Okulda forma giymediklerinden bende alışverişten aldığım bir kaç giysilere baktım ve boğazlı uzun kollu siyah bir bluz ,siyah yüksel bel pantolon giydim.Kızıl uzun ve düz saçımın ucuna biraz maşa yapıp siyah beremle,eldivenimi takıp odanın kapısından çıktım.Salona indiğimde Gökçeyle Mira bana bakıp süzdüler.Ardından da ıslık çalmaya başladılar.Ben de gülerek "Günaydın kızlar." dedim.Onlarda ıslık çalmayı bıraktılar ve Mira bana öpücük atarak "Çok göz kamaştırıcı olmuşsun,kıskandım."dedi.Ben de ona öpücük atarak "Kıskanma bence çünkü sen benden daha güzelsin."dediğimde Gökçe'de yapmacıkça öksürmeye başladı.Sanki 'Ben de buradayım.Beni de övün azcık.'diye öksürmüştü.Gökçeye de öpücük atıp "Senin güzelliğini fark etmeyen ölsün be!"dedim. O da gülerek "Tövbe de kız!" diye emir verdi.Evet Gökçe çok duygusal birisi.Ben çantamı alıp kapıya yöneldim.Gökçeyle Mira'da arkamdan geldiler.Dışarıda hava biraz soğuk olsada ben bu soğuk havaya alıştığımdan dolayı sadece deri ceketimi giydim.Ne de olsada küçükken yetimhaneden kaçıp soğuk havada parka gidip tek başıma salıncakta sallandığım vardı.Ayakkabı olarak bileğime kadar gelen çizmemi giydim.Kapıdan çıktığımızda bizim şoförümüz olan Taner amcayla merhabalaştıktan sonra arabaya bindik.Kızlarla konuşup,gülüştükten sonra araba durdu.Kızlarla arabadan inip okula doğru yürümeye başladık.Herkes bize bakıyordu,bense onlara hiç bakmadan ileriye bakıyordum ta ki Gökçe bana seslenene kadar "Asena?" dedi.Ben de "Efendim?"dedim tabii arkamda kalmış Gökçeye bakarak, o da aramızda ki mesafeyi kapatarak gözüyle arabaya yaslanmış bize bakan erkekleri işaret etti ardından da "Sana demiri yollayan ortada ki çocuk mu?" diye sordu.Ben de ortada ki çocuğa baktığımda göz göze geldik be hemen gözlerimi kaçırıp geri Gökçeye bakarak "Evet."dedim.Birlikte müdürün odasına girdik.Ben müdürle tanışıp sınıfımın şubesini aldım ve kızlarla sınıfa düştük.Birbirimize sarılıp sınıfa çıktığımızda hoca çoktan gelmişti.Kızlar yerine geçtiğinde ben de hocaya bakarak "Geç kaldığım için özür dilerim.Müdürün odasındaydık."dedim o da gülümseyerek "Sorun değil.Ben edebiyat öğretmeni İpek Akgül peki arkadaşlarına kendini tanıtır mısın?"dedi.Ben de sınıfa dönerek "Asena Parlak."dedim.İpek hocaya döndüğümde eliyle saçlarımı göstererek "Doğal mı yoksa boyattın mı?"diye sorunca ben de içimden 'Sanane' diyesim geldi ama diyemedim sonuçta büyüğüm olduğundan saygı duymam gerek.Ben de onun sorduğu saçma sorunun cevabını değiştirerek "Yerime geçebilir miyim?"diye sordum.Tabii sorduğu soruya cevap vermediğimden dolayı sinirlenmiş gibiydi.O da yerinden kalkarak "Geçebilirsin."dedi.Ben de boş yerlere baktığımda birisi bileğime dokununca gözümü boş sıra aramaktan alıkoyarak bana dokunan kişiye baktım.Gözlüklü , kıvırcık ve yüzünde fondöten dolu tatlı bir kız gülümseyerek bana bakıyordu.Ben de umursamaz bakışlarımı ona yollayarak "Bir şey mi oldu?"diye sordum.O da yanını işaret ederek "Benim yanım boş istersen oturabilirsin."dediğinde gözüm en arkada ki boş sıraya takılı kaldı.Kıza bakarak "Teşekkür ederim ama arka sırada oturmayı tercih ediyorum."dedim. O da hala bana bakarak "O zaman bende senin yanında otursam senin için sorun olur mu?"dedi.İç sesim 'Şu kızın bir ağzını kapatamadın.' dedi.Kıza sert bakışlarımı yollayarak "Olur, çünkü ben yalnız oturmayı seviyorum."dedim 'Yalnız' kelimesini bastırarak.Onun konuşmasını beklemeden en ark sıraya oturdum.Yetimhaneden çıkıp koleje her gittiğimde kimseyle arkadaş edinmezdim.