bahçesinde sebze,meyve olan barınaklar, ellerinde biraları ve sigaralarıyla kümelenmiş gençler. Bir elinde dev bir pitbull, öbür elinde silah tutan kas yığını bir adam, belli ki “koruyucu”, onlara kafasını sallayarak selam verdi.Biraz daha ileride karşılarına dev bir pickup çıktı. Üzerine takılı silah oldukça tehditkar duruyordu. Pickup’ın kapısında N.R.P yazıyor, altındada küçük harflerle açılımı görülüyordu “New Rome Protectors”. İnanması güçtü ama burada oldukça oturmuş bir düzen, güvenliği sağlayan bir grup, ihtiyaçları karşılayan bir ticaret döngüsü kısacası tıkır tıkır çalışan bir çark vardı. İlerledikçe bu müziği daha yoğun hisetti. İlerledikçe bu şehri daha derinden hisetti. Burası yaşanabilecek bir yerdi. Son teknoloji binalar, bisiklete binen sevimli polisler, şivavasını gezdirirken telefonla konuşan güneş gözlüklü kadınlar yoktu. Ama kendini güvende hisseden, güvende olmak için savaşan, bir şekilde karnını doyurup barınabilen, birbiri ile iletişim kurabilen bir toplum vardı. Ha bu toplumun bir ortak noktası daha vardı. Hepsi damgalıydı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 25, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DuvarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin