Hata -1- ihanet

İhanet -7-

- JİMİN! Aç şu lanet kapıyı!
Kendini tuvalete kitlemişti. Elindeki keskin jileti bileklerine bastırırken hafiften acı hissediyordu. Kesilen damarından akmaya başlayan kan, dirseğine kadar yol izlemişti. Beyaz parkenin üzerine damlamasıyla, jilette düşmüştü.
Çıkan sesle birlikte yoongi kapıya omuz attı.
Neden korktuğunu bilmiyordu. Galiba onu seviyordu. Yoksa kalbi böyle çarpar mıydı?

Yoongi kapıyı kırmaya çalışırken içersen sesler gelmeye başladı. Yavaşlayıp kulağını kapıya dayadı. Sevgilisinin naif sesi ile vicdanı ona yetişmişti. Bir gece vakti aralarında sadece bir kapı varken süzülmüştü içeri gerçekler.

- Beni neden sevmedin? Neden beni kullandın? O gün parayı duyunca bana yürüdün değil mi. O yüzden sevgilim oldun!

4 yıl önce
- hey! Neden orada oturuyorsun gelsene yanıma.
Yoongi kendisini çağıran turuncu saçlı çoçuğa baka kalmıştı. Arkadan gelen sesle ikisininde bakışı o yöne dönmüştü. 'Zengin piçi, Yen'i sevgili mi yapıyorsun?'
- evet! Çok param var ve bu da Yen'i sevgilim! Sana ne!
Yoongi hızla ayağa kalkmıştı
- gerçekten çok mu paran var?
Yaşına göre çocuksu çıkan sesi ile gülümsetmişti küçük olanı. Daha sonra Yoongi yaptığı kaçamağı ve bara olan borcunu söylemişti. Jimin kıyamamış hemen borç vermişti. Ancak arzular daha fazlaydı. Yoongi ihtiyacından daha fazla parayı istemişti.

Hıçkırık sesleri duyulmaya başlamıştı. Yoongi kapıyı biraz daha zorlayarak kırmıştı ancak eş zamanlı olarak içeriden yığılma sesi gelmişti. Yerde yığılmış kalmış jimine göz yaşı ve kan da katılmıştı. Yoongi iki adımda küçük olanın yanına ulaştı.
Kucağına aldığı bedeni hemen arabaya taşıdı. Hastaneye gittiklerinde doktorlar müdahaleye almışlardı. İçeriden bir doktor çıktı.
- hastanın hemofilisi varmış. Kanamayı durduramıyoruz. İsterseniz son bir kez vedalaşın.

Yoongi lanet olsun ki jiminin hastalığını dahi yeni öğreniyordu. Kendine ettiği küfürlerle içeri girdi. Sarı tişörtü ve siyah kotuyla yatan masum sevgilisine uzunca baktı.
Hemşireler dışarı çıkınca jiminin elini tuttu. Af dilendi. Sevgilisi için gözlerinde beliren pişmanlık yetmişti. İlk defa gerçekten 'seni seviyorum' dediler birbirlerine.

Jimin dudaklarını yoonginin dudaklarına bastırırken Yoongi onu ilk defa aşkla öpüyordu. Bileklerinden akan kan ikisinin de tişörtlerini renklendirmişti. Dudaklarını ağır ağır ayırırken jiminin eli yoonginin tişörtünden sıyrılıp düşmüştü. Makineden bu gün ikinci defa o tiz ses duyulmuştu. Yoongi küçüğüne sımsıkı sarıldı. Doktorlar omuzlarından tutup çekiyorlardı. Yoongi bırakmadı, bırakamadı...

🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅

Hareketlenen nabız çizgisi ile iki doktor sedyeye koşmuştu. Jungkooku yere iterek son hız ameliyat haneye girdiler. Tae duymuştu. Kalbi delicesine atıyordu. Jungkook seviyordu. Kalbi onun için atıyordu.

Ameliyat dört saat sürmüştü. Çıkınca direk normal odaya almışlardı. Narkozun etkisi ile aptalca tebessüm eden Tae, jungkooku görünce kare gülüşünü sunmuştu. Jungkook hafifçe hasta yatağının yanına kıvrıldı. Sarılarak uykuya daldılar...

🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅🌅

Sedye ile morga kaldırılırken Yoongi arkadan takip ediyordu. Birden jiminin eli sedyeden sarktı. O sırada Yoongi sevgilisinin parmağındaki yüzüğü fark etti. Hemşireleri aşıp tekrar pamuk elleri tuttu. Yüzüğü çıkarttı. Sevgilisinin ruhu o yüzükteki kazınmış kalpteydi.

Jiminin ölü bedeni morga kaldırılırken, Yoongi boynundaki zincire yüzüğü geçirdi. Tam kalbinin üzerinde sevgilisini taşıyordu artık...