2. Bölüm

374 17 2
                                    

Keyifli okumalar! xx

"S-sen" şaşkınlıktan kekelemiştim. Harika. Ne olduğunu anlayamadan bir eliyle kolumdan tutup diğer eliyle ağzımı kapattı. Ne halt ediyordu bu!

"Lütfen. Sadece lütfen ses çıkarma" yalvaran gözlerle bakıyordu. "Dışarıda çok fazla hayran var b-ben ne yapacağımı bilemedim" diyerek aceleyle ekledi. Biraz daha çaresiz bakışlarına devam etti.

Bakışmayı kısa kesmek için başımı tamam anlamında salladım. Derin bir nefes aldı ve ellerini üzerimden çekti. Arkasını dönerek kapıyı kitledi.

Ben mi? Hala şoku atlatabilmiş değilim. Ahh hadi ama şuan One Direction'un kıvırcık üyesi Harry Styles ile aynı tuvalette kilitliyim! Evet beni yanlış duymadınız.

Arkasını döndü ve bana bakmaya başladı. Rahatsız bir şeklide kıpırdanarak konuşmaya başladım yoksa tuhaf tuhaf bakmaya devam edecekti.

"B-bence klozetin üzerine çıkmalısın böylece ayakların görünmez" diyerek bir öneride bulundum.

"Harika fikir" diye onayladı beni.

Karşılıklı yer değiştirirken güzel parfümünün kokusunu aldım. Gerçekten güzel kokuyordu. Hey! yarım saattir bu tuvalette olduğum için dikkatimi çekti sadece. Ah çok güzel! Şimdi de iç sesime açıklama yapıyordum.

Kollarımı birbirine bağlayarak kapıya yaslandım. Harry de klozetin üstüne çıkıp bacaklarını biraz kırarak duvara yaslandı. Elleriyle yüzünü kapattı, küçük bir off dudaklarından kaçtı. Durumdan pek hoşnut değildi galiba.

Dışarıdaki sessizliğin yerini çığlıklar almıştı. Harry ve ben aynı korku dolu bakşılarla birbirimize baktık.  Niye bilmiyorum bende heyecanlanmıştım. Ne var yani her gün böyle aksiyonlar yaşamıyorum.  

Dışarıdaki ses bağırarak "kahretsin nereye gitti bu? Kızlar nereye gitti? Hiç biriniz görmediniz mi?" dedi.

Diğer bir ses " bence onu burada aramamız saçmalık. Çıkalım artık" dedi. Ne kadar da mantıklı konuşuyordu bu kız.

Dışarıdan başka sesler geliyordu. Birisi tuvaletin kapılarını tek tek açıyor ve kontrol ediyordu. Kahretsin!

Tuvaletin kapısı zorlandığında panikle geriye çıktım ve "doluu!" dedim.

Kapıdaki kız telaşla "ah özür dilerim" dedi.

Az önce konuşan kız "hadi ama Harry muhtemelen şuan çıkış kapısındadır" dedi aceleyle. Bu kızı gerçekten sevmiştim.

Hep bir ağızdan "tamam" dediler ve kapı kapanma sesini duyduk. Harry rahatlamış görünüyordu.

"Teşekkürler" diyerek bana minnet dolu bir bakış yolldı.

"Tamam ben artık çıkıyorum sana iyi sanşlar" diyerek kapıya uzandım.

Harry aşağıya inerek "hey hey dur ne dedin? Dur lütfen ben ne yapacağım?" dedi. Yine çok çaresiz bakıyordu.

"Hımm bir düşünelim" diyerek kollarımı yeniden göğsümde bağladım. Hızlıca devam ettim "Korumanı ara tuvalette mağdur kaldığını ve gelip seni almasını söyle." diyerek ellerimi yana açtım. "bu kadar basit" dedim.

"Ah bunu yapmam için telefonumun açık olması gerekiyor" dedi ukala bir tavırla.

Tek kaşımı kaldırarak "iki telefonun olduğunu sanıyordum" dedim onun gibi ukalaca. Beni yargılamayın. Damarıma basmıştı. Onun bana yaptığını yapıyorum.

"ikiside kapalı."

Tanrım! Yine hızlı davranarak cebimdeki telefonumu ona uzattım. "Tamam benimkinden arayabilirsin" dedim dostça. Sinirlenmemeye çalışıyordum.

"Aslında arayamam."

Yüzümdeki ifadeyi görmüş olacakki "Ne? Ezberlemedim" diyerek kendini savundu.

"Harika" gözlerimi devirmiştim.

"Bu tuvaletin iki kapısı var diğerinden çıkabilirsin" diyerek önerilerime devam ettim.

Yüzünü buruşturarak "Zaten ilk başta alışveriş merkezinin o kısmındaydım. Orası daha kalabalıktı, tuvalete nasıl geldim onu bile bimlimyorum." dedi.

Aslında onu buradan çıkarabilirdim. Aklımda bir plan vardı. 

"Bir fikrim var".

"Nedir?" dedi hiç duraksamadan.

"Öncelikle sen burada kalacaksın. Ben dışarıya çıkıp etrafta hayran var mı diye bakacağım. Etraf sakinse seni almaya geleceğim ve buradan çıkacağız" diyerek yavaşça anlattım.

"Ya dışarısı hayran doluysa?" dedi yine ukala bir biçimde. Beni sinirlendirmeye başlıyordu.

"Onu da düşündüm. Eğer çok kalabalıksa hayranları başka yere yönlendirecek şeyler söyleyeceğim. Böylece buradan uzaklaşmış olacaklar" diyerek gözlerimi dikip ona baktım.

Aniden bana yaklaşarak "sen..sen ağladın mı?" dedi. Evet, ona gözlerimi dikip bakmakla aptallık ettim. .

gözlerimi kaçırarak "hayır" dedim.

"Ee ne diyorsun?" diyerek hızla ekledim.

Boğazımı temizleyerek devam ettim "bir şey daha var. Imm.. bunu bir anlaşma gibi düşün. Ben sana yardım edeceğim karşılığında da bir şey isteyeceğim" diyerek vereceği cevabı bekledim.

 "Ne istiyorsun?"

vote ve yorumlarınızı bekliyorumm! :) xx

FAMİLİAR 'Harry Styles'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin