Hata -1- ihanet

İhanet -4-

Yoongi başındaki şiddetli ağrı ile gözlerini açtı. Hiç sevemediği güneş odaya sızıyordu. Daha yeni kavramıştı ki şu an jiminin odasındaydı. Üzerinde onun tişörtü ve boxerı vardı. Sonra da aklına dün gece geldi. Tanrı aşkına ne kadar aşağılık durumdaydı. Gerçekler gün yüzüne çıkarsa ki çıkacaktı, bu onun sonu olurdu.

Aşağıdan gelen ıslık sesini takip ederek mutfağa girdi. Sofra batı tarzında hazırlanmıştı. Çok özendiği zengin yaşantısı diyerek iç geçirdi. Burnuna gelen krep kokusu ile ocak başındaki gence baktı. Yavaşça arkasına geçti ve beline sarıldı. Bu onun teşekkür etme şekliydi. Jimin kıkırdadı.
Yoongi önceden aldığı doğum günü hediyesini ocağın yanına bıraktı ve ondan ayrıldı. Jimin ise sırtına yaslanan bedenin yerini soğukluk aldığı zaman pakete uzandı. Paketi açtığı zaman karşısına ince ve zarif bir yüzük çıkmıştı. Dikkat çekici birşey olmasa da üzerinde kazınmış minicik bir kalp vardı. Teşekkür etmek için arkasını dönse dahi sevgilisi gitmişti.

Yoongi kahvaltıya elini dahi sürmeden çekip gitmişti. Jimin bilmese de jungkooka gidiyordu. Her gün onunla ilgileniyordu. Kendisine bağırsa ona iltifat ederdi. Jimin hiç düşünmedi, mutsuz sonu hayal etmedi.

Tae ise o sırada arkadaşının evine gidiyordu. Hızla arabasına atlayan yoongiyi takibe koyuldu. Tek katlı bir deponun önüne gelmişlerdi. İçeri dikkatlice giren yoongiden iki dakika sonra inleme sesleri gelmeye başlamıştı. Tae bu sesi tanıyordu. Aşık olduğu adam içerde arkadaşının sevgilisiyle birlikte oluyordu. Gururu inciniyordu. Ancak elinden gelen tek şey oradan koşarak uzaklaşmak olmuştu. İyi de jimine be diyecekti? Sinirle ayaklarını yere vurdu. Arkasından gelen 'hey sen' gibi seslenmeleri duymadan kaçtı.