Sinirle yanımda biten Harry gücünü kullanarak kulaklarımı tiz bir çığlıkla doldurdu. Sonrasında hırdalaşarak arabaya doğru yol aldık. Otoparktan çıkarken Harry az önceki ciddi haline bürünerek "Rozali neden seni böyle büyük bir inatla çağırdı bir fikrin var mı?" Dedi. Bu konuyu tamamen unutmuştum. Harry Rozalinin evine giden yola saparken "hiç bir fikrim yok. Ama sanırım senin var?"dedim. "Sadece bir tahmin" diye ekledi Harry. Evet kesinlikle bir şeyler dönüyor ve benim bundan haberim yok."nedir o tahminin?" Dedim imalı bir şekilde. "Birkaç ay sonra 18 olacaksın ve krallığı değiştirecek en büyük soydan geliyorsun. Güçlerin çok büyük,kalıcı,çok güçlü ve bizlere göre çok fazla. Rozali de bunun farkında. Fakat seni deneyecek. Kıyamet için hazır olup olmadığını veya yeterli olup olmadığını deneyecek. Anlamadığım nokta şu ki; herşeyinin yeterli olduğunu bu iş için son olarak sen kaldığını ve görevini en iyi şekilde yerine getireceğini bile bile neden hep deniyor? Sanki seni açığını yakalamak istiyor. Sanki..." dedi ve devamı getirmedi. Ben onu dikkatle dinlerken bir anda sözünü kesmesine sinirlenerek "sanki ne!" Dedim elimde olmadan kükreyerek. Harry benim bu ani çıkışıma karşılık sıçrayarak"senin bu işi yapmanı istemiyor gibi." Dedi. İşte o an dona kaldım. Rozali halam, annem ve babam öldürüldükten sonra benim ailem olmuştu. Benim kim olduğumu,nelere sahip olduğumu,nelere sahip olacağımı ve kıyamet görevimi bana tek tek anlatmış,beni yetiştirmişti. Beni sürekli bu kıyamet için yetiştiren kadın neden şimdi vazgeçsin? Hayır hayır bunda başka birşey var. "Sanmıyorum Har. Bence bu işte başka bir şey var" dediğimde " şimdi anlarız" diyerek arabayı Rozalinin evinin önüne park etti. Arabadan inerken her seferinde söylediğim şeyi tekrar dile getirdim"gösteriş meraklısı budala Roz halam. Sanki bu saray yavrusundaki tüm odaları kullanıyorsun gibi..." dedim gözlerimi devirip kapıya varırken. "Sessiz ol Emma. Seni duyacak" diye bir uyarıda bulunan Harry kapıyı çaldı. Genç ve sexy giyinmiş bir hizmetçi kapıyı açtığında bize Rozali halamın çalışma odasına kadar eşlik etti. Kapıyı çaldım ve "gir"komutunu beklemeden içeri daldım. Harry de arkamdan geldi. Rozali elinde kahvesiyle koltuğa oturmuş kitap okuyordu. Kitabı hiddetle kapatıp ani bir şekilde ayağa kalktı ve "Emma! Nedir bu kendini bilmez hareketler! Bu nasıl bir patavatsızlık?" Diyerek yeri göğü inleten bir şekilde kükredi. Evet türümüzün temel ögesi;kükreme. "Neden beni apar topar çağırdın? Ne oluyor hala?" Dedim. Otoriter bir sesle " Harry bizi yalnız bırak" dedi. Harry kapıyı kapattıktan sonra "Emma seni son görevin için çağırdım. Sonrasında 18 yaşına girmiş olacaksın. Ama bu en son en zor en uzun ve en tehlikeli görevin olacak. Senin son sınavın. İyi oynaman gerekiyor. " diyerek göz kırptı. "Seni dinliyorum" diyerek görevimi anlatması için komut verdim. "Öncelikle kendine bir kurban bulacaksın. Senin okulunda ve senin sınıfında olan bir erkek... yakışıklı ve zengin... sonrasında ruhunu bana teslim edeceksin. Bu oyunun en zor kısımı; bu erkeğin sevgilin olması gerektiği. Evet, bu erkeği tavlayacaksın. Eğer görevini başarıyla tamamlarsan senin Valens'e girmeni sağlayacağım. Zaten sonrasını biliyorsun" diyerek sözlerini tamamladı. Ben şaşkındım. Çünkü Rozali'nin anlattığının aksine çok basit bir sınavdı. Bu iş çok mu kolay? Evet çok kolay. Tehlike ne peki? Halam durduk yere en zor görev diye bir cümle kullanmaz. "Bu görevin zorluğu ne anlayamıyorum. Fazlasıyla basit bir sınav" dedim. Küçümseyen bakışı ve gülümsemesiyle " çünkü yarın okuluna Robert'ın çocukları geliyor." Dediğinde gözlerim fal taşı gibi açıldı. Amcamın çocuklarıyla aynı okulda mı? Bizim her konuda düşmanımız olan insanlarla mı? İşte bu ciddi bir tehlikeydi en ufak bir açığımı bile koz olarak değerlendirebilirlerdi. "Anladım. Şimdi cidden tehlikeli göründü. Ama imkansız değil. Başarıyla döneceğime emin olabilirsin halacığım" dediğimde yüzünde gururlu bir tebessüm oluştu. Ardından evden ayrılmak üzere dışarı çıktığımda Harry'nin arabada beklediğini gördüm. sürgülü kapıdan çıktığımda ise çiseleyen yağmur beni karşıladı. Adımlarımı yavaşlatarak ilerledim. Islak toprak kokusunu ciğerlerime kadar doldurdum. Yağmuru çok severdim. Tıpkı babam gibi.. arabanın önüne geldiğimde ise kapıyı açar açmaz meraklı bir çift göz beni karşıladı.Harry arabayı çalıştırdı ve dayanamayarak "ne oldu?" Dedi. Bende bütün olup bitenleri yol boyunca anlattım. Sonrasında bu konu üstüne tartıştık ve sonuç olarak sevgili adayımın yeni biri olması gerektiğine karar verdik. Eğer öyle olursa beni,okulu ve Setcountry'i hiç bilmeyen biri olacaktı. Bu da benim için çok iyi bir fırsattı. Evin önüne geldiğimizde Harry "sen git benim bir saatlik işim var." Dedi. "Yine mi Maral?"dedim gözlerimi devirerek. İşine bak der gibi bakış atınca dil çıkararak arabadan indim. Güneş batıyordu. Kapıyı açtım ve çantamı fırlatarak odama yöneldim. Üstümü çıkartıp kirliye fırlattıktan sonra iç çamaşırlarımı alarak banyoya yöneldim. Kendimi sıcak suyun altına atıp yorgunluğumu üstümden atmaya çalıştım. Olanları düşünüyordum ve kendi kafamda yapacaklarımı planlıyordum. Sevgili adayımın kim olacağı ise hala meçhuldü. Saçlarımı iyice şampuandan arıttıktan sonra suyu kapattım. Kurulandıktan sonra iç çamaşırlarımı giyinip banyodan çıktım. Koyu kumral saçlarımı tepemde topuz yaptım. Esmer tenim buz gibiydi kahve gözlerimse bitkindi. Yorgundum. Dolaptan siyah şortumu ve üst takımı siyah tişörtümü çıkarıp hoyratça giyindim. Yatağıma uzanıp örtüyü kafama kadar çektim. Tam uykuya dalmak üzereyken telefonuma gelen bildirim sesiyle uyandım. Mesajda " okulumuzdaki birincilik spor partisine davetlisiniz. Parti bu cuma okul sonrası başlayacak ve gece yarısına kadar sürecek. Unutmadan,herkes karşı cinsinden bir eş getirmek zorunda. Şimdiden teşekkürler" diyerek bitiyordu. Kimden geldiğine baktığımda okul başkanının WhatsAppdaki gruba attığını gördüm. Nerden çıktı bu parti işi diye düşünürken aklıma dahice bir fikir geldi. Sevgili adayımı bu partide bulabilirdim. Evet gerçekten iyi bir fikirdi. Bu şahane planla uykunun huzurlu kollarına tekrardan kendimi bıraktım. Bekle beni Cuma, ben geliyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm meleği
Science-FictionAvcılar, lorpfortlar, büyücüler ve sınırısızlar arasında bir kız... Annesi sınırsız ve babası bir avcı... Onlar kendilerini kızları için feda ediyor ve o zaman Emma daha çok küçük. Halası onu büyütürken aynı zamanda türünün tek örneği, bir ölüm mele...