1.1

2.3K 250 40
                                    

|Küçük bir güncelleme:
  Yazdığım karakterlerin onlara belirlediğim yaştan daha toy olduklarımı fark ettiğim için bir düzenleme yapmaya karar verdim. Artık ikisi de 4-5 yaş daha küçük. Gereken düzenlemeyi bölümlerde ilerleyen zamanlarda yapacağım. Şimdilik bir sayı vermek gerekirse eğer ikisi de reşit ve 23 yaşında. Okuduğunuz için teşekkürler, sizi çok seviyorum ♡☆ |

Hoseok duvarı tamamen kaplayan aynadan kendini inceliyordu. Sinirini atmak için saatlerdir dans etmekten terlemiş bedeni ışığın altında parlıyor ve her geçen saniye kıyafetini daha çok üzerine yapıştırıyordu. Tişörtü terinden gözükmüyordu ve derin derin nefes alıp veriyordu. Alnında parıldayan boncuk boncuk su tanecikleri yerçekimine dayanamayıp aşağı süzülüyor ve Hoseok'un sürekli yüzünü silmesine neden oluyordu.

Fakat işe yaramamıştı.

Ne zaman stresli hissetse dans ile bundan kurtulan genç, her seferinde kendini dansa teslim etmekten çekinmiyor ve bu yöntemine çok güveniyordu. Kendisine kötü olduğunu söyleyen her arkadaşına 'İyi dans etmene gerek yok, sadece dans et.' demekten hiçbir zaman çekinmemişti fakat metaforu yıkılmıştı, gerçek anlamda yıkılmıştı.

Bu yüzden Min Yoongi'den bir kez daha nefret etti. Yıllanmış yöntemini bile altüst etmiş olmasından nefret ediyordu; kendi gözünde bu kadar önem kazanmasından da.

Kendine inanamıyordu. O prensipleri olan bir insandı; kendisine yardım etmesi için gelen bir insana aşık olmak da neyin nesiydi? Bu, onun için o kadar anlaşılmazdı ki çoğu kez bu duyguyu adlandırmakta zorlanıyordu. Hem, sadece bir ay olmuştu. Bu süre aşık olmak için fazla kısa bir zaman dilimi değil miydi?

Aklına sürekli sevgilisinin yüzü geliyordu. Yoongi'nin biseksüel olduğunu zaten biliyordu, buluştuklarında Yoongi bunu kendi ağzıyla söylemişti fakat her zaman için erkeklere olan ilgisinin daha baskın olduğunu düşünmüştü. Ayarladığı ilk insan bile erkekti. Belki de onu bir kadınla hayal edemiyordu?

Bitkin olduğunu hissedip oturduğu yerden ayağa kalktı ve duş alması gerektiğine karar verip dans için kullandığı sarı duvarlı odasından ayrıldı. İlk önce terden sırılsıklam olmuş kıyafetlerini kirli sepetine attı ve suyunu ayarlayıp küvetin dolmasını bekledi, sonrasında keyif çatmak için küvetine banyo bombası* attı. Bu küçük top şeklindeki tozları gerçekten seviyordu.

Kendini ılık suya bıraktığında gerçekten rahatlamış hissetti. On beş dakikasını sadece küvet içinde uzanıp düşünerek geçirdikten sonra kendine gelmesi gerektiğini düşündü. O böyle biri değildi. O biri kendisini sevmedi diye ağlayacak biri değildi. O bu şekilde yıkılacak biri değildi. O güçlüydü ve güçlü kalacaktı. O her şeyi annesinden öğrenmişti, annesi gibi dik duracaktı. Sahi ya, güzeller güzeli annesini ziyaret etmeyeli çok uzun süre olmuştu. Çocukluğundan itibaren kendisi için her şeyi yapan kadını böyle ihmal edişiyle utandı. Bu pişmanlık, duygularının yoğunluğunu arttırdı ve kaburgaları göğsünü zorluyormuş gibi hissetti. Gözlerinin dolduğunu fark ettiğinde kendini daha fazla tutamadı ve hıçkırıkları banyosunda yankılandı.

*

Duştan çıktığı andan itibaren yorgunluğu üstüne daha çok çöküyormuş gibi hissetti. Uykusunun gelmesi gerekiyorken daha da kaçması onu çıldırtıyordu. Kendini çok aciz ve küçük hissetti. Sebepsiz yere ağlıyormuş gibi geliyordu, yok yere kendini üzüyormuş gibi.

Üzülmesi gereken taraf kendisi değildi, o Min Yoongi denen cibiliyetsizdi.

Kendine birkaç tokat attı, bu onu kendine getirmek için yeterliydi.

Yanağına toplanan kan işe yaramış ve kan beynine yeni gitmişti sanki. Küçük bir tebessüm etti ve bulduğu bu dahiyane fikir için kendini tebrik etti.

Hoseok biliyordu ki, hayat bir oyundu. Her seferinde başka oyuncularla eşleştiğin, başka rakiplerle mücadele ettiğin, başka insanlarla takım olduğun bir mücadeleydi hayat. Bu oyun en az iki kişilikti ve onun, çekilmeye hiç niyeti yoktu. Telefonunu eline aldı ve heyecanla klavyesine tıklamaya başladı.

+0080*******:

Merhaba, ben Hoseok.

Duydum ki, insanları bir araya getirebilmek konusunda becerikliymişsin.

Bana da birilerini bulabilir misin?

matchmaker - yoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin