Bir Çift Göz

11 7 0
                                    



Karnımı da doyurmuştum. Burada ne yapabilirim ki? Koridorun sonundaki pencereden ormana doğru baktım. Küçükken hep kaşif olmak isterdim. O ormanda ne olduğunu merak ediyordum, ama tehlikeli olduğunu tek başıma gitmemem gerektiğini bilecek kadar bilgilendirilmiştim. Jiminden rica edebilirdim.

                                                                                                    ** ** **

Bir saattir Jimin e yalvarıyordum.

"Jimin ben çok sıkıldım ben ama lütfen."

Sıkılmış gibi ofladı.

"Olmaz Alvina!"

Yüzüm düşmüş bir şekilde arkamı döndüm.

"Peki."

Kolumdan tuttu kendine çevirdi, gözleri ile yüzümü inceledi.

"Çok fazla mı istiyorsun gitmek?"

Başımı olumlu şekilde salladım.

"Peki gidelim ama kurallarım var uyarsan gideriz."

Heyecanla " Uyarım. Kurallar ne ki?"

"1) Yanımdan ayrılmayacaksın.

2) Güvenli yerden çok uzaklaşmayacağız.

3) Ses duyduğunda arkana bakmadan koşacaksın. Oyalanmayacaksın."

Bu kurallar beni germişti. İlgim daha fazla artmıştı.

"Tamam, kabul ediyorum."

                                                                                ** ** **


Ciğerlerimi temiz hava ile doldurdum. Bu gezme iyi gelmişti bana. Hava yavaştan kararmaya başlamıştı. Kuşlar aynı anda havalanınca korktum ve Jimin e daha fazla yaklaştım. O da yanımda eğilip bükülmeye başlamıştı.

" İyi misin Jimin?"

Yanakları kızarmıştı. Hemen yanına gittim, ateşini ölçtüm.

" Abla ben iyim ama benim acilen tuvalete gitmem gerek."

Moralim bozulmuştu, erken mi dönmemiz gerekti şimdi?

"Jimin biraz daha gezelim şey şu çimenliklere gidip yapsan bir şey olmaz bence."

Gözlerini kocaman açtı. Kıkırdadım benim küçük prensim hiç yapmamış galiba. Ona güven verircesine

"Bir şey olmaz Jiminie . Orada seni yiyecek bir şey yok."

Yavaşça kafasını salladı, hemen ikna oldu. Ben daha zor olur diye tahmin etmiştim. Arakasını döndü ve ağaçların arasında kayboldu. Cırcır böceklerinin, kuşların sesleri etrafa yumuşak bir hava katıyordu. Küçük bir dal parçası kırılma sesi geldi ve o yöne doğru kafamı çevirdim. Çalılıkların arkasında o garip metal rengi gözlerle karşılaştım, ardından Jimin in bağrışını

" KOŞ ALVİNA KOŞ!"

Jimin in sözü ile dondum kaldım. Jimin belimden itti ve koşmaya zorladı beni.

Nefes nefese "Saraya kadar durmadan koşuyoruz hadi."

Hızımızı artırarak koştuk, arkamızdan gelen hırlama sesleri ile korkudan yüreğim ağzıma gelmişti. Arkamda hissettiğim acı ile çığlık attım. Durmamam gerek daha hızlı olmalıyım. Şatonun bahçesine girdiğimizde koşmayı bıraktık. Başım dönmeye ve bacağımdan enerji çekilmeye başladı. En son Jimin in ismimi haykırışını duydum.


BEĞENMENİZ DİLEĞİ İLE

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 27, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GERİ DÖNÜŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin