Multiye şarkı bıraktım. Onu ne zaman açacağınızı ben söylicem.
İyi okumaları,,,Allah kahretmesin yaa.
Hemen elimi yıkadım. Elimi kurutma zahmetine bile girmeden hemen buradan çıkmam gerekiyordu. Tam kapıyı açacakken bammmm biri kapıyı açtı ve kapı suratım girdi. Evet girdi şaka yapmıyorum. Bi anda ağzımdan çığlık fırlayıverdi.
- Dikkat etsene yaaa, diye çemkirmeye başladım. Ama bu arada hala gözüm kapalı çünkü kapı gözüme çarptı ve canım aşırı yanıyor. Gözyaşlarım kendilerini serbest bıraktılar. Ardından sert bir erkek sesi konuşmaya başladı:
- Kusura bakma erkekler tuvaletinde kapının arkasında bir kız olacağını hiç düşünmemiştim.
- Hiç mı erkekler tuvaletinde kız görmedin ayı, dedim. Bu arada gözlerim yavaştan açılmaya başlıyordu. Gözlerimi hafifçe araladığımda karşımda ilk gün asansörde karşılaştığım şu aşırı yakışıklı adam duruyordu.
Sen çarp benim gözüm kör olsun yiğidimmm
İçimdeki sesi susdurduktan sonra o konuşmaya başladı :
- kusura bakma hiç görmemiştim. Bide sen bana ayı mı dedin?
Kendimden taviz vermemem gerekiyordu
- evet ayı dedim Napıcan?
- ben olsam konuşmalarına dikkat derdim.
- sen kimsin ki ben senin yanında konuşmalarıma dikkat edicem. Burada sadece İrem ve patronum Kıvanç Bey ile konuşurken konuşmama dikkat ederim. Sen daha o ünvana layık görülmediğini için çekil önümden , dedim. Aşırı gaza gelmiştim. Tutmayın lan beniiii!
- Bu laflarını sana hatırlatırım.
- Hatırlat canımın içi, diyip göz kırptım. Tuvaletten çıktıktan sonra İrem'in yanına gidip oturdum.
- Kıvanç Bey geldi bu arada biraz önce tuvalete gitti şimdi gelir.
Gözlerimi kocaman açıp bi anda
- Ne dedin sen , diye İrem'e bağırdım.
- Kıvan Bey geldi ve tuvalete gitti dedim.
Evet hayırlı olsun ilk günden işten kovulacaktım. Ellerimi başımın arasına alıp kendime uzunca bir süre sövdüm. Karşıya baktığımda Kıvan Bey'in geldiğini gördüm. Ve kafamı kağıda gömdüm. Beni görmemesi gerekiyordu en azından şimdilik. Günaydın İrem diyip odasına girdikten sonra biraz rahatladım. En azından bir süreliğine yırtmıştım. Biraz dosyalarla felan ilgilendikten sonra kahve götürmem gerektiği aklıma geldi. Gidip kahve aldım ve tepsiye koydum. Ayaklarım geri geri gidiyordu. Ama odaya girmem gerekiyordu. Kapıyı tıklattıktan sonra içeriden gelen gür erkek sesi ile içeri girdim. Kafam kesinlikle havaya kalkıyordu sadece yere bakıyordum.
- Kıvanç Bey kahveniz
- bırak şuraya
Neyseki önündeki dosyadan kafasını kaldırmamıştı. Oh ve dedim içimden. Kahvesine masaya bıraktıktan sonra işte o sesi duydum.
- Eee canımın içi alıştın mı?
İşte bitmişti her şey kovuluyordum. Arkamı dönüp hızlıca konuşmaya başladım.
- Kıvan Bey ben cidden özür dilerim. Yani bir anda çarpınca canım acıdı ve bende bir anlık sinirle sert çıktım. Cidden bende nasıl olduğunu anlamadım. Biraz anda kendimi erkekler tuvaletinde buldum. Ben çıkacakken siz girdiniz sonra...
- Tamam çıkabilirsin
- Kovuldum demi ben biliyordum böyle olacağını hep böyle oluyor tam ile adapte olacakken kovuyorlar beni ve ben yine....
- Birincisi kovulmadım. İkincisi daha fazla konuşursan kovcam.
Elimle ağzıma hayali bir fermuar çekip odadan çıktım. Arkamdan güldüğünü duyar gibi oldum ama emin değilim.
O gün akşama kadar aynı geçti gel, git, oku ,yaz vs.
Kıvanç Bey o kadarda kötü davranımıyordu. En azından şimdilik.
İrem, Kıvanç Bey hakkında birkaç bilgi felan verdi. Günüm o şeklide geçti.
Mesaim bitmişti. Ceketini giyerken içeri bi kadın girdi. Sarı saçları kırmızı ruju ile dolgunlaştırdığı dudakları onu fazlasıyla güzel yapıyordu. Bana nedenini anlamadığım şekilde iğrenç bakışlar atarak İreme döndü ve konuşmaya başladı :
- Kıvanç odasında mı şekerim?
- Odasında, dedi İrem. Kadın pat diye direk içeri girdi.
Kadın gittikten sonra kadının biraz önce durduğu yere gidip :
- Kıvanç odasında mı şekeremmmmmmm, diye onu taklit ettim.İrem gülerek evet odasında diyince bende taklitimi devam ettirdim :
- Hımmm tamam o zaman hemen gidip Kıvanç'a asılmalıyımmmm, diyip o kız gibi yüreyerek Kıvanç Bey'in odasının oraya gittim. Sonra İrem'le aynı anda kahkaha attık.
- O kimdi cidden, diye İrem'e merakla gözlerle sordum.
- Önemli bir müşterimiz ama Kıvanç Bey'e yürüyor.
- Anladım, diyip güldüm.
İrem'le ayrıldıktan sonra biraz deniz kenarında yürümeye karar verdim.
Bir anda Aklıma eski anılarım geldi ve gözlerim doldu. Hayır şimdi olmazdı.
'Şarkıyı açın' ve yavaş yavaş okuyun lütfen.
Şarkıyı açamayanlar olursa en altta adı var kendiniz açıpta dinleyebilirsiniz.
2 Yıl Önce ,Poyraz'ı 50 kere aramama rağmen hala açmıyordu. Oflayarak yatağımda zıpladım. Poyraz benim sevgilim bu arada. Tekrar aradım belki açar diye. Ama yine açmadı. Artık Azda olsa içimi küçük bir telaş kapladı. Kendi evi vardı. Yalnız yaşıyordu. Bu yüzden evinin anahtarı bende vardı.
Ani bir kararla ona gitmeye karar verdim. Altıma gri kotumu büyüdükten sonra üstüne koyu yeşil sade bir tişört giydim. Saçlarım düz olduğu için bir şey yapma gereği duymadım.
Çağrı'ya haber verip evden çıktıktan sonra gelen ilk taksiye binip Poyraz'ın evini tarif ettim ve beklemeye koyuldum. Araba durunca ücreti verip arabadan indim. Çantadan uzun uğraşlar sonucu anahtarı bulduktan sonra kapıyı açtım.
-Poyraz!, diye evde seslendim ama ses gelmedi. Belki de uyuyordur diye düşündüm. Ve yukarı odasına çıkmaya karar verdim. Eşyalarımı kapının kenarına bıraktıktan sonra yukarı çıktım. Kapısının önüne geldiğimde içeri uyansın diye hızlı ve sesli bir şekilde girdim.
- Günay..... Poyraz!
Gördüklerime inanmak istemiyordum. Olmazdı olamazdı. Gözlerim yavaştan dolmaya başladı. Karşımda Poyraz ve yanında bir kız çıplak bir şekilde yatıyordu. Poyraz hemen yataktan kalktı. Hemen arkamı döndüm ve hızlı bir şekilde aşağı inmeye başladım.Poyraz yanıma yetiştiği de pantolonunu giymişti.
- Duru lütfen dur bak cidden anladığın gibi değil
- Ne diye duruyum Poyraz ha Ne diye? Bana anladığın,gördüğün gibi değil klişelerine girme.Bana neden yaptın bunu?
Sesim sonlara doğru kısılmıştı.
- Ben sana ilk öpücüğünü verdim, ben ilk senin elini tuttum. Senin yanında ben deli gibi heyecanlandım. Ben..... Ben seni sevdim.
Artık daha fazla dayanamayacağımı anlayınca hızlıca eşyalarımı alıp evden çıktım. Arkamdan sesler duyuyordum. Ama bana sadece uğultu şeklinde geliyordu. Deli gibi koşuyordum. Ağlamaktan gözlerimin kan çanağı olduğuna eminim ama durmuyordum koşuyordum.
Ben o gün anladım. Herşeyi...Şimdiki Zaman
Ben o olaylardan sonra psikolojik tedavi gördüm. Hemde çok uzun süre. Toparlayamadım uzunca bir süre. Sürekli kriz geçiriyordum. Sürekli ilaç kullanıyordum. Hala arada zaman zaman kullanıyorum. Çünkü arada kriz geçiriyorum. Eskiye göre çok daha iyiyim. Ama arada büyük veya küçük kriz geçiriyorum. Doktorum bunların normal olduğunu söylüyor.
Artık eve gitme vaktim gelmişti. Kızlar merak etmeden eve gitsem iyi olacaktı.
Evettttttt yeni bölüm geldiiiiiii
Nasıldı bu bölüm sizce?
Uzun bir süredir yoktum ama artık bölümler gelcekk
Lütfen yorum yapmayı unutmayın...
Sizi çok seviremmm.
Şarkının adı da Soner Avcu - İsyan