Arines/1

62 8 5
                                        

"Uyu ve iyice dinlen."

Verdiği emir cümlesine  sessizce itaat ederken arkasını dönmüş ve kendine ait olan odaya ilerlemişti .
O böyleydi emir verir ardından sırtını döner ve giderdi.
Cevap hakkı tanımaz , cevap versen bile umursamazdı.
Kapımı sessizce kapatırken beyazın hakim olduğu odama girdim.  Kanımla lekelenen beyaz badimi umursamadan yatağıma uzandım.
Gözümden süzülen yaşla gülümserken bir kez daha ölüme ramak kala kurtuluşumu hatırladım..
2 ay önceydi ölüme teslim olmuşken  beni kurtarmıştı o günden sonra yanından ayrılmamıştım. Çünkü istediğim gibi ölmek istiyorsam kendini benim kadar siyaha teslim etmiş bu adama mecburdum.
Kırmızıya boyanmış ellerimi saçlarıma doladıktan sonra saçlarımı kafamdan koparmak istercesine çektim. Saç uçlarım acıyla zonklarken yattığım yerden kalktım ve banyoya ilerledim . Kendimi soğuk suya esir ederek  gözlerimi kapattım...
Banyoda işim bittiğinde  aynada ki yansımamı izliyordum  ve gördüğüm görüntü dudaklarımın kıvrılmasına neden olmuştu ; "Enkaz."
Diye fısıldadım aynadaki yansımama .
Tam olarak öyle gözüküyordum, yıkılmaya yüz tutmuş bir enkaz gibi. 
Üzerime geçirdiğim askılı beyaz t-shirt omzumdaki bıçak kesiğini gözler önüne seriyordu. Gözlerim kesik üzerinde takılı kalırken yatağıma ilerledim. Duyduğum adım sesleri ile gözlerimi kapatırken odamın kapısı açılmış ardından hemen kapanmıştı . Adım sesleri yatağıma gelince durmuştu, yine gelmişti. Yanıma kıvrılıp kafasını mavi, uçları ise gri olan saçlarıma daldırmış ve sarılmıştı. Bunu, bana her zarar verdiğinde değil bedenime dokunan başka eller olduğunda yapardı.Herhangi bir el, bilerek veya yanlışlıkla haddinden fazla bedenime temas ederse yapıyordu ve bugünde yapmıştı. Sarhoş bir erkek destek almak için onun  önünde omzuma dokunmuş ve 1-2 dakika eli omzunda dengesini sağlamak için durmuştu .Ona baktığımda ruhu gibi siyah olan gözleri adamın omzumdaki eline odaklanmıştı. Ani bir hareketle beni geri savururken, sarhoş olan çocuğun omzuma dokunan kolunu kırıyordu. Kızların tiz çığlıkları kulaklarımı kapatma hissi uyandırsada o adamın acı çığlıklarını duymak için kapatmamıştım. Bu çığlıklar anlamsızca iyi geliyordu , sanki sevdiğim şarkının nakarat kısmına hitap eden bir melodi gibi.. Düştüğüm yerden kalkarak yanına ilerledim . Öylece dikilmiş, yerde acıyla inleyen adama duygu barındırmayan bir gülüş sergiliyordu .Ona yaklaştığımda aynı emir cümlesini kurmuş ardından sırtını dönerek çıkışa ilerlemişti ;

"Takip et !"

Bir kez daha ona  itaat ederek arkasından ilerlemiştim. Gelen arabasına binince, hızla adımlarla ilerleyip arabaya bindim.

"Kemerini tak."

Diye emir verdiğinde, her zaman ki gibi onun tek bir duygu barındırmayan yüzüne inat ruhsuz bir gülümseme ile  başımı cama yaslamıştım.

"Kemerini  tak !"

Diye gürlediğinde  gözlerimi kapatarak itaatsizliğimi sözlerimle vurguladım.

"Sende takmıyorsun."

Hissiz kahkahası arabanın içinde can bulurken bağırmıştı ;

"Adı ölüm olan biri, neden ölmesine engel olacak bir şeye sığınsın ki ?"

Diye kurduğu cümle üzerine onu taklit ederek kahkaha attım ve  cevap verdim ;

"Neden ölmek için seni seçmiş biri kendini korumak için senden gelen emre itaat etsin ki !"

Cevabıma sessiz kalırken orman yoluna sapmıştı. Biz böyleydik , konuşmazdık susardık. Böylesi ikimizinde işine geliyordu..
Arabayı durduğunda onun inmesini beklemiştim, o inince arkasından bende indim. Onun eve ilerleyen bedenini takip ediyordum, salona gelince durmuştu .

~ARİNES~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin