Sabah alarmın çalmasıyla uyanmak zorunda kaldım.Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım.Kıyafet dolabımı açıp ne giyeceğime karar vereceğim sırada kapı açıldı.Arkama dönüp kim geldiğine baktım.Gökçe elinde birkaç kıyafetle gelmişti.Ona bakıp;
-"Onları giyeceğimi sakın söyleme!"
-"Giyeceksin tatlım hep koyu şeyler giyiniyorsun biraz renkli."
-"Etekleri giymem o zaman."
-"Ne giyeceğine karar kıldığım her şeyi giyeceksin."dedi ben de "Off!" dedim ve elindekilerini alıp yatağa koydum.Gökçe bütün koyu renkli giysileri katlayıp dolabımın üzerine koydu.Ben ona şaşkın bir şekilde bakarak;
-"Ne yapıyorsun Gökçe?"
-"Hiç sadece hayatına biraz renk katalım dedik."
-"Renge menge ihtiyacım yok benim."
-"Var anca koyu şeyler giyiyorsun ve bundan sonra renkli şeyler giyeceksin hem benim annem modellere özel giysiler dikiyor.Anneme söyleyeceğim sana da diksin."
-"Kızım ne gereği var yaa..."
-"Bebeğim manken gibisin maşallah ve annemin dikecekleri sana uygun olacak sen bana güven o iş bende." dedi ve göz kırptı.Ben de gülümseyerek "İyi olsun bakalım." dedim.Gökçe beyaz uzun kollu bir bluz ve beyaz dizimin üstünde biten salaş bir eteği üstümde tutarak;
-"Bu oldu.Hadi giy de üstünde göreyim."
-"Yaa partiye mi gidiyorum okula mı anlamadım."
-"Giy dedim sana."
-"İyi!" dedim ve giysileri alıp banyoya gittim.Banyodan çıktığımda Gökçe ıslık çalmaya başladı.Sonra mavi bir kot ceketle dizime kadar gelen topuklu çizmeyi getirdi.Bana bakarak "Hadi bunları da giy." dedi.Bende ceketle çizmeyi giydim.Mira odaya girip şaşkın halde bana bakarak "Ohaaş taş olmuşsun hele boyun 1.80 gibi mübarek." dedi ve biz de gülmeye başladık.Mira dudağıma bordo renginde ruj, rimel ve eyeliner sürdü.Gökçe de belime kadar gelen saçımı düzleştirdi ve şuan kalçama kadar uzadı.Boy aynasından kendime baktığımda biraz evrim geçirmiş gibiydim.Ben çantamı omzuma takıp kapıya çıktım.Araba bindik ve birbirimize güzelliğimizden bahsettik.Okulun kapısının önüne geldiğimizde bütün gözler bende oldu.Etrafa baktığımda aslında bütün kızlar benden daha açık seçik giyinmişlerdi.Umursamayarak sınıfa girdim.Savaş en son sırada oturuyordu.Göz göze geldiğimizde beni süzmeye başladı.Ben de hiç aldırış etmeden sırama oturdum.Kızlarla sohbet etmeye başladık.Sınıfta sadece ben, Gökçe, Mira ve Savaş vardı. Savaş birden "Bi susun ya..." diye bağırınca ne olduğunu anlamadım.Ben de ona bakarak "Susmuyoruz.Git uyuyacak başka bir yer bul." dedim.O da bana bakarak;
-" O zaman sen de başka konuşacak yer bul!"
-" Bulmuyorum."
-" O zaman ben de bulmuyorum."
-"Umurumda değilsin."
-"Sen de." dedi. Uyuz işte tam bir uyuz. Omuz silkerek konuşmaya devam ettim.Birkaç öğrenci daha sınıfa girdi ardından da fizik hocası girdi.Fiziğim kötü olduğundan Gökçenin test kitabını çalıp hepsini çözmüştüm.O da bana kızmıştı ama ben de ona edebiyat test kitabımı verdiğimde ödeşmiştik.Fiziğim şimdi iyiydi tabii o da Gökçenin test kitapları sayesinde. Gökçeyle birbirimize ders anlatıyorduk. Mira ise hiç takmıyordu çünkü bursluydu. Nasıl olsa üniversitede annesi onu koleje gönderecekti. Biz de Gökçeyle çalışıp emeklerimizle istediğimiz üniversiteyi kazanacaktık. Aynı evde gene yaşarmıydık bilmiyorum. Zil çaldığında Mira'nın yanına oturdum ve ona gülümseyerek;
-" Mira sen hangi koleje gideceksin?"
-" Keskin Yaşam Kolejine."
-"Hmm.Neyse gelin bahçeye çıkalım."dedim ve sınıftan çıktık. Okulun bahçesine geldiğimizde bir çocuk bana hızlıca çarptı. Ben tam dengemi kaybedip yere düşeceğim sırada birisi dirseklerimden tutup düşmemi engelledi.
❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤
Arkadaşlar sizce Asena'yı tutan kimdi? Bu arada Asena'nın konuşmaları koyu renkle yazdım karışmasın diye.Sizi çooook seviyorum. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin izleri
ActionGeçmişte ki yara izlerini unutmaya çalışan bir kaç insan... Boş yere canı yanmaz insanın..Ya bir eksiklik vardır geleceğe dair ya da bir fazlalık vardır geçmişten gelen...