-Ta ki karşıma Gökçeyle Mira çıkana kadar-Edebiyat bana sıkıcı geldiğinden hocaya çaktırmadan telefonumla uğraşmaya başladım.Zil çaldığında kızlarla bahçeye çıktık.Ben beyaz renkli geniş masalı bir banka oturacağım sırada Gökçe kolumdan tuttu ve "Asena buraya oturamayız."dedi.Ben de gülerek "Neden paralı mı ?" diye sorduğumda Mira bana bakarak bugün arabaya yaslanan hatta biraz daha çoğalmış serseri çetesini gösterdi.Tabii onların arasında Savaşta vardı. Ben de banka oturup kızları da kollarından çekip oturmalarını sağladım.Çeteler bizim başımızda beklerken onlara bakmadan "Bir sorun mu var?" diye sordum. Tanıdığım bir ses "Yeni olabilirsin ama burada biz oturuyoruz.Galiba arkadaşların söylememiş."dedi .Ben de tanıdığım sesin Savaş olduğunu anladığımdan ona baktım ama birden ayağa kalkarak "Özür dileriz.Biz şimdi kalkarız."dediğinde Gökçe'nin kolundan tutup geri oturttum ve Savaş'a bakarak "Burası bizim, şurası bizim diye bir şey yok.Burası okul ve isteyen istediği yerde oturur."dedim. O da etrafa bakıp "Sence burası okula benziyor mu?" diye sordu. Ben de etrafa bakarak "Nerede eğitim varsa o bir okuldur.Tabii sizin gözünüzde okul olmayabilir ama bizim gözümüzde okul."dedim kesin bir cevap vererek.O da ilk beni süzdü ardından da sırıtarak ;
-"Seninde okula uyar bir halin yok açıkçası" dedi.Ben de onlara bakarak "Sizin var mı?" diye sordum.Savaşta sırıtmayı bırakarak Sen neden bize bakıyorsun ki ?"diye sorduğunda ben de etrafa bakarak "Ben size değil okuldaki diğer öğrencilere bakıyorum."dediğimde Savaş sinirlenmiş bir halde " Yeter, kalkın artık yerimizden!" dedi.Ben de kesin bir dilde "Çıkmıyoruz." dedim.O da elini saçlarının arasından geçirerek "Bak ya buradan kalkarsınız ya da kaldırmasını biliriz." dediğinde ben de küçük bir kahkaha atarak "Kaldırsana hadi!" dediğimde Gökçeyle Mira hemen kalktılar.Mira da yalvarır gözleriyle bana bakarak "Asena?" dedi.Ben de inatçılık ederek "Kalkmıyorum." dedim.Mira elimden tutarak "Lütfen..."dedi masum bir şekilde bana bakarak.Ben de elimi çekip "Ya buraya oturursunuz ya da başka bir banka gidip oturursunuz seçim sizin."dedim Ne yapabilirim bir şeyi kafaya koydum mu onu yapacağım.Savaş birden bileğimden tutarak banktan kalkmamı sağladı.Ben de bileğimi ondan çekerek "Naptığını sanıyorsun?Bir bank ya senin için bu kadar önemli mi gerçekten?" dedim ve sonra alaycı bir şekilde gülerek "Birinci sınıf çocuğu gibisin ."dedim.Kızlarla başka bir banka oturarak "Siz neden onlardan bu kadar korkuyorsunuz ?" diye sordum.Onların o tarafa baktığımda Savaş bana bakıyordu bende gözlerimi ondan çekerek kızlara döndüm ve " Noldu sesiniz çıkmıyor?" diye sordum.Gökçe de bana bakarak "Asena korkmuyoruz sadece serserilerle uğraşmak veya konuşmak hoşuma gitmiyor." dedi.Aslında gerçekten doğru söylüyordu.Hata ben de işte.Miraya bakarak "Bundan sonraki ders ne?" diye sordum.O da anlamamış gibi bana bakarak "Müzik neden ki ?" diye sordu.Ben de ona bakmadan "Annemle babamın yanına gideceğim." dedim.Gökçeyle Mira da bana bakarak aynı anda "Biz de geleceğiz ."dediler.Ben de kafamı sallayarak "Yalnız kalmak istiyorum.Akşam eve geç gelirsem beni yemeğe beklemeyin."dedim.Gökçe de "Yetimhane uğrayacak mısın?" diye sorunca ben de ona bakarak "Evet."dedim.Sonra zil çaldı ve bizde sınıfa doğru gitmeye başladık...
**********************
Arkadaşlar devamı gelecek.Lütfen bana destek çıkın çünkü siz olmadan bu yolda tek başıma yürüyemem.Beğendiyseniz oy ve yorum yapmayı unutmayın.Sizi çook seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin izleri
AzioneGeçmişte ki yara izlerini unutmaya çalışan bir kaç insan... Boş yere canı yanmaz insanın..Ya bir eksiklik vardır geleceğe dair ya da bir fazlalık vardır geçmişten gelen...