Bu sabah bir ilk'e imza atarak alarmla uyandım. Banyo ya giderek günlük olan her insanın yaptığı işleri yaptım dolabımdan kot şortumu ve üzeri içinde beyaz tişörtleriminden birini giydim makaj yapmayı sevmediğimden onu pas geçtim saçlarımı salık bıraktım ayağımı aşağıda giycem bizde öyle eve ayakkabıyla girilmez yani ben daha giren göremedim giren olursa o kişiyi sema sultanın elinden biraz zor alırlar çünkü teyzem temizlik hastası bi kadın bu yüzden ben hayatımda hiç temizlik yapmadım umarımda hiç yapmamaya devam ederim Teyzem yine beni çağırmak için odaya geldiğinde benim uyanmış ve giyinmiş olduğumu görünce kısa bir şoku ardından büyük bir aferin i aldım. Aşağı inerek hızlıca kahvaltımı yaptım cep telefonumu ve bir miktar parayı cebime sıkıştırdım. Evden çıkacağım ve beyaz spor ayakkabılarımı giyeceğim sırada "Alya çabuk içeri geç ve hemen üstüne başka bi şeyler giy" tabikide bu kişi Emir' in ta kendisi arkamı dönerek "Emir kuzen ben de bu gün bir şeyler unutum diyordum" derken sözümü keserek "evet unutmuşsun altına bi şey giymeyi hadi yukarı çıkta değiştir" dedi bende olumsuz anlamda kafamı sallayarak "hayır hayır ben seni öpmeyi unuttum canım kuzenim" dedim kuzenimi üzmek yada onu sinirlendirmek istemediğim için hep alt dan alıyorum Emirde "yağlı bırakta hadi üstüne başka bi şey giy ben kimseye bu evde erkek yokmu? dedirtmem" dedi. Bende "teyze emire bi şey söyle ben hazal ve berk le buluşcam çocuklar beklemekten ağaç oldu" dedim teyzem "oğlum karışma benim güzel kızıma ne güzel olmuş hem Alya kendisine laf söyletirmez hadi geç kalma kızım" dedi Emirde annesinin lafının üzerine laf söyleyemediği için onlara gülümseyerek evden çıktım ve hemen ayakkabımı diyerek buluşma noktamız olan terzi Eda ablanın terzisinin önüne koşmaya başladım terzinin önünde bizimki leri görünce koşmayı bırakarak yürümeye başladım. Hazal Berk'e bir şeyler anlatıyo Berk'te kulağını tıkamıştı.onu dinlemiyo haline bakılısa baya bi bunalmış Hazal da berk i öyle görünce ona vurmaya başladı artık müdahale etmem gerektiğini anladım ve "heyy çocuklar ben geldim" dedim enerjik şekilde hazal bu sefer bana dönüp konuşmaya başlayacağını anladım ve hemen "hazal valla hiç başlama sabah sabah Emir in uzun nasihatlarını dinledim sen başlama direk öldür daha iyi" dedim hazal da "Allah korusun kız ağzından yel alsın" dedi ve devam etti "sen gidersen ben naparım kime derdimi anlatırım hem dün Nazlı seni bi adamla görmüş kim o adam bana niye anlatmıyon yoksa artık beni sevmiyon mu artık bana güvenmiyon mu? yoksa! başka biri mi var off yaa biliyodum gördün mü Berk te beni dinlemekten sıkılmış Alya benisevmiyo başkalarıyla kanki olmuş" dedi. Berk ve ben aynı anda birbirimize baktık ve "biz seni çok seviyoruz Hazal"dedik. Üçümüzde sarıldık onlar benim olmayan kardeşlerim Hazalda bize gülüseyerek baktı "yaa tamam tamam biliyorum beni sevdiğinizi bende sizi seviyorum da hadi bi yerlere gidelim"dedi. Bizde birlikte ortak karar vererek alışveriş merkezine geldik ondan sinamaya vurdumlu kırımlı bir filme girdik çook güzeldi de Hazal her kemik kırılma sahnesinde Berk le benim kolumu deşmeseydi daha iyi olcaktı. Ben korku filmi sevmem çünkü o gibi filmleri korkunç bulmaktan çok iğrenç buluyorum o yüzden sevmem Hazal da korku filminden korktuğu için izlemez Berk ise çizgi film hariç her filmi izler çocuğa bir türlü çizgi filmleri sevdiremedik yavhu çizgi film candır can
Film bittince biraz da alışveriş merkezinde dolaştık borliwig oynadık yemek yedik derken saat 7:30 olduğunu görünce artık eve gitmek için yolla çıktık bu gün boyunca sanki birisi beni takip ediyor gibime geldi. Ama ben yine kimseye söyleyemedim. Şimdi durduk yere Berk ve Hazal ı korkutmak istemiyorum onlarında aklı bende kalacak sonra beni her dakika başı arıyacaklar yanımdan ayrılmayacaklar falan ben hiç böyle şeylere gelemem bide bunlar beni evden dışarıda çıkarmaz düşünsenize her gün kapalı bi oda da kaldığınızı valla açık söyliyim ben kafayı yerdim ben bunları düşünürken Berk bir taksi çevirdi bende hayal dünyamdan çıkıp gerçek hayata dönerek taksiye binip bizimkiler mahallenin adresini verdikten sonra gözlerimi bizimkilerin üzerine dikerek bugün fazlasıyla eğlendiğimizle ilgili sohbete daldık.
Eve gelince teyzemle beraber akşam yemeğini hazırladık. Haa yanlış anlamayın teyzem yemeği yaptı bende sofraya götürdüm yoksa yemek yapmayı bilmiyom ben sadece tatlı ve türlerini yapmayı biliyorum teyzemde bana hep şunu söyler "seni alan yandı seni alan şeker komasına girer seni alan seni evden atar iki güne kalmaz boşar en iyisimi gel ben sana yemek yapmayı öğreteyim" diyor ben ise hemen konuyu değiştiriyorum sonuçta herkes yemek yapmayı bilmek zorunda değil karnını doyurmak isteyen pasta kurabiye poğaçayla da doyurabilir hem beni seven benimle ciddi düşünen bi adam benim yemek yapıp etmeme bakmaz ona olan sevgime bakar. Bir de ben evlenmeyi düşünmüyorum ki neden teyze aklıma böyle şeyleri sokuyorsun ki .
Akşam yemeğinin ardından teyzem ve kuzenimle biraz sohbet ettim onlara günümün nası geçtiğini falan anlatım şimdi ise odam da bu gün boyunca peşimde dolaşan kim diye düşündüm içimde bi ses hiç iyi şeyler olmayacağını söylüyo hayırlısı olsun bakalım dolapdan pembe pijamamı çıkardım ve üstümü giyindim. Yatağma cenin oturma şekliyle oturdum o an aklıma beni takip edenin Yalçın olabileceği geldi kesin o yaa ben nasıl düşünemedim ama bu çocuk ölmek mi istiyo onu anlamadım Yalçın'a defalarca onu sevmediğimi söyledim o ise hiç peşimi bırakmadı en son esnaf ağzını burnunu kırmıştı. O zamandan sonra peşimi az da olsa bırakmıştı şimdi ne istiyo en iyisi onu yarın pastaneye çağırarak derdinin ne olduğunu sormak hemen yatağımın yanındaki çekmecenin üstünden telefonumu aldım ve üniversite den az samimi olduğum arkadaşım olan Ogeday'ı aradım çalıyo çalıyo
"Ooo Alya hanım siz bizi ararmıydınız"dedi off benim arkadaşlarım niye böyle tripcan olurki bende
"Üzgünüm yaa Ogeday senden bi şey isteyebilirmiyim"dedim
"Söyle bakalım ne isteyeceksin"dedi.
"Şey bana Yalçının numarasını verebilirmisin"dedim inşallah yanlış anlamaz demeye kaslmadan
"Neden istiyorsun yoksa sen Yalçınımı seviyormusun"dedi
"Hayır saçmalama o sülüğün neresini seveyim benim onunla küçük bi işim varda"dedim.
"Hayırdır ters bi durum yok demi varsa yani çözeriz "dedi. Üniversitedeki tek anlayışlı çocuk kim deseniz hiç düşünmeden OGEDAY derim
"Ogeday vercek misin onu söyle"dedim. Artık sıkılmaya başladım.
"Tamam tamam kızma ben sana mesaj atarım hadi görüşürüz"dedi
"Görüşürüz çoook teşekkür ederim sen varya bi tanesin"dedim çok yağcıyımdır mesaj gelince hemen numarayı tuşladım çalıyo çalıyo...
"Alo kimsiniz?"dedi.
"Ecelin"dedim. Dişlerim arasından
"Aaa bu hiç olmadı aşkım Alya"dedi beni olduğumu nerrden anladı yaa
"Benim kim olduğumu nasıl anladın?"dedim.
"Aaa aşkım ben senin sesini hemen anlarım da sen beni hiç aramazdın"dedi.
"Birincisi bana aşkım demeyi hemen kes ikincisinde peşimde it gibi dolaşmayı bırak" dedim. Beni çok sinirlendirmişti Yalçın pisliği susunca ne olduğunu anlamak için "ne oldu anlayamıcamı mı sandın"dedim
"Alya ben seni takip etmiyorum ki bak bana inan yada inanma ben takip etmiyorum ama istersen yanına gelip seni koruyabilirim"dedi. Çok inandırıcı konuştu ama o değilse kim?
"Bak pislik beni kandırmaya çalışma 2-3 gündür peşimden ayrılmıyorsun hemen şu oyuna son ver"dedim ve telefonu kapatım. Acaba doğrumu söylüyo benim tanıdığım Yalçın hiç böyle ciddi konuşmazdı offf o değilse kim beni takip ediyo başım fazlasıya ağrımıştı mutfağı gidip bi ağrı kesici aldım odama gidip yatağıma yatarak kendimi uykunun kollarına bıraktım...Tamı mı tamına 1147 kelime oldu... E bi zahmet vote atarsınız 👍😁😁😂

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PASTANE
Teen FictionHayatındaki olumsuzluklara rağmen hayatan vazgeçmeyen genç bir kız Sert, acımasız, mafya genç bir adam Bu iki gencin hayatları kesişirse ne olur? Zaman her şeyin ilacıdır derler. ZAMAN Bu iki genci düşman mı? Yoksa aşık mı yapacak?