Kahvemi yudumlarken onu izliyordum.
Koltuğa yaslanmış sigarasını içiyordu. Her defasında sigarasına ait olan zehri önceki içine çekişine inat daha çok içine çekiyor ve gözlerini kapatıyordu, bu defada öyle yapmıştı. içine çektiği zehri dışarı üflerken konuştu ;"Orada durup daha ne kadar izleyeceksin ?"
Ardından tekrar sigarasını dudaklarına götürdü ve zehri içine çekmeye devam etti.
"Yapacak daha iyi birşey yok"
Verdiğim cevap dudaklarının kıvrılmasına neden olurken sigarasını küllüğe bıraktı.
"Ölüm.. "
Dedi ve gerisin geri sigarasını tekrar eline alarak zehri içine çekti.
"Sana ne ifade ediyor?"
Kahvemi yudumlarken bakışlarımı çekmiştim üzerinden.
"Birçokşeyi. "
Verdiğim kısa cevap tekrar dudaklarının kıvrılmasına neden olmuştu.
"Misal ?"
Dedi. Ardından bitmiş izmariti küllüğe atarak yeni bir tane yakmıştı.
"Dünya üzerindeki tek gerçek ."
Cevabım onu tatmin ederken devam ettim;
"Ve ölüm, yaşam denen bu şeyle bizi cezalandırıyor."
Siyah gözleri gözlerime değince zehri dışarı üflemişti.
"Ya sen ? Ölüm sana ne ifade ediyor ?"
Başını koltuğa yaslarken cevap verdi :
"Korkak ve aciz insanların Kurtuluşu."
Cevabı kaşlarımı çatmama neden olurken devam etti.
"Senin gibi mavi kafa. "
Sözlerine kahkaha atarak ayağa kalktım mutfağa ilerlerken duyması için bağırdım.
"Acizlikle suçladığın bu insandan pek bir farkın yok."
Elimdeki fincanı makineye koyduktan sonra bahçeye çıktım.
Salıncaklardan birine otururken camdan yüzünün bir kısmı gözüken adama bakıyordum. Keskin yüz hatları, siyah saçları ve siyah gözleri..herşeyiyle karanlık olan bu adama inat vardı o tek gamze.
Uzun boyu, kaslı vücudu, yaşadığı bu ev, dışarıdan mükemmel gibi gözüken bu hayat ve tüm bunlara inat siyaha teslim olmuş o ruh..."Ne ironi ama. "
Söylediğim şey dudaklarımın kıvrılmasına neden olurken kendi kendime sallanıyordum.
Yanıma gelerek diğer salıncağa oturdu. Yeni bir dal sigara yakmıştı."Fazla içiyorsun. "
Yüzüme baktı ardından tekrar sigarasına odaklandı.
Sallanmaya devam ederken beni izliyordu. Gözlerimi kapatarak kendimi rüzgara teslim ettim.Birkaç sallanışın ardından salıncağımın durdurulmasıyla aralamıştım gözlerimi, tam siyahlarına denk gelmişti."Buraya gel "
Verdiği komutla kendi salıncağımdan kalkarak onun salıncağına oturmuştum. Sırtını ipe yaslarken sağ bacağını salıncağın diğer ucundan sarkıtmıştı. Onu taklit ederek aynı şekilde oturduğum da karşı karşıyaydık. Sigarasından bir nefes daha çekip ciğerlerine yolladığında sigarasını bana uzatmıştı. Elinde ki sigara ile yüzü arasında mekik dokuyan bakışlarım sigarasında durmuştu. İki parmağı arasından aldığım sigarayı dudaklarıma teslim ederken zehrini ciğerlerime gönderiyordum. Boğazım da oluşan yanma hissi gözlerimi kapatmama neden olurken onun beni izlediğini biliyordum. Biraz daha sigara dumanını ciğerlerimde saklamış ardından serbest bırakmıştım. Zehir onun yüz hatlarına çarparken gözlerini kapatmıştı. Sigarayı tekrar dudaklarıma götürecekken elimi kavramış ve kendi dudaklarına teslim etmem için yönlendirmişti. Sigarayı uzun bir süre içine çekti. Dudakları arasında ki bitmek üzere olan sigarayı yere atarken bakışları onu izleyen bakışlarımın üzerindeydi. Eliyle ensemi kavrarken beni kendine çekmiş dudaklarını omzuma bastırmıştı. Hareketi karşısında sessizliğimi korurken, bedenime içine çektiği zehri üflüyordu. Bu hareketi gözlerimi kapatmama neden olurken başını omzuma bastırmıştım. İki dakika kadar bir süre öyle kalmıştı ardından yüzünü boynumdan yukarı yüzüme değdirirken fısıldamıştı :

ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ARİNES~
Teen Fiction"Kemerini tak !" Diye gürlediğnde gözleri mi kapatarak itaatsizliğimi sözlerimle vurguladım. "Sende takmıyorsun " Hissiz kahkahası arabanın içinde can bulurken bağırmıştı.. "Adı ölüm olan biri neden ölmesine engel olacak birşeye sığınsın ki ?" Diy...