Tüm O Garip Yaratıklar

96 8 2
                                    

        Doktor eve vardığında tam o sırada o  terkedilmiş gibi gözüken caddeye bir ambulans girdi ve bir evin önünde durdu.İçinden hiçte doktora,hemşireye benzemeyen insanlar çıktı.Eve zorla girdiler.Gözleri yaşlı bir annenin kollarından ufak bir çocuğu zorla aldılar.Annesi peşinden ağlıyordu.Doktor ve Martha adamlara engel olmaya çalışsada başaramadılar.Adamlar ambulansla çocuğu götürdüler.Diğer evlerdeki insanlar perdelerinin altında karanlıktan bakıyorlardı.Hepsinin gözünde öyle bir hüzün vardı ki,hepsinin acı çektiği belliydi.Sevdiklerini,değer verdiklerini kaybetmişlerdi.Doktor bunu duyguyu çok iyi biliyordu.Martha yerde ağlayan kadının yanına geldi.''Hanımefendi iyi misiniz?Ne olduğunu anlatır mısınız?''Kadın baktığı sabit noktadan gözlerini yavaşça kaldırıp Martha'ya baktı.''Haberin yok mu?Dalga mı geçiyorsun!Sadece oğlumu istiyorum ve sadece o canavarın yok olmasını.''Doktor''Ne canavarı?''derken kadının kocası,karısını zorla yerden kaldırıp eve sokmaya çalışıyordu, o da üzgündü ve kızgındı sinirle Doktor'a ''Onu rahat bırakın üzüntüsünden ne dediğini bilmiyor!''Diye bağırdı ve kapıyı sertçe kapattı.O sırada bir evsiz biri olanları uzaktan izliyordu.Martha:

-Sence bu adam bir şey biliyor mudur?Doktor Martha'nın gösterdiği adama doğru yürüdü:

-Hey! Sen adın ne?

-James.

Doktor kollarını James'in omzuna koydu ve çok bilmiş bir tavırla gülümsedi:

-James,harika!Şimdi bana bu olanları anlatacaksın değil mi?

-Hahah!Burada yabancısınız galiba.Size bir tavsiye...Yabancı olarak kalın.

Doktor bu çok bilmişce söylenen söze karşılık sinirle çenesini oynattı.Gözünü devirdikten sonra James'in omzuna daha sertçe elini tekrar vurdu ve:

-James,James,James...Bizler her işe burnunu sokan misafirleriz.Anlat!Anlat ki sana bir sonraki piyangonun numaralarını vereyim...Bir zaman makinem var güven bana!

-Tanrım...Bu yerin en delisi ben olabilirim anlaşıldı mı?Zaman makinesiymiş...Her neyse madem bu kadar kaşınıyorsunuz size anlatayım fakat burda ulu ortada olmaz,dedi ve sokağın arasına doğru yürüdü.Kafasıyla Doktor ve Martha'ya takip etmelerini gösterdi.Doktor ve Martha'da adamla beraber ara sokağa girdi.Evsiz,kuytu ve karanlık bir köşeye gelince durdu,onlara döndü ve ''Neredeyse bir yıl oldu ...Karanlığa hükmeden bir yaratık,canavar. Hükümet saklıyor!Duyulursa gelecek yaz turizmi nasıl olur...Baş edemediklerinden 'Çocuk Felci''diyip geçiştiriyorlar.Kanıtları,yani bundan muzdarip insanları da topluyorlar.Orada onlara ne yapıyorlar Tanrı bilir!Halk korktuğu için konuşmuyor...Aldıkları kişiler hiç dönmedi.Yaratığın dokunduğu herkes,yaşayan bir ölü oluyor.''Doktor ve Martha James'in dediklerini gözleri fal taşı gibi açık bir şekilde dinliyordu.Doktor''Peki sen bunu gördün mü?James''Görmedim,istemem de ...ama duydum.Borularda...''Doktor etraftaki borulara baktı.James'e teşekkür etti ve Martha'yı kolundan sürükleyip TARDIS'e girdiler.Konsola doğru yürüdü.Martha sadece onu izliyordu.Martha'ya arkası dönüktü.Papyonunu düzeltti.Onarımını tamamlanmış sonik tornavidasını alıp usulca cebine yerleştirdi.Hızlıca arkasını döndü.Ceketi dönüşünüz yarattığı esintiyle havalandı.Martha':

-Benim düşündüğümü mü düşünüyorsun?''Doktor her zamanki havasıyla,''Benim düşündüğümü asla düşünemezsin Martha,ama yaklaşmışsındır eminim,tebrikler!

Martha gözlerini devirdi.Her ne kadar Doktor'un bu yürüyen süper ego tavırları sinirini bozsa da aslında ona derinden hisler hissediyordu.Kabul etmese de kendini ona kanıtlama çabası içindeydi.Kalbinde tanımlayamadığı bu hisler nüksederken Doktor devam etti:

    -Elimizde borularda dolaşan ve karanlıkta gezen hükümetin gizlediği insanları felç eden bir yaratık.Sevdiklerine kavuşmayı bekleyen,kurtuluş ve bir kahraman..lar arayan halk...Fazla bekletmeyelim değil mi? dedi ve gözleri güldü...

Doctor Who - Amerika-Atlanta (1953) *Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin