matchmaker - yoonseok

1.8

  Hoseok güne uyandığında, kapalı olan gözlerini açmadı. Kulağına dolan sesleri dinledi bir süre, aralık kapıdan odaya ulaşan mutfaktaki sesleri, kapalı pencereye inat seslerini odaya duyuran kuşların seslerini, sakince alıp verdiği nefeslerini dinledi. Fazlasıyla yorgun hissediyordu, başı çatlamış gibiydi. Geçen gece sarhoş olduğunu hatırlıyordu fakat aklına sonradan doluşan şeylerle aniden yataktan fırladı. Taehyung'un kendisini tutuşunu ve sonrasında evine gelen Yoongi'yi hatırladı. En son anımsadığı şey ise Taehyung'un kendisini Namjoon'un evine bırakıp Yoongi'yi dövercesine götürdüğüydü.

"Acaba Yoongi'yi çok dövmüş müdür, soğan cücüğü kılıklımı dövmemiş olsun lütfen." Sağa sola çevirip durduğu kafasıyla baş ağrısına yardımcı olmaktan başka bir şey yapmadığını fark ettiğinde üstündeki yorganı dövercesine attı. Mutfaktan gelen konuşma seslerini dinledi, iki kişi vardı ve biri Namjoon'du fakat diğeri kimdi bilmiyordu.

"Namjoon ya yatağında yatan çocuk kim? Yokluğumda eve erkek mi attın n'apıyorsun?" konuşan erkek sesi fısıldar gibi konuşsa bile sesindeki merak ve sinir fark ediliyordu.

"Aşkım neden birisini atayım manyak mısın ya? Arkadaşım diyorum sarhoş olmuştu bende insanlık namına evime aldım çocuğu." Namjoon'un sesindeki endişe fark ediliyordu, başına iş açtığı için üzgün hissetti.

"Tamam tamam, sana güveniyorum. Korkma güzelim." sorun kalmadığına inandığında mutfağa girdi. Onları tam öpüşecekken bölmüş olmanın yanında gördüğü bedenle şok oldu.

"Hoseok? Namjoon neden yatan Hoseok demedin?" Namjoon bilmem dercesine omuzlarını kaldırdı.

"Seokjin hyung sen Namjoon ile mi çıkıyordun? Vay canına be, ne yakıştırırdık sizi."

"Gönül bu Hoseok, ota da konuyor-" Namjoon elini aniden ağzına koydu. "Şşşhh, çocuğun yanında oluyor mu hiç?" Seokjin devirdiği gözlerini ona dikti ve elini ağzından çekti.

"Eee, peki sen neden sarhoş oldun?"

.•.

Hoseok gözlerini diktiği halıya anlamsız bakışlar atıyor, gömlek ütülürken omzuna aldığı bebekle ilgilenen Seokjin ve kıyafet kaplayan Namjoon'la birlikte zamanını harcıyordu.

"Öyle işte, sonra da sevgilisinden ayrılmış yani, dün gece ben sarhoşken bir kez arama aldım. Nerede olduğumu hatırlamıyorum ama sevgilisi sülalemi elden geçiriyordu sonra da kız kardeşi telefonu alıp özür dileyip kapattı." Namjoon aniden öksürmeye başladı ve şoka girdi.

"Ne demek ayrılmış? Siktir!" Seokjin duyduğu küfürle gözlerini Namjoon'a çevirip kucağındaki yeğenini işaret etti.

"Basbayağı ayrılmış, sen niye bu kadar şaşırdın ki-" Hoseok'un sesini bölen duyduğu telefon sesiydi. Ekranda Ffflix yazısını gördüğünde telefonu alıp cevapladı.

"Efendim Felix?"

"Selam Hoseok hyung, günün nasıl geçiyor? Harika planım sayesinde daha güzel uyandın değil mi?" Hoseok kaşlarını çattı ve anlamsız bakışlarını Namjoon'a dikti, hoparlörünü eliyle kapattığı telefonu kulağından indirdi ve Namjoon'a fısıldadı. "Ne planı lan?"

"Seni duyuyorum Hoseok hyung, telefonun yanlış yerini kapatıyorsun." konuşan Felix'in sesiyle irkildiğinde telefonu tekrar kulağına koydu.

"Ne planı Felix, çocuğum ben sana benim plan iptal demedim mi?"

"Ya Hoseok hyung senin planın her türlü iptaldi zaten. Ben de dün gece sana güzel bir plan buldum ve uyguladık yani."

"Plan ne Felix sarhoş olduğum gece ne yapmış olabilirim?"

"Aslında sen çok bir şey yapmadın. Yoongi'nin sevgilisinin evi sana çok yakınmış, ben de onu markette iki soju şişesiyle görünce dedim ki herhalde sevgilisine gidiyor, o zaman dahi beynim takır takır işledi. Seni aradım ama Namjoon hyung açtı işte ben de ona yaptırdım yani. Sokağa çıkarttı seni sarıldınız o geçerken. Kıskansın köpek, abim falan değil o ya!" Hoseok ağzı açık bir şekilde duvara bakıyor ve idrak etmeye çalışıyordu.

"Ne yaptım demiştin?"

"Kıskandırdım Hoseok hyung, iyi yapmışım değil mi?"

"Felix, ben senin buradan saçlarını seveyim kardeşim. Yoongi sevgilisinden ayrılmıştı lan! Bekleyin oğlum önce Namjoon'u sonra seni sikeceğim!"

Seokjin ona onayladığı bakışlarını atıyordu. "Eti senin kemiği benim Hoseok, önden buyur."