Kemal Bey'in Ağzından;
Mahir 'in beni aramasının üzerine Mira ile konuşma kararı aldım. Hem kızımın hem de oğlum gibi sevdiğim Utku'nun iyiliği için Mira'yı İstanbul'a geri yollamaya karar vermiştim. Zaten üniversite kaydını da yaptırdım. Şşt, bu süpriz. Merdivenleri inen kızımı görünce ona seslendim. "Seninle bir şey konuşmalıyım kızım." dediğimde bir süre şaşkın ördek moduna girsede sonunda "Hangi konuda?" demeyi başarabildi. "Gel, yanıma otur öyle konuşalım." dedikten sonra seri adımlarla yanıma geldi ve meraklı bakışlarını bana çevirdi. Konuşmaya nasıl başlayacağımı bilmiyorum çünkü son zamanlarda kalbini fazla kırdım. "Abin, öldüğünde..." konuşmakta zorlanıyordum. Ne zaman ondan bahsetsek gözyaşlarım birbirleriyle yarışırcasına sicim sicim akmaya başlıyor. Kim demiş erkek adam ağlamaz diye? Evladını, canından bir parçayı kaybetmiş bir adam ağlar. Asıl erkek adam ağlar. Sevdikleri için ağlar. "Baba, iyi misin?" Onunda gözleri dolmuştu. "İyiyim kızım." dememle birlikte gözyaşlarımı silip konuşmama devam ettim. "Eğer arkadaşlarıyla birlikte oraya gitmesine izin vermeseydim belki de ölmeyecekti. İşte bu yüzden korktum. İstanbul'da kalmana izin verirsem seni de kaybetmekten korktum. Biliyorum, şuanda sana saçma geliyor ama seni de kaybetmek istemedim. Buraya gelmeye zorladım ve seni günden güne kaybetmeye başladım. Benimle dertleşmen bir kenara konuşmuyorsun bile. Utku'nun da senden pek farkı yokmuş. İşte bu yüzden kızım İstanbul'a dönmeni istiyorum. Üniversite kaydını yaptırdım. Evinde hazır. Kendine ev arkadaşı da bulursun. Zaten bildiğim kadarıyla Ada ile aynı okuldasınız. Beraber kalırsınız." konuşmamı bitirene kadar kızım bir yandan ağlamış bir yandan da gülmüştü. "Çok teşekkür ederim babam!" diye bağırarak boynuma sarıldığında onun mutlu olmasının verdiği huzurla ona sıkıca sarıldım ve alnından öptüm. "Eşyalarını toplamaya başlasan iyi edersin. Yarın Utku gelmiş olur büyük ihtimalle." dememle birlikte gözleri parladı ve "Hemen başlayayım o zaman." diyerek odasına koştu. "Onu bu kadar mutlu görmeyi özlemişim." diyen eşime bakıp "Hiç sorma hayatım, nasıl özlediğimi anlatamam." diye yanıt verdim. Mira eşyalarını toplarken bizde kahvaltıya geri döndük.
Mira'nın Ağzından;
Babamla konuştuktan sonra mutluluktan uçarak odama gittim ve kıyafetlerimi toplamaya başladım. İstanbul'u cidden çok özlemiştim. Hele hele arkadaşlarım. Onları görmek için sabırsızlanıyorum. Bütün kıyafetlerimi topladıktan sonra -ki bu 2 saat süren uzunca bir çalışmaydı- önemli eşyalarımı toplamaya başladım.
Akşam olduğunda eşyalarımı toplamayı da bitirmiştim. Benim için en yorucu ama en de mutlu günüm olmuştu. Akşam yemeğini de ailemle yiyip, mutfağı toplamasında yardım ettikten sonra odama geçtim. Yatağıma uzandıktan sonra bütün yalnızların yaptığı gibi tavanı izleyerek hayal alemimdeki sevgilimi düşünmeye başladım. Sarışın mavi gözlü olsun, kasları ve baklavaları olsun. Evet, her kızın hayali gibi benim sevgilim de sarışın olmalı. Sarışınlara özel zaafım var sanırım. Yarın uzun bir yolculuk yapacağımı hatırlayarak uyumaya karar verdim. Anneme ve babama uzun ve sulu bir öpücük verdikten sonra dişlerimi fırçalayıp yattım.
****
Yataktan çekilerek düşmemle birlikte yeni bir güne başlamış oldum. Bir insanı yataktan düşürerek uyandıracak kadar gıcık tek bir kişi tanıyorum. Doğru tahmin, kesinlikle Utku! Hemen ayağa kalkıp sıkıca sarıldım biricik dostuma. Ne çok özlemişim onu. Uzun bir sarılmanın ardından Utku'dan ayrılıp "Seni çooook özledim." diye bağırdım ve aynı şekilde karşılık aldım. "Yarım saate yola çıkıyoruz, hemen hazırlan." diyen Utku'ya tamam anlamında kafamı salladıktan sonra odamdan çıkmasını bekledim. Dünden hazırladığım kot şort üstüne siyah atlet kombinimi giyinip saçlarımı taramaya başladım. Dudak parlatıcımı da sürdükten sonra salona geçtim. Annem ve babamla vedalaştıktan sonra İstanbul'a gitmek üzere arabaya bindik. Otobana geldiğimizde arabanın üstündeki camdan çıkıp avazım çıktığı kadar bağırdım. "BEKLE BİZİ İSTANBUL, BİZ GELİYORUZZZ!"
******
Selam, biliyorum çok geç gelen bir bölümdü ama özür diliyorum isveçteydim ve orda yazamadım. Kuzenlerimle ilk defa tanışıyorduk bu yüzden de fırsat bulamadım. Tekrardan özür dilerim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİZİM İÇİN
Roman pour AdolescentsHayat, sadece canın pahasına sevdiğin dostların, kardeşlerin varsa anlam kazanır...