Yüzüme vuran ışığa birkez daha lanet ederek kalkmıştım.
Bakışlarım saate kayarken 11:07 olduğunu görmüştüm."Harika lanet Birgün daha ."
Düşüncelerimi dışa vururken banyoya ilerlemiştim.
Gecelikten kurtulup kendimi soğuk suya attığım da rahatladığımı hissetmiştim.
20 dakika sonra işim bitmişti yavaş bir şekilde kıyafetlerimi giyerken zamanın geçmesi için çaba harcıyordum bu işim de bittiğinde kahve içmek için odamdan çıkış yapmıştım .
Merdivenlerin başına geldiğimde bakışlarım onun odasına kayarken geldiğine bakıp bakmamak adına tereddüt yaşıyordum.
İçinde bulunduğum duruma göz devirerek odasına yöneldim kapıyı açmak için elimi uzattığımda kapı kolu üzerinde ki kuru kan dikkatimi çekmişti kapıyı sessizce açarak içeri girdim.
Oradaydı uyuyordu. Sırtımı kapıya yaslarken onu izliyordum saçları dağılmıştı , uyuyor olmasına rağmen yüzü ifadesizdi kaşları herzaman ki gibi çatıktı .
Bakışlarımı yüzünden çekip yataktan aşağıya sarkıttığı eline odakladım . Yavaş adımlarla yanına ilerlerken yatağın kenarına bağdaş kurup oturmuştum yumruk olan elini avuç içime alırken elinde kuruyan kuru kan iki gün önceyi hatırlatmıştı.
Oturduğum yerden kalkarken sessiz adımlarla odadan çıktım alt kata ilerlerken ecza dolabından sargı bezi ve bir kaç malzeme almış tekrar onun odasına yönelmiştim sessizce odasına girmiş ardından tekrar eski yerime oturmuş kuru kanı temizliyordum bakışlarım elinden yüzüne kayarken uyanıp uyanmadığını kontrol ediyordum uyanmamıştı.
Eliyle işim bittiğinde sargı beziyle elini sarıyordum aynı işlemi diğer eline de uygularken başını ben tarafa çevirmişti bakışları beni bulurken bakışlarımı üzerinden çekmiş eline odaklamıştım . İşim bittiğinde hala beni izliyordu bunu hissediyordum bakışlarımı ona yönlendirdiğim de sargı olan eliyle yüzümü avuç içine almıştı hareketi karşısında gözlerimi kapatma hissi duysamda yapmamıştım zaten oda elini çekmiş sırtını bana dönmüştü . Yerdeki malzemeleri elime alarak ayağa kalkmıştım kapısını araladığımda son bir bakış atmıştım gözleri kapalıydı.
Kapıyı ardımdan sessizce kapatırken alt kata inmiştim elimdekileri çöpe atıp kendime kahve doldurmuştum .
Kahve fincanımı elime alırken onun sigarası ve çakmağının masanın üzerinde olduğunu gördüm onları diğer elimle kavrarken bahçeye çıkmıştım bozuk havalar yüzünden iyice soğuk olmuştu etraf , sırtımı salıncağın ipine yaslarken elimdeki kupayı salıncağın üzerine bırakarak bir dal sigara yakmıştım.
Soğuk tüm bedenimi ürpertirken içime çektiğim zehri dışarı vermiştim , esen rüzgar zehri yüzüme çarparken gülümsemiş kahfemi yudumlamıştım.
Kahfemi salıncağın kenarına bırakırken sigarayı dudaklarıma teslim etmiş sallanıyordum.
Zehri bir kez daha ciğerlerime gönderirken bakışlarım odasına kaymıştı .
Uyuyordu bunu balkonuna açılan ve boydan boya cam olan duvarından görüyordum.
Odasın da bir kaç defa uyumuştum tabi o evde yokken aksi takdirde kızabilirdi.
Herne kadar kızacak olması umrumda olmasa da orası onun odasıydı sonuçta kendine ait özel alanı.
Tüm o siyahların hakim olduğu o odadan önüne açılan ucu olmayan ormanı izlemek dünya üzerinde ki en güzel manzara olmalı ve o manzaraya eşlik eden gökyüzü .
İtiraf etmem gerekirse gökyüzüne dair sevdiğim tekşey kara bulutlarla çevrili olduğu zamandı işte öyle zamanlarda onun odasına gider oluşan eşsiz manzarayı seyrederdim .
Tamda öyle bir hava hakimken etrafta onun odasına gidemiyordum .
Bakışlarımı onun odasından çekerken sallanmayı bırakmıştım . Üzerime dökülen küller üzerinde yoğunlaşırken sigarayı tekrar dudaklarımın arasına almıştım eski pozisyonuma dönerken sırtımı ipe yaslamış ve gözlerimi kapatmıştım sigarayı dudaklarımdan çekerken zehri içime hapsetmiştim.
Bitmesine az kalan izmariti parmak uclarıma bastırıp söndürmüş ardından yere atmıştım.
Daha fazla nefessiz kalamayacağıma karar verirken içime hapsettiğim zehri dışarı vermiştim.
Tenime düşen yağmur taneleri yüzümde gerçek bir gülümseme oluştururken kapalı olan gözlerimi hala aralamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ARİNES~
Teen Fiction"Kemerini tak !" Diye gürlediğnde gözleri mi kapatarak itaatsizliğimi sözlerimle vurguladım. "Sende takmıyorsun " Hissiz kahkahası arabanın içinde can bulurken bağırmıştı.. "Adı ölüm olan biri neden ölmesine engel olacak birşeye sığınsın ki ?" Diy...