never let u go

633 52 29
                                    

Dinlenme odasında makyajım yapılırken, Bambam birden Jackson’ın sırtında kapıda belirdi ve saçma sapan sesler çıkarmaya başladı.

Jaebum saçları yapılırken uyukluyor, Youngjae ses alıştırmaları yapıyor, Yugyeom telefonundan oyun oynuyor ve Jinyoung ise ortalıkta görünmüyordu. Ben ise kendimi daha iyi hissediyordum. İçtiğim onca bitkisel çay ve ilaçlar etkisini gösteriyordu. Ateşim tamamen düşmüş ve enerjim yerine gelmişti.

Yine de içimdeki o kötü his hâlâ ordaydı. Bir isim koyamıyor ya da ne olduğunu anlayamıyordum. Sadece eksik bir yapboz un, en önemli parçasını kaybetmişim gibiydi.

Makyajım bitince ayağa kalktım ve o sırada üzerime Bambam’in atlamasıyla kapıya doğru birkaç adım ilerlemek zorunda kaldım. Ki tam o sırada da kapıyı büyük bir hışımla açan Jinyoung yüzünden Bambam acıyla kendini yere attı. Kafasını başımın üstünden sarkıtması yüzünden açılan kapı kafasına çarpmıştı.

Hemen arkamı dönüp birkaç kişi başına üşüştüğümüzde, burnunun bile kanamadığını görmemizle umursamayarak işlerimize dönmüştük. O enerji her zaman böyle balon gibi patlıyordu çünkü.

Görevlilerden biri başına koyması için buz getirdiğinde ben de Jinyoung’un yanına oturarak başımı dizlerine koyarak dinlenmeye başladım. Makyözü de başında makyajını yapıyordu.

“Neredeydin?” diye sorduğumda, “Karıştırdın herhalde, ben Sana değilim tatlım.” Dedi.

“Hadi ya, öyle mi tatlım?” diyerek dalga geçtim ben de. Gözlerini gözlerini devirdiğinde gülmeye başladım. “Bir şey yaptım, eski bir meseleyle ilgili.” Dediğinde doğrularak öne döndüm. Bizi duyan Jb ise birden gözlerini açıp yanımıza damlamıştı.

“Tavşan mı?” dedi Nayeon’u kast ederek. Tavşana benzettiğimiz için dışarıdayken anlaşılmasın diye öyle diyorduk. “Ya gaza geldim ben işte, bu salak yüzünden... Gittim açıldım ben buna,”

Dedi ve sustu. Makyöz de işini bitirdiğinden yanımızdan ayrıldı. Diğerleri de oyun oynamayı bırakıp dinlemek için yanımıza gelirken, Youngjae hiçbir şeyi umursamayarak ses alıştırmalarına devam ediyordu. “Ee,” dedi Jackson, anlatmaya devam etmesi için.

Jinyoung ise elma şekeri alınmış küçük bir çocuk gibi suratını astı ve, “Telefonu suratıma kapattı.” Dedi.

“Kıza telefonda mı söyledin?! Haklı, valla da haklı. Ben olsam ben de kapatırdım!”

“Kızla yıllardır çıkma. O konuyu açma bile, sonra git pat diye seni seviyorum de. Bir de telefonda. Sen var ya, şu kapıdan içeri girip de dövmediğine dua et.” Diyen Jaebum konuşmayı bitirdiği sırada odaya dalan Nayeon, hepimizde gözlerini gezdirdikten sonra aranan suçluda durdurdu ve, “Rica etsem, bize biraz izin verir misiniz?” dedi.

“Ağzına tüküreyim hyung,” diyen Jinyoung’a gülerek dışarı çıktık ve içeri davetsiz bir misafir girmesin diye kapıda beklemeye başladık.

Jinyoung

Kapı kapandığında henüz yalnızcs yapılı saçlarıyla karşımda dikiliyordu. Makyajına başlanmadan buraya geldiğine göre, kesin şimdiye kadar onu oraya zorla oturtan biri olduğu içindi.

“Sen ciddi misin?” diye sordu sakin bir ses tonu ile ama içimden bir ses birazdan odada benden başlayarak tek parça hiçbir şeyin kalmayacağını söylüyordu.

“E-evet..” dedim korkarak. Oturduğum yere iyice sindim.

  “Sen o kadar yıl benimle arkadaş olarak konuştun, sevgili yasağın bitmesine rağmen bir yıl boyunca seni bekledim ben...

Gelmeni, bir şey demeni bekledim. Tam pes edeceğim sırada arayıp birden laf arasında beni sevdiğini söylüyorsun! Ya sen ölmek mi istiyorsun!” diye çığlık attı üzerime yürüyerek. Kapının önünde bir kahkaha tufanı koptu ve daha sonra gürültüler yükseldi. En çok da Youngjae’nin ses alıştırmaları geliyordu.

Nayeon’un çığlığını bastırmak için güzel bir yoldu ama umarım işe yarardı...

“Bak ben yeni iyileştim,” dedi. Gözlerinin dolduğunda. Ayağa kalktım birden. Ağlarsa oturur kendimi döverdim.

“Beni tekrar yaralama. Artık kaldıramıyorum... O eski çocuk değilim yaralarımın üzerine yarabandı yapıştırınca geçmiyor, ben sensizliğe bir kez alıştım ama bir dahakinde seninle birlikte kendimden de vazgeçerim,” gözünden bir damla yaş aktığında, çenesine ulaşmadan, elimi yanağına koyarak içine hapsettim.

Ve onu öptüm.

“Seni bir daha asla bırakmayacağım... Asla.”

 Y/N: biraz jinyeonlu bir bölüm oldu farkındayım ama aradan çıkarmak istedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Y/N: biraz jinyeonlu bir bölüm oldu farkındayım ama aradan çıkarmak istedim.

Shiplemeyenler varsa da üzgünüm -,-

Ama çok şeker değiller mi¿

try to love me | mark x sana [try serisi 2]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin