Tabiki de alarmın sesiyle uyanmadım teyzem hergün odama gelip beni uyandırmasıyla güne başladım. Akşam geç uyuduğum için uyku saatimi geciktirmişim şaka şaka benim uyku saatim yok çocuk muyum ben
Banyo ya gidip uzun duşumun ardından dolabımdan siyah bi pantolon ve asker yeşili gömleğimi çıkardım ve giydim saçlarımı at kuyruğu yaptım teyzemin "hadi çocuklar kahvaltıya gelin sonra geçikeceksiniz" dedinde koşarak aşağı indim peşimden gelen Emir önümden geçiceği sırada bende son hamlemi kullanarak saçını bozdum ve zafer benim öne geçtim masaya oturduk (yaa arkadaşlar ben böyle masaya oturduk falan diyorumda yanlış anlamayın masaya derken sandalye ye oturuyoruz) kahvaltımızın ardından Emir ve Sema sultanı öperek evden çıktım bugünlük bisikletimle gideyim kararı aldım sonra kilitli bisikletimin kilitlerini açarak bindim pastaneye gitmek için yola çıktım. Pastaneye gelince esnafa selam vererek pastanenin kepenlerini açtım ve içeriye her zamanki gibi "bismillahirahmanirahim" diyerek i girdim. Mutfağa giderek her zamanki bi pastalarımı yapmaya başladım aa pardon efsane pastalarımı yapmaya başladım 3 saatimi bu pastaya ayırdım (multide var aslında kitabın kapağında da var) sonra diğer pastalarımıda tezgaha çıkardım içecekleri de hazırlayınca müşterilerde gelmeye başladı o sırada dışarıda bir arabanın fren sesi geldi herhalde adam bizim mahalleye drif çekerek geldi o sırada pastanenin kapısından içeriye Burak girdi. O zaman o araba da pardon porsche de Burak'ın Tabii yaa çocuğu pastaneye davet etmişim sonra unuttum
Burak içeriyi girince pastanemi gözlerinden geçirdi sonra gözleri beni bulunca gülümseyerek yanıma geldi. "Merhaba Alya pastanen güzelmiş beklediğime değdi"dedi bende gülümseyerek
"Teşekkür ederim Burak şeyy?"dedim
Burakta"şey"dedi.
Bende "yaa ben buraya geliceğini unutmuşum özür dilerim gelceğini bilseydim daha farklı şeyler hazırlardım"dedim. Ayıp olmasın şimdi
"Tamam özür dilemene gerek yokta sen müşterilerini böylemi karşılarsın"dedi.
"Aa pardon sen şöyle geç ben hemen bi şeyler getiriyorum"dedim ve Burak'ı bir masaya oturttum ardından "ne yer ne içersin" dedim
Burak' ta bana bakarak "Alya hatırlıyomusun seninle konuştuğumuzda bana hödük demiştin asıl hödük sensin o ne biçim sorma" dedi. Burakla baya kanki olmuştuk bana hiç yavşamamıştı bu ona artı puan olarak dönecek sanırım Burak'ı bizimkilerle tanıştırmalım bizimkiler derken Berk ve Hazal dan bahsediyorum eminim onlarda sevecektir Bende "hele şuna bak sen" dedim sonra devam ettim "o zaman baştan alayım"dedim Burak ta gülümseyerek kafasını onaylar biçimde salladı. Bende geri geri giderek tekrar Burak'ın masasına gittim.
"Pardon bayım ne alırdınız acaba" dedim. Burakta genç ergenler gibi "seni alabiliyomuyuz şekerim"dedi.
"Tabii tabii alabiliyosun hatta yanında bi kamyon dayak da bedava bedava" dedim sonu biraz bal kampanyası gibi oldu . Burak tam cevap vereceği sırada bana başka bi müşteri çağırdı onun ise telefonu çaldı. Ben müşteriye o ise telefonuna baktı. Müşterinin istediğini verdikten sonra Burak'a onu arkadaşlarımla tanıştıracağımı söylemek için yanına gittim. Elim de boş gitmedim çikolatalı pastamdan bir dilim yanına da portakal suyu doydum masaya gelince elimdekileri masaya bıraktım. Burak'ın yanına oturarak
"Burak sana bi şey söylemek istiyorum" dedim
"Ne söyleyeceksin bakalım yada dur tahmin edeyim" dedi bende onaylar anlamda kafamı salladım o da biraz düşünükten sonra parmağın şıplatarak "porsche ye binmek istiyorsun"dedi gülerek
"Hayır bilemedin ama seninki de güzel tahminmiş eğer ki dediğimi kabul etmezsen senin dediğin olsun"dedim
"O zaman ne istiyorsun?"dedi.
"Yaa aslında sen burda durcaksın sonra ben seni arkadaşlarımla tanıştıracağım tabii istersen"dedim
"Bu muydu yani iki saatir söylemek istediğin ara gelsinler tanışalım"dedi.gülümseyerek
"Tamam o zaman ben arıyım gelsinler"dedim ve masadan kalkarak mutfağa geldim rafdan telefonumu aldım ve Hazalı aradım çalıyo çalıyo "naber canım"dedi bende "iyilik canım pastanedeyim işte öyle iş güç uğraşıyorum"dedim ayy ben söyleyeceğim şey arada kaynadı "hazal"dedim
"Alya noldu"dedi. Sesi endişelenmiş gibi geliyo
"Hazal senden bişi istiyorum Berk'ide alıp pastaneye gelebilirmisin"dedim.
"Tamam geliriz de noldu"dedi
"Gelince görürsünüz hadi öptüm bay"dedim ve telefonu kapatım
Burak'ın yanına geldim "geliyolar ve umarım seni severler çünkü onların ne düşündüğü benim için önemli"dedim
Burak'ta "öyleyse kendimi sevdirmek istiyorum çünkü seni tanıdıkça mutlu oluyorum hadi bana biraz kendinden ailenden bahset"dedi.
Ona buruk bir gülümsemeyle "ailemi kaybettim"dedim. Burak'ta "üzgünüm bilmiyodum özür dilerim"dedi.
"Özür dilemene gerek yok bilmediğini biliyorum"dedim gülümseyerek
"O zaman sen kimle yaşıyorsun"dedi
"Teyzem ve kuzenimle yaşıyorum"dedim
"Alya sen gerçekten güçlü bi kızsın kendinle gurur duymalısın" dedi gülümseyerek
"Sağol" çok mu abes kaçtı ama banane
Biz Burak la Burak'ın başından geçen maceralı hayatı konuşuyorduk ki pastaneni kapısından adeta korkmuş bir Hazal ve yanında aynı durumda fakat daha sakin bir Berk içeri girdi. Hazal' ın bakışları beni bulunca derin bir ohh çekti hemen yanıma gelerek kollarını bana sardı
"Alya iyimisin bi şeyin yok değilmi" dedi baya endişelenmişe benziyo ben daha fazla endişelendirmemek için
"Hazal sakin ol hiç bişeyim yok sadece sizi bi arkadaşımla tanıştırmak istiyorum" dedim ve onlara Burak ı gösterdim
Hazal a dönerek "Hazal bu Burak" Burak a dönerek "Burak bu Hazal" dedim sonra aynı şekilde Berk lede tanıştırdım
Şimdi ne mi yapyoruz oturmuş bi zaviyete birbirimize bakıyoruz ha pardon bakmıyoruz Hazal Burak a hayran olmuş gibi bakıyo Berk ise Hazal'ın bakışlarını görünce Burak a öldürücü bakışlar atıyo Burak ta bende bu sessizlikten sıkılmış olacağız ki aynı anda
"Hadi bişeyler yapalım" dedik sonra aynı anda güldük aynı anya "ne dedin "dedik bende durur muyum "hazal, berk ikiz kardeşimi buldum her yerde seni arıyordum sonunda seni buldum" dedim neşeli bi şekilde şimdi siz akıllı Alya böyle bi cümle kullanmazdı şimdi niye böyle oldu niye bu gerizekalı cümleyi yine kurdun diceksiniz o zaman ben hemen açıklayayım
Birincisi Burak a bi kardeş havası verdim ki benden bi tırt olmicağını anlasın ikincisi ise yaa ben hep bu cümleyi kurmak istemiştim kısmet bu güneymiş hemen yapuşdudum..haaaaaahaaaaaa😁😁😁😁
Burakta bana aynı şu bakışı attı 😱😱😱 bu hiç olmadı Burak bunlar sana eksi puan olarak döner.
Neyse anladığım kadarıyla Hazal Burak ı sevmiş ama umarım arkadaş olarak sevmiştir. Çünkü gözünün önündeki aşkı göremeyecek kadar körse bende onun gözlerini morartacak kadar asiyim Ne asil bir cümle değilmi? Ne sandınız ben Alya ÇETİN'im bu daha ne ki Berk ise Burak ı hiç sevmemiş sırf Hazalın yani sevdiğinin yüzü güldü diye sesini çıkarmamış dünyada ne adamlar var yaa
Burak bir işinin olduğunu söyledi ve gitti sonra Hazal ve Berk gitti saate baktığımda 10. 45 olmuş yavaş yavaş müşterilerde gitmeye başladı bende pastaneyi toparladıktan sonra pastaneyi kapattım bisikletimide kilitledim ve eve doğru yürümeye başladım
Yine o takip edilme hisi geldi arkama bakmadan hızlı adımlarla eve doğru gitmeye başladım esnaf da evlerine gittiğinden ortalıkta kimse yok işte şimdi korkmaya başladım. Ev görüş alanıma girdiğinde derin bi ohh çektim arkam da hareketlilik olunca yavaşča arkama döndüm...
Alya nın arkasındaki sizce kim?
Yorum ve voteleri bekliyorum 😉😉😉
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PASTANE
Fiksi RemajaHayatındaki olumsuzluklara rağmen hayatan vazgeçmeyen genç bir kız Sert, acımasız, mafya genç bir adam Bu iki gencin hayatları kesişirse ne olur? Zaman her şeyin ilacıdır derler. ZAMAN Bu iki genci düşman mı? Yoksa aşık mı yapacak?