Jimin uyandığında içinde tarif edilemez bir mutluluk vardı. Bugün buluşacaklardı. Tüm bunlar rüya gibi geliyordu.
Yataktan fırlayarak giyinmeye başladı. Tualete gitmesi gerekiyordu ama umrunda değildi.
Uzun süre aynaya baktı. Giydiği şeylerin onu çok şişman göstermemesini umarak evden çıktı.
Dans pratiği yaptıkları stüdyoya vardığında saate baktı.
Jungkookun gelmesine 4 saat vardı. Jimin buna rağmen heyecanlıydı.
İçeri girdiğinde her zaman ki gibi ter kokusu burnuna dolmuştu. Alıştığından pek takmamıştı.
Terden sırılsıklam olmuş Hoseoku görünce gülümsedi.
"Hyung!"
Hoseok terli saçlarını savurarak gözlerini Jiminle buluşturdu.
Jimin koşarak hyunguna sarıldı.
"Bugün buluşacağız. O kadar heyecanlıyım ki"
Hoseok güldü
"Sanırım önce dişlerini fırçalamalısın dostum."
Jiminin yüzü asılmıştı.
"Ah pekala."
Dişlerini fırçalamak için banyoya girdi. Namjoon stüdyoya bir banyo yaptırmıştı ve içinde her şey vardı.
Dişlerini fırçalarken Tae gelmişti.
"Selam domuz"
Jimin sadece göz devirmekle yetindi.
Tae güldü
"pekala şakaydı. Bügun seninle dalga geçmeyeceğim."
Jimin ağzında ki fırçayla zar zor konuştu.
"ciddi misin?"
"Hayır"
Jimin Taeye sertçe tekme attı ve
"Siktir orospu çocu"
Tae kahkaha atarak uzaklaşırken Jimin ağzını yıkamaya başlamıştı...
~~~
Jimin ölmek üzereydi. Çalan telefonu görünce heyecandan altına sıçacaktı.
Yavaşça telefonu eline aldı. Arayan Jungkook'du.
Derin bir nefes alarak açtı.
"Ali ay şey Alo"
Jungkook gülmüştü
Ve Jimin kendini tokatlıyordu."Yola çıktım, hazır mısın?
" Evet hazırım ben. Yani dişlerimi fırçaladım, giyindim falan. "
Jimin tokatlarına devam ederken Jungkook tekrar güldü. Gülüşü Jiminin kalbini deşiyordu.
" Pekala gelince ararım."
" Peki"
Jimin sonunda mantıklı bir kelime ettiği için şükretti.
Telefonu kapattı.
~~
Hava çoktan kararmıştı.Jungkook aramıştı ve Jimin dışarı çıkmıştı. Yaklaşan lüks arabayı görünce tekrar sıçma tehlikesi geçirmişti.
Jungkook arabadan indi. Havalı görünüyordu.
Sahnede olduğundan çok farklı giyinmişti. Sahnede ki Seksi Jungkook dan eser yoktu. Bu çok tatlı bir çocuktu adeta.
Jimin onun çok mükemmel olduğuna bir kez daha inanmıştı.
"Selam"
Jungkook elini uzattığında Jimin tereddüt etmeden sıktı.
"Merhaba"
"hadi gel"
Arabaya doğru ilerlemeye başladılar. Bindiklerinde Jimin korkmaya başlamıştı.
Bir hata yapmamayı diliyordu. Tae olsaydı ona hep"Merak etme salaklar hep kazanır"
Derdi. Aslında Jimin bunu her söylediğinde ona küfrederdi ama şuan tüm gece boyunca bu sözü aklına getirecekti. Salak olduğunu biliyordu.
Jungkook arabayı çalıştırdığında sordu
"Nasılsın?"
"Salağım şey yani iyiyim sen?"
Jimin artık kendine sövmekten bıkmıştı. Jungkook yine güldü
"Tatlısın"
Jimin duyduğu şeyi algılamakta zorlanmıştı. Sanırım ona tatlı demişti. Artık Jungkookun salak olduğuna da kanaat getirmişti.
"Sağol"
Buradan bir restauranta gidip yapacakları şeyler hakkında konuşacaklardı.
Gece Jimin için bitmeyeceğe benziyordu.
....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[sope]+[jikook] +[namjin] ▶Ünlü bir piyanist olan Yoongi ve sıradan bir arkaplan dansçısı Hoseok . 🌟tamamlandı