KG - Bölüm 02: Hain ve Bozulmaz YeminAçık mavi gözlerini yerde yatan çocuğa dikmişti. Birkaç kez kırıldığı çok belli olan burnunun üzerindeki yarım ay şeklindeki gözlükler ona bilgiç bir hava katıyordu. Uzun beyaz sakalları zümrüt yeşili cübbesinin kemerine sıkıştırılmış ve beline kadar uzanan gümüşi saçları arkadan gevşekçe toplanmıştı. Yaşlı olduğu çok belliydi, nereden bakılsa en az yüz elli yaşında olmalıydı fakat zekasından asla ödün vermemişti.
Bu büyücünün adı Albus Dumbledore'du.
Yerde kaskatı bir şekilde yatan çocuğa asasını doğrulttu ve asasını salladı. Severus Snape kaskatı halinden çözüldükten sonra, olduğu yerden yavaşça doğrulurken Albus Dumbledore'da asasını cübbesine yerleştirmekteydi. Düello arenası dakikalar önce boşaltılmıştı ve odada şimdiyse dört kişi vardı.
Horace Slughorn arena sahasında bir o yana bir bu yana yürümekle meşguldü. Minerva Mcgonagall ise bir taburenin üzerine çökmüş neler olup bittiğini izlemekteydi. Profesör Dumbledore, Severus'a delip geçen gözlerle bakmakla meşguldü. Severus onun aklını okuduğunu sandı fakat okumuyordu. Eğer okusaydı anlardım diye düşünüyordu.
Dumbledore koca arenadaki ilginç sessizliği bozarak "Nasıl?" diye sordu sükunetle, yüzünde hafif bir tebessüm belirmişti.
"Kütüphaneden öğrendim." diye yalan söyledi Severus, Albus Dumbledore'un gözlerinin içine bakarak.
"Saçmalama Severus... Ne dediğini bilmiyor Dumbledore." dedi Profesör Slughorn.
"İzin verirsen Horace." dedi Dumbledore diğer öğretmene gülümseyerek. "Eğer kütüphanede böyle bir büyü olsaydı Severus, bunu bildiğimden emin olurdum. Çünkü o kitapların yarısını bizzat ben okudum ve yerleştirdim... Korkman gereksiz Severus." dedi Profesör Dumbledore, yüzündeki gülümseme silinir gibi oldu fakat hala ona gülümsüyordu.
"Size yalan söylemiyorum profesör." dedi Severus. Elinden geldiğince yalanını devam ettirmeye çalışarak.
Profesör öyle mi dercesine bir hıh'ladı ardından "Senden büyüyü tekrar yapmanı rica etsem Severus, benim için tekrar yapar mısın? Minerva bana birkaç bir şey anlattı fakat kendi gözlerimle görmek isterim... Bilirsin, sen gibi yetenekli büyücüler kolay kolay çıkmıyor." dedi gülümseyerek.
Severus önce Mcgonagall'a baktı. İfadesiz yüzünden hiçbir şey çıkaramadı. Ardından Slughorn ile göz göze geldi ve gözlerinde ihanete uğramış birini gördü. İçten içe üzüldü. Çünkü Profesör Slughorn Slytherin'in yegane baş öğretmeniydi ve Severus'ta onun dersinin yıldız öğrencisiydi.
"Asam." diye mırıldandı Severus.
Profesör Dumbledore, Mcgonagall'a baktı. Profesör Mcgonagall cübbesinin cebinden Severus Snape'a ait olan asayı çıkardı ve Severus'un eline tutuşturdu. Severus sanki Mcgonagall'ın sanki ondan çekiniyormuş gibi olduğunu gördü.
Ardından geri geri çekildi. Aralarına on metre kondurduğunda asasını başının üstünde kement sallıyormuşçasına çevirdi ve büyülü sözleri mırıldandı.
"Imferedem Secrum."
Asasından tekrar dev gibi, iblis ateşinden yaratılmış bir yılan fırladı. Nerdeyse on beş metre boyunda ve bir araba genişliğindeydi fakat yılan deminkinden farklıydı. Kimseye saldırmıyordu. Severus'un etrafında sanki onu savunuyormuşçasına daireler çiziyordu. Öğretmenlerin durduğu yerden Severus sanki yanıyormuş gibi gözüküyordu.
"Etkileyici." dedi Profesör Dumbledore gülümseyerek. Sonra gülümsemesi bir anda soldu. "Ve, tehlikeli." dedi duraksadı Severus'a bir daha baktı. "Nasıl öğrendiğini bilmek zorundayım Severus." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimseye Güvenme | Snamione | HP
Fanfic"Severus... Lütfen." Bu aşk hakkında bir hikaye değildi, bu saf sevginin hikayesiydi. ***** Harry Potter fanfiction'dur. İlk defa bir fanfic yazıyorum, umarım kusurlarımı mazur görürsünüz. Sevgilerimle, İyi okumalar.