Bölüm:3

126 9 0
                                    

Kağıdı buruşturup içimdeki ağlama duygusunu tekrar bastırdım.Madem öyle millet bu zamana kadar bekaretimi Kanada’da nasıl koruduysam buradada öyle korurum.Size insanlık yaramıyorsa umurumda bile olmazsınız!

Kitaplarımı hızla alıp sınıftan çıktım.Kesinlikle bugün bir ders çekemezdim en azından sakinleşene kadar.Başımda oluşan ağrıyla kafein ihtiyacım olduğunu anlayıp okulda kantini aramaya başladım.Lanet olası yeri bir türlü bulamayıp sürekli koridorlarda geziyordum.Tekrar bir koridora saptığımda ilerde gördüğüm 5 kişiyle donup kaldım.Kıvırcık olan çapkın bir gülümsemeyle bana göz kırpıp boynumdaki fları işaret ettiğinde yumruklarımı sıkıp o koridordan dönüp hızla geriye doğru yürümeye başladım.

‘’Adi piç kurursu…Kafanı kanalizasyona sokup seni lağım fareleriyle çiftleştirip..saçlarının derisini kazıyacağım ve o boş koca kafanın içine kızgın yağ dökeceğim…’’ kendi kendime söylenerek öfkeli adımlarla koridorları geçip hala bulamadığım kantine lanetler okuyordum.Neden benimde normal bir hayatım yokki sanki…Böyle bulamayacağımı anlayınca sınıf kapısında derin bir muhabbete dalmış gibi gözüken iki kıza yaklaştım ve alaylı bakışlarını umursamadan boğazımı temizleyip ‘’Kantin nerde acaba?’’ diye tek nefeste sordum.Saçları birbirine karışmış yüzündeki boyadan minikleri ve organları belli olamayan benim giydiği etek sayesinde kız olduğuna karar verdiğim kişi elini yavaşça havada salladı ve burnu olarak tahmin ettiğim çıkıntıyı tutup ‘’Aaaaa Vanessa gel hayatım sürtüklere bulaşmayalım…Styles’ın kesin talimatı var!’’ diye kulakları tırmalayan tizlikte olan sesiyle ses kirliği oluşturup arkasını döndü ve 3 kişilik koca poposuyla sıraların arasından geçmeye çalıştı.Kendimi hiç bozmadan derin bir nefes aldım ve önce koridorda bize gülenlere ardında sınıfa kaçan iki kocakarıya orta parmağımı çıkarıp alaylı bir sesle konuşmaya başladım.’’Hey parazit sen! koca kıçını çok sallama bebeğim!emin ol hiç seksi görünmüyor!daha çok okula bir orangutan girmiş imajı yaratıyorsun ve ımm banyo yapsan iyi olur kokmuş lağım faresi kılıklı varlık!’’

Topuklarım üzerinde dönüp hızla yürümeye devam ettim ve arkandan çıkan yaygarayı umursamadan yoluma devam ederken ‘’Sen kimsin sürtük!ayyy bırakın beni onu öldüreceğim….’’ Diye yırtılması karşısında arkamı dönmeden sağ kolumu arkaya çevirdim ve büyük bir zevkle aynı orta parmağımı gösterip sinsice sırıttım!Benim adım Angel Black!millet ve her şey yeni başlıyor!

Geçtiğim her yerde üzerimdeki bakışlar artarken umursamaz tavrıma devam ettim ve saçlarımı sallayıp ardımdan gelen sesin sahibine döndüm.Bu dün ki kısa saçlı çocuktu ve onun yanında ise Harry vardı.Hadi ama hiç çekemeyeceğim!Başımı hızla çevirip adımlarımı uzattığımda çarptığım kişinin aramızda dökülen kahve sayesinde geriledim .Bende bir şey yoktu çünkü kahvenin yarısı yere diğer yarısı ise çarptığım çocuğun gömleğine dökülmüştü

.

Mahcup bir şekilde başımı kaldırdığımda bana gülümseyen ve film setlerindeki yakışıklıları aratmayacak güzellikteki çocuğun bal rengi gözlerini inceledim.’’B-ben Ö-özür d-dilerim g-gerçekten s-seni g-görmed—‘’ cümlelerimi dudaklarımın üzerine koyduğu kahve tadındaki parmaklarıyla kesip ‘’Önemli değil bebeğim asıl benim yüzümden oldu.’’ Diye mırıldandı.Ona gülümsemeyle karşılık verdim.İnanabiliyor musunuz bu okulda bir İNSAN var.Ben hala inanamıyorum da!

‘’H-hayır hayır kesinlikle benim yüzümden oldu bu hatamı nasıl affettirebilirim…Tanrım gömleğin için gerçekten çok üzünüm…’’ dediğinde karşımdaki çocuk gülümsemesini sürdürüp tekrar bana baktı ve ‘’Benimle bir kahve içebilirsin mesela…Galiba yeni gelen kızsın.O kadar kötü olduğunu düşünmüyorum hem tanışırız da ne dersin güzellik?’’ dediğinde küçük dilimi yuttum!İşte sonunda şans banada gülüyor ha ne dersiniz…

I'M NOT A BITCHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin