Kıvanç'ın ağzından;
- İrem gerçekten daha bulamadın mı?
- İş ilanını verdik Kıvanç Bey başvurular en kısa zamanda gelmeye başlar.
- Tamam çıkabilirsin , dedikten sonra işime yoğunlaştım. İremin çıkmasının ardından arkama yaslandım. İrem bir an önce bir sekreter bulsa iyi olacak.Aslında İrem'de benim sekreterim ama her işi yetiştiremiyordu. Sonra İrem'in yanına yeni bir sekreter aldım. Yeni sekreterimde gayet iyiydi. Ama en son yaptığı bir hata bize çok büyük bir kayıp olarak geri döndü. Bende kovmak zorunda kaldım. Çünkü cidden işime çok önem veririm. Bir anda kapı açılınca yerimde şıçradım . Gelenin Uğur olduğunu görünce geri arkama yaslandım:
- İçeri girerken şu kapıyı çalmak çok mu zor ? , diye homurdandım.
- Evet zor mesela önce kapıyı çalıcam, sonra senin gir demeni bekleyeceğim. Sen 'GİR' diyince gireceğim. Vakit kaybı, diyip göz kırptı. Velet büyümüşte bana öğüt veriyor.
- Ne oldu? Niye geldin?, diyince bana sırıtarak baktı ve:
- Bende seni çok özledim canım abim, dedi.
- Kısa kes Uğur
- Ya of , param bitti
- Ha anladım neden geldiğini,diyip sırıtmaya başladım. Elimi arka cebime götürüp 100TL çıkarıp uzattım. Veeee START :
- Canım abim seni çok seviyorum. Sen dünyanın en harika abisisin....
Tam devam edeceği sırada :
- Eğer çıkmazsan o parayı geri alırım, diyine ışık hızıyla odadan çıktı. Arkasından güldükten sonra bende masama yöneldim ve işlerime tekrar yoğunlaştım .Duru'nun ağzından;
- Duruuuuuu file çorabım nerede?, diyen sevgili kardeşime uykumda gözümü devirdim. Kendimi ne kadar geliştirdiysem uykumda göz deviriyorum o kadar. Homurdanarak hafifçe başımı kaldırdım:
- Bana bak lan velet, 1.'si Duru değil, Abla . 2.'si okula gidiyorsun Duman konserine değil ne yapacaksın file çorapla. 3.'sü her sabah beni erkenden saçma şeyler için uyandırma, diye bağırıp kafamı geri yastığa gömdüm.İçeriden homurdandığını duyunca zafer sırıtışı yaptım ve tekrar uyumaya başladım.Yüzüme çarpan güneşe binbir türlü küfür ederek kalktım .Güne 'merhaba dedim' diyeceğimi düşünmüyordunuz herhalde. Mızmızlanarak yatağımdan kalktım ve banyoya gittim elimi yüzümü yıkadıktan sonra odama gidip yatağımı topladım.
Sonra mutfağa gittim. İçeri girdiğimde mutfağın haline görünce kısa çaplı bir şok yaşadı. Mutfakta resmen 3. KİTCHEN savaşları olmuştu. Oflayarak oturma odasına gittim ve iPad'i aldım. Model Pandalar şarkısını açarak mutfağı toplamaya başladım. Lanet olsun. Hemen iş bulmam gerek. Yoksa ben her gün ev temizlemek zorunda kalıcam.
Çağrı pisliği sabah erkenden işe gidiyor. Onun ardın Masal gerizekalısıda okula gidiyor. Ev bana kalıyor. Gelincede 'Biz yorgunuz' ayaklarına yatıyorlar. Mutfağı topladıktan sonra odama geçtim. Diğer odalar 'topludur zaten' diye düşündüm. Odama geçtikten kısa bir süre sonra dışarıda kahvaltı yapmaya karar verdim. Hem yemek yerken işte bakınırım diye düşündüm. Ve hemen dolabımın karşısına geçtim. Kıyafetlerimi seçtikten sonra giyinmeye başladım.Durunun giydikleri
Kısa siyah saçlarımı ortadan ikiye ayırıp düzleştirdim. Çok abartmadan hafif bir makyaj yaptım. Siyah oval ( tam yuvarlak) gözlüklerimi taktım. Siyah sırt çantamın içine baktım eksik bir şey var mı diye. Cüzdanım, telefonum,kremim,vs. felan vardı. Birde ne olur olmaz diye yanımda cv'mide ( sivi ) aldım. Anahtarımı alıp evden çıktım. Kahvaltı edeceğim yer yakın olduğu için yürüyerek gittim. Geldikten sonra siparişimi verdim. Siparişim gelene kadar iş bakınmaya başladım. Bir anda gözüme bir iş çarptı.ALTUNER HOLDİNG:SEKRETERLİK Hemen şartları okumaya başladım:
*Üniversite mezunu olucak
Bu tamam.
* Bilgisiyar kullanmayı iyi bilecek
Bilgisayarın anasıyım zaten.
*Yabancı dil bilecek ( İngilizce)
Buda tamam , babam beni 8. Sınıftayken dil kursuna göndermeye başlamıştı. Lise 4'te bitti kursum. Üniversitedede yurtdışına gezilerine giderek iyice geliştirmiştim.
Bu iş tam bana göreydi Sekretelik. Siparişlerimin ne ara geldiğini fark etmemişim. Hemen kahvaltımı yaptım ve kasaya yöneldim. Parayı ödedikten dışarı çıktım ve gözlüklerimi taktım. Bir taksi durdurdum. Ve bindim:
- Nereye abla
- ALTUNER HOLDİNG'e
Taksici kafasını sallayıp arabayı sürmeye başladı. İçimde tarif edemediğim bir heyecan vardı.Sanki bu sefer olucakmış gibi hissettim. İçim kıpır kıpırdı.
- Geldik abla , diyen taksiciyle düşüncelerimden arındım ve parayı ödedim.
Dışarı çıktıktan sonra önümde duran kocaman şirkete baktım ve derin bir nefes aldım. Her şey güzel olacak diye içimden geçirdim ve çantamdan sivimi çıkarıp şirkete doğru yürümeye başladım.İçeri girince asansöre yürüdüm. Biraz bekledikten sonra asansör geldi ve bindim. Asansörde tek başımaydım. Asansör biraz büyük oluca insan tek başına ürküyor. Asansöre bindikten sonra kaçıncı kata çıkacağımı bilemedim. Hemen google dan baktım Google amca sağolsun bana hemen gösterdi. 47. Kat mı? Vıhhh. 47. Katın düğmesine bastıktan sonra sonra beklemeye başladım.
40. Katta asansör durdu ve içeri bir adam girdi. OHA' adam resmen taş. Adamı daha fazla süzmek yerine önüme dödüm. Ayıp yani ben terbiyeli kızım. İman power
Adam içeri girince beni süzdü. Demek ki tek süzen ben değilmişim diye geçirdim içimden.Şimdi allah var güzel kızdım. Süzülmeyecek gibi değildim. Zaten en çok dikkat çeken şey gözlerim. Mavi gözlerime herkes bayılır. Adam içeri girince oda 47. Katın düğmesine basıp beklemeye başladı. Demekki aynı yerde çalışacaktık bu adamla.
Tabi eğer işe alınırsam.
Asansör yukarı çıkana kadar binen olmadı. 47. Kata geldiğimizde adam hemen çıktı ve önden gitti. Arkasından onun duymayacağı biçimde öküz diye homurdanıp bende çıktım.Danışma yazan tarafa yöneldim. Ve hemen konuşmaya başladım:
- Merhaba iş başvurusu için gelmiştim , diyince kız kafasını kaldırdı ve bana baktı. Yüzündeki makyaj benim 1 yıllık makyajım kadardı.
-İlerideki koridordan sağa dön orada İrem var. Bu konuyla o ilgilenir, dedi bıkkınlıkla.
Eğer irem denilen kızda böyleyse benim işim zordu.
Başımı sallayıp koridorda yürümeye başladım. Sağa dönünce uzun bir masa ve masada oturan bir kız vardı. İrem denilen kız bu olsa gerek diye düşünüp yanına gittim.
Sıcak bir gülümsemeyle konuşmaya başladım:
- Merhaba ben iş başvurusu için geldim size yönlendirdiler.
- Aa evet ben İrem , sivini yanında getirmişsindir umarım,dedi sevecenlikle.
Ben sevdim bu kızı . Çantamdan cv'ni çıkarıp kıza uzattım. cv'mi incelemeye başladı. 'Sen git biz seni daha sonra ararız ' gibisinden bir konuşma bekliyordum.
Ama öyle olmadı.
Kız biraz daha cv'mi inceledikten sonra bana bakıp gülümsedi. Bu iyi bir şey mi kötü mü ? diye düşünmeden edemedim. Sonra İrem'in dediği şeyle orada mutluluktan ölmek istedim:
- İŞE ALINDIN !Oy vermeyi unutmayın'
Sizce yazmaya devam etmeli miyim'
Yorum yaparsanız çoook sevinirimmmm