Yoongi: çok erken gelme demiştin
saat 12.30
geleyim mi?Yoongi, attığı mesaja karşı göz devirdi ama artık geri dönüşü olmağını biliyordu. Bu yüzden boş verdi ve gelecek cevabı beklemeye başladı.
Jungkook: gel tabi hyung
bekliyoruz
yani
señior woofers'la
:DVe kapıyı açıp çıktı çünkü zaten kapının önünde, ayakkabılarını giymiş, köpeğinin oyuncaklarını ve mamasını bir poşete doldurmuş bekliyordu.
15 dakikalık otobüs yolculuğunun ardından da Jungkook'un ona attığı adrese varmıştı.
Derin bir nefes alarak kapıyı çaldı. Çalmasıyla birlikte hemen aralanmış, yüzündeki gülümsemeyle birlikte Jungkook ortaya çıkmıştı. O da kapının önünde Yoongi'nin gelmesini bekliyordu ama bunu onun bilmesine gerek yoktu.
"Hoşgeldin!" diyerek kapıyı iyice açtı ve Yoongi'nin içeri geçmesini izledi. Birlikte salona doğru geçtiklerinde başka bir odada duran Señior Woofers, koşarak onların yanına geldi ve koltukta oturan Yoongi'nin üzerine atladı.
"Seni serseri! Evden kaç ama beni görünce de üstüme atla. Sen hiç sadık bir köpek değilsin." Yoongi, köpeğinin suratını mıncıklarken bir yandan da trip atar gibi konuşuyordu. Dudaklarını büzmüştü ve sesini bir çocuk gibi inceltmişti. Aşırı sevimli gözüküyordu ve Jungkook da onun üstüne atlamamak için kendini zor tutuyordu.
"Yine de seni özlemiş." dedi Jungkook gülümseyerek.
"Benden sıkılmış olmalı. Baksana, sana kaçıp duruyor." Köpeğini kucağından indirirken söylendi Yoongi.
Aslında bundan rahatsız olduğu falan yoktu. Hatta Señior Woofers'ı bunun için ödüllendirmek bile istiyordu. Jungkook'la bir şekilde görüşmesini sağlayan o oluyordu çünkü. "Ah, bu arada,"diyerek yerinden kalktı aniden ve kapıya doğru yöneldi. Ayakkabılarını çıkarırken kapının kenarına koyduğu poşeti alarak tekrar döndü Jungkook'a. "İşte bunlar da oyuncakları ve maması."
Jungkook başını sallayarak poşeti Yoongi'nin ellerinden aldı. Bunu yaparken parmakları birbirlerine değmişti ve ikisi de bir elektrik akımı hissettiklerine yemin edebilirlerdi.
Poşeti alıp odasına götürdü. İçinden mamasını çıkarıp mutfağa gitti, bir tane tabak alarak içindeki ölçüyle birlikte o tabağa boşalttı. Señior Woofers da koşarak oraya gitti yemeye başladı.
"Hyung, akşam birlikte yemek yiyelim mi?" Jungkook'un ani sorusu Yoongi'yi hiç şaşırtmamış, üstelik dünden razıymış gibi hemen kabul etmişti.
"Olur."
Yoongi, gününün tamamını Jungkook'a ayırmıştı. Akşam da sahil kenarındaki ufak bir lokantada ucuz ama lezzetli bir yemek yemişlerdi.
Yemekten sonra ise saat 10'a kadar biraz sahilde gezmişler en sonunda da birbirlerinden ayrılarak herkes kendi evine gitmişti.
Jungkook: beni kırmadığın için teşekkürler hyung
Yoongi: asıl ben teşekkür ederim
bunu daha sık tekrarlamalıyızJungkook: kesinlikle!
şimdi yatmam gerekiyor
deniz havası çarptı sldösşdmf
iyi geceler, hyung :3Yoongi: iyi geceler, kook :3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
found it ℘ yoonkook ✓
Humor+82 10-2626-0645: gereksiz köpeğini buldum. ©fataeful 2018