Uçsuz bucaksız karanlık, kaplarken yeryüzünü bütün kainat sessizlikle sarmaş dolaştı. Kalabalık içinde tek yalnız oydu, tek arkadaşı insansızlıktı. Uykusuzluğuna derman arayan manalı gözleri ise hâlâ Solak Necmi'nin yanındaki Yasir'deydi. Düşündüğü tek şey onun yanında ne aradığıydı, onu uzaktan süzen gözleri ise imalıydı.
İris çocuklarla ilgilenirken bir yandan kulaklarına dolan adamlarının seslerini dinliyordu. Aklında ise kara para aklama sistemleri vardı. Ezbere bildiği raporu anımsadı. 'Sırdaş hesap' veya 'Müşterimle ilgili bilgi vermeme' ilkeleri. Türkiye'de kara parayla mücadelede, bankaların müşterileri hakkında bilgi vermeme zorunluluğu nedeniyle sıkıntı çekildiği apaçık ortadaydı. Kara paranın daha çok uyuşturucu satışından elde edilen para olduğunu anımsayarak kesin doğru yolda olduğuna emindi, çünkü bu adamlar geçimlerini uyuşturucudan sağlıyorlardı.
İris kara para aklama yöntemlerini düşündü ve bu geceki bağlantısına odaklanmaya çalıştı. Aynı anda gözü sahne tarafına kaydı, programda olmamasına rağmen tablolar ve değerli parçalar oraya taşınıyordu. "Transferi mümkün olmayan parayla antika veya tablo alınır... Eserleri satın alıp daha sonra bunları döviz karşılığında satarak para aklanır." diye söylenen kafasındaki sese gülümseyerek kulak verdi. Bu yöntem, Rusya'daki Mafiosi adı verilen mafya ve uyuşturucu dağıtıcıları tarafından kullanılan bir yöntemdi.
***
Genç adam otelin lavabolarından çıkmadan önce elindeki poşeti daha önceden ayarlanan klozetin sifon kutusuna koyarak tuvaletten çıkıp aynalı bölüme geçti. Aynaya bakarken siyah çerçeveli gözlüklerini takıp yamuk duran saçlarını düzeltti ardından lavabodan çıktı. Kılık değiştirme işi tamamdı. Yavaşça salona yürürken elini kulağına getirerek bastırıp gelen sese odaklandı.
"Yaklaşık bir saat önce Hayalet ve arkadaşları salona girdiler."
"Hayalet nerede?"
"Onu göremiyoruz efendim, yine çok iyi kamufle olmuş!"
"Her zaman bir adım önümüzde ama bu akşam işi biz halledeceğiz. Hayalete değil işinize odaklanın, birazdan eserlerin satışları belli olacak aradığımız rakam beş milyon! Solak Necmi'nin hamlesine odaklanmayın, bu gece planını başkasının üzerinden yapacak. Beş milyonu harcayan kişiyi alacağız, bu gece tam elli kişi tarafından korunuyor olacak."
"Anlaşıldı efendim!"
***
İris kulağına gelen "Galatalı salona giriş yaptı, saat üç yönünde" sesiyle başını o tarafa çevirdi. İstediği onu kışkırtarak her zaman bir adım önünde olmaktı. Yanlış hatırlamıyorsa Amerika'da liman çatışmasında o da vardı, tek sıkıntı oradaki kişilerin arasında kim olduğuydu. Kılık kıyafetine bakacak olursa o da kendisi gibi iyi kamufle olmuştu, her zaman böyle güzel saklanan birini yıllar önceki hâli ile de güzel gizlenmiş olmalıydı. Bu nedenle görse bile hatırlamasının imkânı yoktu. Tek yöntem, o günkü hâlini görmesi olurdu ve tıpkı diğer seçenekler gibi bunun da imkânı yoktu. Bir gün karşılaşacaklarına emindi ama nasıl bunu bilmiyordu. Öğrense bile konuşma yetkisi yoktu, sadece bilecek ve içindeki merakı gidecekti. Daha sonra sonsuza kadar onu tanıdığını unutacaktı.
Galatalının etrafına bakınarak gezinmesinin bir yerlerde birini bulma isteğinden kaynaklandığını düşünen İris düşüncelerinde haklıydı ama bundan emin değildi. Adamın aklında, Hayalet'i bulmak vardı. Sebepsizce onu merak ediyor, kendisine iğneleyici notlar bırakmasından fazlaca keyif alıyordu. İlk başlarda sinir olsa da daha sonra büyük bir merak üçgeninin içinde kalmıştı.
Tarihi eserlerin satışları başladığında, İris'in ekibi büyük rakamlarla oynayacak olan adamı bulmaya çalışırken, İris Galatalı'yı takip ediyordu. Adam hakkında bir bilgisi varsa kendini ele verecekti ama onda da herhangi bir tepkime yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeyle Dans...
General FictionBaşlama tarihi: 28.04.2018-Cumartesi Ve daima, bir birlerinin kim olduğunu unuttular; unutarak yaşadılar... Sonsuza kadar sustular, susarak konuştular...