ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzüm Ol

Jugendliteratur
Ellerimi ellerine alıp beni kendine çekti, 'gözlerinin mavisi gibi mavi, herşeyi sen olan Gökyüzüm olur musun?
#dram #eğlence #heyecan #mizah
6.BÖLÜM

61 1 0
mydreamishere tarafından
mydreamishere tarafından
                                    
                                              Keyifli okumalar :)
                          Medyada Melis ve Berfu var :)
                          Karşımda bana şaşkın gözlerle bakan bi Özgün vardı. Bugün olanlardan sonra bana aslında hiç de düşmanca bakmıyordu. 

                          -Melis ? Senin ne işin var burada ? Cidden çok şaşırmıştı.
                          +Ben Aras'la geldim buraya.
                          -Aras mı ? O sapık, keş çocukla senin  ne işin var ?
                          +Dışarıdan öyle biri gibi değildi . Hem sanki senin ondan aşağı kalır bir yanın var.
                          -Nerden çıktı şimdi ben sapık yada keş miyim ?
                          +Sen balık hafızalısın galiba. Bugün bana benimle bir gece geçir falan dedin herkesin içinde.
                          -Eee ne var bunda  ? Ben sana benimle gece geçir derken, sapıkça bişey demedim ki. Ben akşam yemeği falan manasında dedim.
                          Cidden şaşırmıştım ya.Cidden fesat bir insanım. Oysa ben de şey sanmıştım işte şey.
                          Özgün bana ağzını açarak baktı ve kahkahayı yapıştırdı.
                          -Yoksa sen şey mi sandınn ??  Ya oha melis cidden. Tamam yani şimdi biraz sapığım ama o kadar değil yaa. 
                          +Of neyse ne yaaa. Sen burda ne arıyosun ?
                          -Arkadaşımı bıraktım buraya arabası bozuk diye.
                          +Tamam. 
                          Kollarımı birbirine bağlamış duruyordum . Özgün'ün beni süzdüğünü farkettim
                          -Ne bakıyosun dik dik ?
                          +Yoo, dik dik bakmıyorum. Sadece elbisenin altının geri kalanı nereye gitti diye düşünüyorum.
                          - O ne demek ya?
                          +Kısa bu çok, hayır yani bi de böyle bi elbiseyle buraya geliyosun, yürek mi yedin gece gece ?
                          -Allah alllaaaah! Sana ne be! Sana ne !
                          +Kurda kuşa yem olursun kızım.
                          -Olmam ben takma kafana.
                          Uzun bi sessizlik oldu gitsin diye bekliyordum ama hala duruyordu.
                          -E sen şimdi Aras'ı mı beklicen eve gitmek için. ?
                          +Evet, maalesef. Yolu bilmiyorum ve taksi de yok burda.
                          -O buraya geldiğinde sabahlar yalnız genelde hem o keş nasıl araba kullancak kafası bi milyondur.
                          +E napıyım başka ?
                          Elini uzattı.
                          -Hadi gel, ben bırakırım seni.
                          +Hayır, gerek yok.
                          -Ya hadi uzatma.
                          Arabaya bindim, ama uzattığı elini görmezden geldim. Normalde inadımdan asla binmezdim ama mecburdum.
                          Evimi tarif ettim ve kapıda durduk. 
                          -Getirdiğin için teşekkürler, zahmet oldu sana da ?
                          +Aslında zahmet oldu cidden. Ama bana borçlu olduğun için zaten, bi kahve içmeye davet edebilirsin evine, ne dersin ? dedi ve göz kırptı.
                          Bu lafına karşı gözlerimi devirdim ve:
                          -Sana bişey borçlu değilim, iyi geceler.
                          Diyerek araban çıkıp eve girdim. Cidden biraz egoist olmasa iyi çocuk gibi.
                          Bu akşamdan sonra aklımdaki tek belirgin şey Aras'la bir daha görüşmeyecek olmam, çünkü ne o bana göre biri ne de ben ona göre biriyim.