Günlerden neydi? Bir dakika bunu unutmuş olamam, değil mi? Ama lanet olası bu lanet malikaneye düştüğümden beri günleri bile sayamaz oldum! Aman zaten günde pek önemli değil. Reiji bebeğin canı ne zaman isterse okula gidiyordum, bundan ibaretti hayatım.
Ha birde, yemek aralarında tatlı niyetine beni içtikleri kısım var! Çok ateşli anlatamam...(!) Fantezi kusuyorum o derece! Beyefendiler canlı ne zaman isterlerse ısırıyorlar, yetim çocuk gibi bayılınca camiye çocuk koyup kaçanlar gibi ortadan kayboluyorlardı.
Merak etmeyin ben bunlara alıştım. Dışardan saftirik cevaplar vermeme rağmen içimdeki fırtınalara şahit olsaydılar zaten egoları erirdi.
Evet bu sefer alışılmışın dışında bir şey oldu, mübarek Reiji beni ayağına çağırmak yerine kendi gelmiş konaklarıma. Haha, iyi fikir he.
YUI KOMORI KONAKLARI
→GIRIŞLER ÜCRETLIDIR (PAMUK ELLER CEBE)
→AYATO SAKAMAKI KIŞISI HARIÇ TÜM HALKA AÇIKTIR (MUBAREK KAN BIRAKMADI AYOL)
→HEDIYESIZ GELENIN BURDAN EBESINE SELAMDA YOLLARIM BAŞKA BIR SEYDEBen hayaller aleminde konağımı tasarlarken Reiji'nin abartılı öksürüğü ile kendime geldim. Kızma hemen be abi..
"Bildiğin üzere malikane pislikten geçilmiyor..."
"Eee geç bunları sonuca gel dediklerini anamda biliyor."
Tekli koltukta prensesler gibi dikleşerek oturduğunda hayalimde kafasına bir tac yerleştirmeden kendime gelemedim. Reiji-hime! Içimden kahkahalar atarken dıştanda gülmüş olmalıydım ki Reiji bir kaç seslenişten sonra cevap verebilmiştim.
"Yui-san kendine gelir misin? Hayır yani temizlik yapacağını söylediğim andan beri gülmeni anlamıyorum."
Bir noktadan sonra Reiji'nin sözleri beynimde şimşek gibi çakmıştı. Ne temizliği lan?!
"N-Ne temizliği?! Ben öyle bir şey demedim!"
"Sen demedin zaten ben dedim. Şu zekan beni öldürüyor... Neyse tüm malikane temizlenecek çabucak başlasan işine iyi olur."
Ben oturduğum koltukta ağzım açık donmuşken o beni tınlamadan koltuğun etrafından dolanıp gitti. Kapıdan çıktığını ses ile anladım. Ben hala vücudumu hareket ettirmemiş, felçli gibi ağzım açık duruyordum.
Ne temizliği be?!
Bir bu eksikti!
***
Viledayı tek elimle tutmuş diğer elimde de megafon ile konuşmamı yapıyordum. Önlemleri şimdiden almalıyım değil mi? Şimdi diyeceksiniz ne çabuk kaderine boyun eğdin diye, finali bekleyin o zaman gençler. Reiji hıyarına gününü göstereceğim."EVET SAYIN SAKAMAKILER REIJI'NIN BANA VERDIĞI YETKI ILE ETRAFI TEMIZLEYECEGIM SIZDE O SIRADA ODALARINIZDAN DISARI ADIM ATMIYORSUNUZ! SU ANDAN ITIBAREN SOKAGA CIKMA YASAGI GELMIS BULUNMAKTADIR! HADI EYVALLAH!"
Önümden hızla geçen Ayato elindeki takoyaki tabağı ile odasına koşmakta iken viledanın sopasıyla fark ettirmeden popişine vurdum. Tabi o arkasını dönmüş sinirle bana bakarken ben masumca ıslık çalıyordum. Sonrasında onu sanki daha yeni görmüş gibi yapıp konuştum.
"Aaa Ayato-kun-san-sama'cığım sen hala odana gitmedin mi? Dur dur bak burda sopa var sana selam söylüyor bak sana arkadaş Ayato'cuğum..."
"Chichinashi sana bunun bedelini akşam ödeyeceğim."
"Niye lan hayırdır? Popişin mi kızardı yoksa? Aaa kıyamam öpeyim de geçsin o zaman."
O sırada başka birinin daha sesi ile irkildim.
"Ayato, hakkını kullanmıyorsa ben alabilir miyim? Cadıcık.."
Göz devirip elimin tersiyle carpacakken terbiyemi hatırlayıp durdum.
"Laito ve Ayato ikilisi. Derhal odalarınıza."
"Amaaaan beee!"
Kurtarıcı Prensim Reiji geldiğinde sırıtıp onlar boynu bükük giderlerken el salladım. Yemin ederim tam dizi çekmelik bir yer burası!
"Sende aptal aptal etrafa bakma Yui-san. Kan torbası olarak görevine devam etmek mi istiyorsun yoksa? Çabuk temizle buraları. Ayna gibi olacak ayna."
Tam cevap verecek Reiji'nin de bir anda ortadan kaybolması ile diyeceklerim gene bana kalmıştı. Lan tam küfür edeceğim, bu herifler gidiyor. Sonra neden Yui saftirik?!
Iç çekip viledalamaya başladım yerleri. Tam salona doğru gelmiştim ki koltukta uyuyan güzeli fark ettim. Maşallah endama boya posa bak. Püü nazar değmez Insallah! Dur lan ben ne diyorum? Sinirle yanına gidip başında dikilmeye başladım.
"Shuu-san! Shuu-san!"
Shuu beyefendisi beni duymak yerine uyumaya devam ediyordu. Dayanamayıp o poncik suratını sıkmaya başladım. Shuu kurbaneyyy!!
Birden açılan lacivert gözlerin esiri olmuştum. Adeta ateş saçarcasına bana tesçe bakarken içimde akın etmekte olan kelebekleri hissettim. Noluyor lan bana?! Aşık mı oluyorum lan?! Aşık olmak bu kadar garip mi hissediyordu ki? Garip... Çaresiz gibi ama değil. Onu ister gibi ama değil. Onla olmak gibi ama değil.
Onla değil ama onsuz da değil.
××××××××
Dünyanın en saçma yerinde bitirdim, farkındayım nvjfjcjfj
Ama part part olacağı için sorun yok, devamı olacak yani ve de böyle kısa bölümler olacak gibi gözüküyor. Neyse canım.
××××××××××
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diabolik Lovers: Bloody Wedding Dress
Fiksi Penggemar† Bana, yakamadığım bir ateşte yanmak gibi çaresiz hissettiriyorsun. Ne kadar kurtulmak istesem de, bedenim beni senin ateşine daha çok çekiyor. Ve ben sonsuz acıya daha çok sahip oluyorum... †